Hürriyet’ten Bülent Sarıoğlu’nun haberine nazaran: TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi Yer ve Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Abdullah Karaman, Meclis Zelzele Araştırma Komitesi’nde zelzele istasyonlarının bilinenden farklı taraflarına işaret etti. Karaman, son örnekleri şöyle anlattı: “İzmir’de zelzele oldu; çabucak ardından 12 saat sonra bizim İzmir’in etrafındaki o zelzeleleri çok yakından izlememiz gerekiyor. Niçin yakından da uzaktan olmuyor? Bu kadar, bin tane istasyon ne işe yarıyor? Zira hepsinin fonksiyonları farklı. Yani kaynak israfı değil. Mesela çok farklı bir şey geçenlerde Niğde’de oldu. Niğde zelzelesi (20 Eylül) çabucak İzmir’den önceydi. Orada gaz çıkışları meydana gelmeye başladı. Sayın Valimiz aradı, sorusu şuydu: ‘Burada ne oluyor, sanki Hasan Dağı mı patlayacak?’
‘LAVIN İMZASINI TANIRIZ’
Halihazırda istasyonlarımız Hasan Dağı’nın tam tabanında; o kadar hoş data veriyor ki. O istasyonlar bize ne söylüyor? Şayet alttan bir magma çıkışı olsaydı, çabucak zirvesinde duran noktadaki istasyonlarımızdan imzalarını çok kolay tanıyabilirdik. Lakin uzaktaki istasyonları kullansaydık bunları anlayamayacaktık, mümkün değil. En azından kısa mühlet içerisinde karşılık verebilmiş olduk. Oradaki halkı da sakinleştirmek manasında kıymetli bir bilgi.
‘STRATEJİK YAPILARLA DA İLGİLENİYORUZ’
Natürel Türkiye’nin stratejik yapıları da var. Yalnızca hangi fay nerede, bununla ilgilenmiyoruz. 3 tane nükleer santral yeri var şu an; bir tanesi Akkuyu’da, bir tanesi kuzeyde Sinop’ta, oburu İğneada’da. Orada tekrar tıpkı biçimde birbirlerine çok yakın lokal ağlar kuruyoruz. Çabucak Sinop’un tabanında ve etrafında bir ağ kurup mikro zelzeleleri kaydediyoruz. Ulusal ağın yakalayamadığı olası bir fay var mı, bir kırık sistemi var mı diye. O yüzden çok yaklaşıyoruz. ‘Niye sarsıntıları kaydediyoruz?’ sorusunun yanıtı: Birebir vakitte bu cins stratejik yapıların lisanslama işinde kullanılıyor.
Sarsıntı ziyanlarının azaltılması konusunda olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi, deniz tabanı sismometreleri.
Sisam, şayet o ada bizim olmuş olsaydı, oraya da bir istasyon koyacaktık. O sarsıntı lokasyonlarını gerçek formda elde etme imkanımız olacaktı. Lakin oradan öteye gidemediğimiz için yalnızca karadan müşahede yapmak zorundayız.”
Memurlar
