Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin vefatına ait soruşturma kapsamında, arama çalışmalarında ihmali bulunduğu argümanıyla “görevi berbata kullanma” hatasından haklarında dava açılan, ortalarında eski Adana Jandarma Bölge Kumandanı Ali Lapanta’nın da bulunduğu 4 sanığın yargılanmasına başlandı.
Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ablası Maviş Ocak, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin bulunduğu helikopterin düştüğü tarihte Adana Jandarma Bölge Kumandanı olan emekli korgeneral Ali Lapanta, eski Kurmay Lideri Mazlum Koçoğlu, periyodun Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal ve eski Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, bulundukları vilayetlerden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi ile duruşmaya bağlandı.
Sanık Birdal, mahkemeye sunduğu yazılı savunmasını tekrar ettiğini belirtti.
Tezlerin gerçek olmadığını söz eden Birdal, “Uçuş planının hangi adreslere çekileceği vazifelinin yapacağı süreçtir ve yöntemine uygun doldurulup ilgili yerlere ileti çekilmiştir. Bu mevzuda rastgele bir hata istinat edilmesi hakikat değildir.” dedi.
Helikopterde bulunan aygıtın kırılmasından ötürü pozisyon bilgisi alınamaması üzere bir durumla ilgili de suçlanmasının hakikat olmadığını öne süren Birdal, iddianamede vazife ve yetkilerin birbirine karıştırılmış durumda olduğunu savundu.
Birdal, helikopterdeki antenin yolculara anlatılması üzere bir misyonlarının bulunmadığını, bunun farklı bir kurumun vazifesi olduğunu söyledi.
Hakimin “Hangi kurumun misyonu?” sorusu üzerine sanık Birdal, “Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün sorumluluk alanıdır.” karşılığını verdi.
Olaydan sonra soruşturma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Birdal, soruşturma yapıldığını ve kusurlu kimse olmadığının anlaşıldığını tabir etti.
Sanık Ali Arıduru ise olay sırasında Sivil Havacılık Genel Müdürü olarak misyon yaptığını, olayı duyunca uyum için genel müdür yardımcılarına gerekli talimatları verdiğini kaydetti.
Daha sonra Başbakanlıkça kriz uyum masasının oluşturulduğunu öğrendiğini ve kuruma gelen bilginin buraya iletilmesi gerektiğinin kendisine söylendiğini anlatan Arıduru, “20’ye yakın arkadaşla gelen her türlü bilgi ve belgeyi buraya ilettik. Genel müdür olarak ve genel müdürlük olarak yapılması gerekenleri yaptık. Gelen her türlü bilgiyi sıralı amirlerimize ilettik.” dedi.
Arıduru, Sivil Havacılık Kurumunun helikopterdeki antenin kullanımının yolculara anlatılması üzere bir misyonunun bulunmadığını, bu vazifenin kaptan pilotta olduğunu söyledi.
– “Yasal vazifem olmamasına karşın insani hislerle bölgeye gittim”
Ali Lapanta da olay sırasında 8 vilayetten sorumlu Adana Bölge Kumandanı olduğunu, durumu öğrendikten sonra Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde kurulan kriz merkezine gittiğini anlattı.
Yönetmelik gereği arama kurtarma koordinatörünün Sivil Havacılıkta olduğunu belirten Lapanta, “Arama kurtarma faaliyetlerinde muhtaçlık duyulan çalışanın bölgeden teminini sağladım. İçişleri Bakanının talimatıyla gereken katkıyı sağladım, koordinatörlük yaptım. Yasal vazifem olmamasına karşın insani hislerle bölgeye gittim.” diye konuştu.
Olaydan sonra kendisi aleyhinde çok sayıda haber yapıldığını, tamamının iftira ve algı operasyonu olduğunu savunan Lapanta, olayın “Ergenekon”a bağlanmaya çalışıldığını fakat başarılı olunamadığını, bu süreçte misyon alan hakim ve savcıların da daha sonra FETÖ’den ihraç edildiğini kaydetti.
– “Bölgeyi aradık lakin hava muhalefeti nedeniyle tepeye çıkamadık”
Lapanta, arama kurtarma çalışmalarında tepelere bakılmadığı savına ait ise şunları söyledi:
“Kar yapışı tipi formunda devam ediyordu ve görüş uzaklığı 10 metreydi. Düz yolda dahi arama yapamazsınız lakin biz olayın kıymeti de dikkate alarak arama faaliyetleri yaptık. Bölgeyi aradık lakin hava muhalefeti nedeniyle tepeye çıkamadık. ‘Bölge aranmadı.’ tabiri yanlışsız değil fakat doruğa çıkılmadığı doğrudur. Çıkılmaya çalışılsaydı diğer facialara sebebiyet verilebilirdi. Bütün riskleri göze alarak arama kurtarma faaliyetlerini gerçekleştirdik. Yalnızca biz değil sivil arama kurtarma takımları de dorukta arama yapamadı. Yapmadı değil yapılamadı, hava kuralları müsaade etmedi.”
Bilgi Teknolojileri ve Bağlantı Kurumundan gelen bilgilerin dikkate alınmadığı tarafındaki savların da gerçek dışı olduğunu savunan Lapanta, gereksinim duyulan bütün birliği ziyadesiyle gönderdiğini ve arama kurtarma faaliyetlerine gece gündüz katkı sunduğunu belirtti. Lapanta, “Dünyanın hiçbir yerinde berbat hava şartlarında arama kurtarma faaliyeti yapılmaz. Suçlamaları mutlaka kabul etmiyorum. Bütün riskleri göze alarak misyonumuzu layıkıyla yerine getirdik.” tabirlerini kullandı.
Lapanta, sorumluluğun vilayet kriz idaresinde yer alanlarda olduğunu, kendisinin sorumluluğunun bulunmadığını öne sürdü.
Avukatların sorularına da yanıt veren Lapanta, “Keş Dağı’nda arama yapmak isteyen köylüler silah tehdidiyle durduruldu mu?” sorusuna, “Benim sorumluluğumda değil, Vilayet Jandarma Komutanlığının sorumluluğundaydı.” diye cevap verdi.
Eski Kurmay Lideri Mazlum Koçoğlu ise olayın duyulmasından 20 saat sonra Kahramanmaraş Vilayet Jandarma Komutanlığı harekat merkezinde olduğunu, buraya gelen her türlü ihbar ve bilgilerin nizamlı tutulmasını sağladığını kaydetti.
“Benim orada bulunan rastgele birine buyruk verme yetkim yok, hedefim yalnızca bilgilerin hakikat tutulmasını sağlamaktı. Harekat merkezine vardığımda kimi kayıtlar işlenmemişti. İşlenmesi için yol gösterdim. Bir düzensizlik vardı.” tabirlerini kullanan Koçoğlu, kayıt defterlerinde kimi saatlerin daha sonra eklendiği savlarına ait de “O deftere kim imza attıysa ona sormak lazım. Atılı hatası işlemedim, beraatımı talep ediyorum.” diye konuştu.
Bu ortada, iddianameye “kağıt parçası” diyen bir sanık avukatı hakim tarafından uyarıldı.
Avukatların savunmasının akabinde hakim, duruşmayı 29 Ocak’a erteledi.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, helikopterin düştüğü tarihte Adana Jandarma Bölge Kumandanı olan emekli korgeneral Ali Lapanta, eski Kurmay Lideri Mazlum Koçoğlu, periyodun Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal ve eski Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru hakkında “görevi berbata kullanma” cürmünden 6 aydan 2 yıla kadar cezalandırılmaları talebiyle dava açılmıştı.
Memurlar
