Albayrak Kümesi şirketlerinden Kademe AŞ’nin Genel Müdürü Kenan Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın periyodunda yerli ve ulusal olarak ürettikleri atık teknoloji eserlerinin Güney Amerika’dan Afrika’ya kadar, dünyanın dört bir yanından ağır talep gördüğünü söyledi.
Dünyada yaşanan ekonomik küçülmenin dallarını de etkilediğin söz eden Çelik, “Buna karşın satışlarımızı ve üretim kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz. Bunun sonucunda küresel kriz ve salgına karşın 2020’de bir evvelki yıla nazaran yaklaşık olarak yüzde 50’lik dikey ivmeli bir büyüme ve 150 milyon liranın üzerinde ciro elde ettik. 45’ten fazla ülkeye geçen yıl 70 milyon liralık ihracat gerçekleştirdik. 2021 yılı için yüzde 10-15’lik bir büyüme ile 60 ülkeye ihracat hedefliyoruz.” diye konuştu.
Salgından evvel daha az ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Çelik, “Kovid-19’un dünyadaki yayılışını ve olay sayılarındaki artışı görünce süratli ve tesirli bir Ar-Ge çalışmasıyla su tankı olan her model araca monte edilebilecek uygunluktaki Mikronsis eserimizi yaptık. Bu süreçte yurt içi ve dışından önemli bir taleple karşılaşınca Konya’daki fabrikamızda haftalık 50 adet ürettiğimiz eseri, kısa müddette üretim kapasitesini artırarak haftada 150’ye çıkardık.” dedi.
“YERLİ VE ULUSAL DEZENFEKSYİON ARACIMIZ BİZE YENİ KAPILAR AÇTI”
Kenan Çelik, yalnızca üretimi artırmakla kalmayıp kriz devrinde işçi çıkarmadan istihdam da sağladıklarını aktararak, yurt dışında da önemli talep gören yerli ve ulusal dezenfeksiyon aracının kendilerine yeni kapılar açtığını, Güney Amerika bölgesinde Şili ve Arjantin’le, Afrika’da Libya’yla ticaret yapma fırsatı yakaladıklarını, Mikronsis eseri gönderdikleri ülkelerden olumlu geri dönüşler aldıklarını anlattı.
Olumlu geri dönüşlerin yalnızca inovatif bir eserle olmadığına işaret eden Çelik, “Aynı vakitte satış-pazarlama, servis ve satış sonrası hizmetlerin de büyük tesiri var. Tüm bunları birleştirip müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurunca eser gamımızda bulunan öbür kamu ekipmanlarının da ihracatlarını bu ülkelere gerçekleştirmeye başladık. Şu anda 46 ülkeye ihracat yapıyoruz ve ülkemiz iktisadına katkı sağlamaya her geçen gün devam ediyoruz.” dedi.
“İHRACAT YAPTIĞIMIZ ÜLKE SAYISINI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Kademe AŞ Genel Müdürü Çelik, 2021’e ağır başladıklarını tabir ederek, “Ancak bu yoğunluk beklediğimiz bir şeydi ve hazırlıklarımızı çok evvelden yaptık. Şubat ayının ortasında birinci teslimatını Beyoğlu Belediyesi’ne gerçekleştirdiğimiz 5 metreküplük kompakt süpürme aracımız daha Ar-Ge evresindeyken farklı belediyelerden siparişler aldı. Şu anda bu eser için farklı ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Daha evvel genişlettiğimiz üretim sınırını biraz daha büyüttük, talep artınca yeni üretim çizgisi açtık.” diye konuştu.
Bu süratte bir büyümenin yalnızca üretim kapasitesini artırmakla ilgili olmadığına işaret eden Çelik, bununla birlikte servis ve satış sonrası hizmetlerini de geliştirdiklerini, Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlarının durmaksızın devam ettiğini, en büyük ayrıcalıklarının, “belediyelerin ve şirketlerin gereksinimlerine çok kısa müddette karşılık verebilmek ve tahlil geliştirebilmek” olduğunu söyledi.
Eserlerini gelen talebe nazaran şekillendirebildiklerini tabir eden Çelik, “Kademe AŞ çatısı altında üretilen eserlerin kalite ve marka algısının pekiştirilmesi bu yıl içerisinde öncelikli amaçlarımız ortasında. Üretimi yapılan amiral gemisi eserlerin kendi içerisinde (ürün kapasitesi, özellikleri ve benzeri) müşteri talepleri ve beklentilerini göz önünde bulundurarak eser çeşitliliğini artırmak yerine kaliteye odaklanmak bu yıl için yeniden öncelikli gayelerimizden. 2021’de bu istikrarı devam ettirip ihracat yaptığımız ülke sayısını artırmayı ve doğal olarak rakamsal manada da önemli bir büyüme hedefliyoruz.” biçiminde konuştu.
“MÜMKÜN OLDUĞUNCA YERLİ VE ULUSAL ESERLER KULLANIYORUZ”
Yerli üretimin şartları ve gerekli modellere de değinen Çelik, şunları kaydetti: “Ülkemizde yerlilik kavramı ve/veya yerlilik ibaresine ‘o eserin üretim ve marka hakkına sahip olunması’ olarak bakılmaktadır. Ancak yerlilik oranı ne kadar yüksek ise ülkeye sağlayacağı katma kıymet o kadar yüksek olacaktır. Bu bağlamda bir eseri, cıvatasından vidasına her şeyi ile ülke içerisinde yapmak olağan ki mümkün olmamaktadır. Kademe AŞ olarak yerlilik manasında mümkün olabildiğince yerli ve ulusal eserler kullanarak, üretim adetlerini artırarak Ar-Ge ve üretim adımlarını atıyoruz. Var olan bir teknolojiyi yine biçimlendirmek yahut tasarlamak yerine bu teknolojinin yahut üretim metodunun geliştirilmesinin daha akılcı ve katma paha yaratacağı şuuru ile yolumuza devam ediyoruz.”
Bölümde karşılaşılan problemlerin üstesinden gelmek için çalıştıklarını söz eden Çelik, “Yurt içinde verilen yerli malı dokümanları haksız rekabet oluşturuyor. Sanayi ve ticaret odaları tarafından verilen ve TOBB tarafından onanan yönetmelikteki denetim düzenek eksikliği suistimal ediliyor. Biz ürettiğimiz eserlerde kullanılan kesimlerin çoğunluğunun yerli malı olması konusunda hassasiyet gösteriyoruz. Firma kuralları gereği, yurt içinde üretilen hiçbir eserin bizde ithal alternatifi kullanılamaz.” dedi.
Yönetmelikteki açık nedeniyle üretiminde neredeyse yüzde 80 ithal kesim kullanan birtakım üreticilerin, personellik maliyetini yüksek göstererek yerli malı dokümanı aldığını belirten Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Örnek verecek olursak, 100 bin lira maliyeti olan bir eserde 80 bin lira personellik maliyeti oluştuğunu ve 20 bin liralık ithal eser kullandığını ibraz eden firmanın aldığı yerlilik malı evrakı yüzde 80 oluyor. Başka taraftan, tekrar birebir kıymette bir eser varsayalım; yüzde 60 yerli malı eser kullanılan ve yüzde 20 personellik maliyeti oluşan eserin üzerinde yüzde 20 ithal modül kullanıldığını düşünürsek bu durumda yerli malı hassasiyeti gösteren firma da yüzde 80 yerli malı dokümanı almaktadır. Yönetmeliklerdeki öbür bir eksiklik ise ithal bir eser, yerli bir firma tarafından alınıp üretici firmaya satıldığı durumda bu eser yerli olarak kıymetlendirilmektedir. Ticaret ve sanayi odalarına ibraz edilen faturalarda, menşesinin işaretlenmesinin istenmemesi ve yerinde denetimlerin yapılmaması, yerlilik hassasiyeti gösteren firmalar için büyük bir haksızlık olarak karşılık bulmaktadır.”
Memurlar
