Demir, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliği ile gerçekleştirilen 1. Uzay İktisadı, Uzay Hukuku ve Uzay Bilimleri Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Ulusal Uzay Programı’nın bu alandaki gayelerin büyütüldüğünün göstergesi olduğunu söyledi.
Uzayı hedefleyen teknoloji gelişiminin çok kıymetli olduğunu vurgulayan Demir, savunma endüstrisi ekosisteminin de bu alanda muhtaçlık duyulan altyapıları geliştirdiğini söz etti. Demir, gökbilim düzeyinde başlayan çalışmaların yayın, haberleşme, gözetleme uydularıyla devam ettiğini ve süreçte makul bir yerlilik oranının yakalanmasına yönelik çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, “Bugün artık uydu konusunda muhakkak yetkinliklerimizin olduğunu, bunun daha da geliştirileceğini söylemek yanlış olmaz. Uzaya erişim açısından itki teknolojileri çalışmaları savunma endüstrisi ekosisteminde yer almakta. Çeşitli eserlere uzay tarihçesi kazandırmak, uzayla ilgili parametreleri düşünmek bu manada bilimsel çalışmalar yapmak da bir müddettir devam eden çalışmalar ortasında yer alıyor” dedi.
Astronot seçimi
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da, 2023’te ulusal ve özgün teknolojiler kullanılarak Ay ile teması gerçekleştirmeyi, 2028’de Ay’a yumuşak iniş yapmayı hedeflediklerini belirtti. Kacır, “Programımızdaki bir öbür değerli adım birinci Türk astronotumuzu bir bilim misyonu çerçevesinde uzaya göndermek olacak. Astronot adaylarımızın seçimine yakın bir vakitte başlamayı planlıyoruz” dedi.
Milliyet
