Ferdi müracaat hakkının tanındığı 23 Eylül 2012’den 31 Aralık 2020’ye kadar, haklarının ihlal edildiği teziyle yaklaşık 300 bin kişi Anayasa Mahkemesinin yolunu tuttu.
Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) ihlal davalarını azaltmak hedefiyle 23 Eylül 2012’de getirdiği Anayasa Mahkemesine ferdi müracaat hakkı, ortalarında ünlülerin, siyasetçilerin de bulunduğu çok sayıda kişinin umudu oldu.
Yüksek Mahkemeye 2012’de 1342 kişi ferdî müracaatta bulundu. Bu sayı 2013’te 9 bin 897, 2014’te 20 bin 578, 2015’te 20 bin 376 oldu.
Anayasa Mahkemesine en yüksek müracaat, 80 bin 756 ile 2016’da yapıldı. Müracaatlar 2017’de yarı yarıya azaldı ve 40 bin 530 olarak kayıtlara geçti. 2018’de 38 bin 186, 2019’da 42 bin 971 olarak gerçekleşen kişisel müracaat sayısı, geçen yıl prestijiyle 40 bin 402 oldu.
Yüksek Mahkemeye 23 Eylül 2012-31 Aralık 2020 tarihlerinde 295 bin 38 ferdi müracaat yapıldı. Müracaatların 257 bin 108’i sonuçlandırıldı, 37 bin 930’u için karar verilmesi bekleniyor.
Sonuçlandırılan müracaatların 738’i için hakkın ihlal edilmediğine, 1265’i için ise düşme, kapama üzere sebeplerle reddine karar verildi. 14 bin 27’si için en az bir hakkın ihlal edildiğine, 12 bin 223’ü için idari ret ve 228 bin 855’i için kabul edilemezlik kararı verilmesine hükmedildi.
Yüksek Mahkeme, bir müracaatta birden fazla hakkın ihlal edildiğine karar verebiliyor. Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin verdiği ihlal kararı sayısı 14 bin 273’ü buldu.
– İhlal kararlarında gösterilen münasebetler
İhlal kararlarının hak ve özgürlüklere nazaran dağılımında birinci sırayı yüzde 63,3 ile adil yargılanma hakkının ihlali aldı. İkinci sırada yüzde 19,4 ile mülkiyet hakkı, üçüncü sırada yüzde 4,2 ile söz özgürlüğü hakkı yer aldı.
Öbür ihlal münasebetlerini de “özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı”, “kötü muamele yasağı”, “etkili müracaat hakkı”, “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”, “yaşam hakkı”, “toplantı ve şov yürüyüşü düzenleme hakkı”, “ayrımcılık yasağı”, “örgütlenme özgürlüğü”, “maddi manevi varlığın korunması hakkı”, “masumiyet karinesi”, “suç ve cezaların yasallığı ilkesi”, “din ve vicdan özgürlüğü”, “seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı”, “eğitim hakkı” ve “bireysel müracaat hakkı” oluşturdu.
Memurlar