Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma ilamından sonra İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan 2. duruşmaya, tutuksuz sanıklar Ünal Şahit, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Ahmet Memiş, Uzman Yıldız, Cemal Azmi Kalyoncu ve Ali Akkuş ile sanık avukatları hazır bulundu.
Duruşmada şahit olarak dinlenen Yusuf Ahmet Kaymak, “Sanıklardan Cemal Azmi Kalyoncu’yu gazetede çalışması nedeniyle tanırım. Cemal Azmi Kalyoncu’nun FETÖ örgütüne üyelik, irtibat ya da iltisakına dair bir bilgim yoktur. Sanık Ali Akkuş ile ilgili ise FETÖ örgütüne üyeliği olup olmadığı konusunu bilemem. Ben 3 sene evvel söz verirken daha çok Ekrem Dumanlı ile ilgili verdiğim beyanlar kapsamında Ali Akkuş beyin de orada toplantıda olduğu hatırıma gelerek onun da ismini söylemiştim. Ben o toplantıda bulunmadım, o toplantıya avukatlar geldi. Sonraki gün gözaltı olayı olacaktı. Hukukî açıdan neler görüşüldü iddia ediyorum. Burada karar mercii Ekrem Dumanlı idi. Ali Akkuş’un gazetecilik dışında bir faaliyetine denk gelmedim.” tabirlerini kullandı.
Şahit beyanlarının akabinde mahkeme gelen evrak ile sanıkların talepleri alındı.
Tutuksuz sanık Gökçe Fırat Çulhaoğlu, da kelam alarak ,”Bu örgütle daima savaştım. Bu yüzden hiçbir vakit bu örgütün üyesi olmadım. Yardım ya da takviyede de bulunmadım. Bu tarafıyla bozma ilamına katılmıyorum. Suçlamaların tamamından beraatımı talep ediyorum.” dedi.
Sanık Atilla Taş’ın avukatı Sevgi Kalan da kelam alarak, müvekkili tarafından evrakın tefrik edilerek hakkında beraat kararı verilmesini ve duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Müvekkilinin sıhhat problemleri nedeniyle duruşmaya katılamadığını belirten avukat Kalan, ayrıyeten müvekkili hakkındaki isimli denetim kararının da kaldırılmasını istedi.
Taleplerin akabinde orta kararını açıklayan mahkeme heyeti, imza biçiminde isimli denetimi olan sanıkların pandemi hasebiyle bu isimli denetiminin kaldırılmasına karar verdi.
Sanık Atilla Taş’ın duruşmalardan vareste tutulmasına da hükmeden heyet, sanık Taş’ın avukatının tefrik talebinin ise Atilla Taş hakkında verildiği belirtilen AİHM kararının belgeye ulaşmasına müteakip kıymetlendirilmesine, karar vererek duruşmayı erteledi.
– Dava süreci
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ’nün medya yapılanmasına ait, ”örgüt üyeliği” ve ”darbeye teşebbüs” kabahatlerinden 20’si tutuklu 29 sanığın yargılandığı davayı 8 Mart 2018’de karara bağlamıştı.
Firari sanıklar Bülent Ceyhan, Said Sefa ile Emre Soncan hakkındaki davanın bu evraktan ayrılmasına karar veren mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Saygıdeğer Tanık’ın beraatini kararlaştırmıştı.
Atilla Taş’ın da ortalarında olduğu 13 sanığın beraatine karar veren heyet, Atilla Taş’ın, ”örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” hatasından 3 yıl 1 ay 15 gün, birebir kabahatten sanık Murat Aksoy’un da 2 yıl 1 ay mahpus cezasına çarptırılmasına hükmetmiş ve bu sanıklara isimli denetim önlemi uygulamıştı.
Mahkeme heyeti, ”silahlı terör örgütüne üye olmak” hatasından 11 sanığı 6 yıl 3’er ay mahpus cezasına çarptırırken, 12 sanığa da 7 yıl 6’şar ay mahpus cezası vermişti.
– Yargıtaydan bozma
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, mahallî mahkemece karara bağlanan davaya ait yapılan istinaf müracaatlarını 24 Ekim 2018’de karara bağlamış, verilen kararda yöntem ve temele ait bir karşıtlık bulunmadığından istinaf müracaatlarının temelden reddine hükmetmişti.
İstinaf kararına yapılan itirazı kıymetlendiren Yargıtay 16. Ceza Dairesi, davada 25 sanık hakkında verilen kararı kısmen bozmuştu. Yargıtay, 6 Mart 2020 tarihli kararında, 17 sanık hakkında onama, Atilla Taş’ın da ortalarında olduğu 6’sı tutuklu 8 sanık hakkında ise farklı nedenlerle bozma kararı kurmuştu.
Bozma kararının akabinde tahliye taleplerini pahalandıran İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Mart 2020’de tutuklu 6 sanığın tahliyesine karar vermişti. Mahkeme heyeti, yapılan birinci celsede 8 sanıkla ilgili bozma kararına uyulmasına yönelik karar kurmuştu.
Memurlar
