Ahmet Ç. (32) dava evrakına nazaran, mahalledeki er uğurlaması merasimi sırasında uzaktan akrabası olan 13 yaşındaki kız çocuğundan kendisine su getirmesini istedi. Ama kız çocuğu, ‘bakışlarından rahatsız olduğu’ gerekçesiyle Ahmet Ç.’ye su vermek istemedi. Lakin adamın ısrarı üzerine suyu getirdi. Bu sırada Ahmet Ç., kız çocuğunun eline telefon numarasını sıkıştırarak, kendisini aramasını istedi. Ahmet Ç., daha sonra küçük kızı, tehdit ederek kendisini araması konusunda ısrarcı oldu. Ahmet Ç., 18 Ağustos 2014’te çocuğun anasıyla birlikte yaşadığı gecekonduya geldi. O sırada kızın anası konutta bulunmuyordu.
‘ÜSTÜME SALDIRDI’
Çocuk kapıyı açtığında, önünde Ahmet Ç.’yi gördü. Acilen kapıyı kapatmaya çalıştığını belirten mağdur çocuk sözünde “Kapıyı geri kapatmak istedim. Gelgelelim ayağını kapıya koyarak beni itti ve içeri girdi. Üstüme saldırdı. Ben kendisini iterek mutfaktan bıçak almak için koştum. Aramızda boğuştuk. Boğuşurken benim daima olarak göğüslerimi sıkıyordu. Boynumu öpüyordu. Bu arada paspasın sivri kısmı ile kendisine vurdum. Akabinde kaçıp gitti” dedi. Cinsî atak hadisesiyle ilgili olarak Ahmet Ç., gözaltına alınarak tutuklandı. Ahmet Ç., ise sözünde suçlamaları reddetti.
Ahmet Ç., hakkında Ankara 7. Ağır Ceza Duruşması’nda ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘konut dokunulmazlığını ihlal etme’, ‘çocuğun nitelikli cinsî istismarı’ cürmünden dava açıldı. Yapılan yargılamada, duruşma fiilin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle ‘çocuğun nitelikli cinsî istismarı’ hatasından sanığa evvel 8 yıl mahpus cezası verdi. Verilen bu cezayı duruşma, ‘sanığın duruşmada gözlenen halleri lehine hafifletici neden sayarak’ iyi hal indirim yaptı ve cezayı 6 yıl 8 aya indirerek, sanığın tahliyesine karar verdi. Mağdur çocuğun avukatı Ülkü Akbaba verilen kararı temyiz etti.
‘SANIK BEYANDA BULUNMADI’
Temyiz üzerine dava belgesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na geldi. Başsavcılık, 5 Şubat 2020’de evraka ait tebliğnamesini hazırladı. Tebliğnamede, “Sanığın nitelikli cinsî hücumda bulunacağına ait bir beyanda bulunmadığı üzere mağdurun direnmesi üzerine onun aşılabilir mukavemeti dışında aksiyonunu tamamlanmasına ket harici neden olmaksızın bıraktığı anlaşıldığından, mevcut haliyle fiilin çocuğun yalın cinsî istismarı hatasını oluşturduğu gözetilmeden yazılan formda çocuğun nitelikli cinsî istismarı hatasına teşebbüsten karar kurulması yasaya münafi bulunduğundan bozulması talep olunur” denildi.
Memurlar
