Sıhhat Bilimleri Üniversitesi tarafından 20 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete’de 1 Mühendis, 1 Teknisyen, 1 Ofis Çalışanı olmak üzere toplam 3 (üç) kontratlı işçi statüsünde takım duyurusu yayımlanmıştır. Yalnız ne hikmettir ki duyuruda istenilen sertifika kaideleri duyuru edilen takım sayısından fazladır. Duyuru açıklamalarına detaylı olarak baktığımızda mühendis durumunun açıklamasındaki şeffaflığı öbür takımlarda maalesef göremiyoruz.
Teknisyen takımı “Kontratlı Işçi Çalıştırılmasına Ait Esaslar”a ekli 4 sayılı cetvelde “Alanıyla ilgili en az ortaöğretim dengi mesleksel teknik tahsil görmüş olmak” biçiminde tanımlanmışken, ön lisans mezuniyet alanına ek olarak aşağıda yer alan tablodaki sertifikaların istenmesi mevcut bir bireyin tanımlanmasından öteki bir durum değildir. Nerelerden nasıl alındığı kadar ibraz edilen evrakların nasıl değerlendirildiği hususu da zati ayrıyeten bir sorun teşkil eden bu sertifikaların istenmesi öbür adayların müracaatlarını engellemeye devam etmektedir.
Sayısız sertifika ortasında Teknisyen takımı için istenilme münasebetini anlamakta zorluk çektiğimiz Hacettepe, Gazi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi üzere büyük üniversitelerin eğitimci takımında ve eğitim öğretim seviyesinde kaliteyi artırmak maksatlı öğretim üyesi duyurularında sıkça görmeye alıştığımız “Eğitimcinin Eğitimi Sertifikası“ özel kural olarak konulmuştur. Teknik alanda vazife ihtiva eden bu takımda kelam konusu sertifikanın kişiyi tanımlamaktan öbür hangi işe yarayacağını merak ediyoruz.
Geldiğimiz noktada KPSS puanı olarak 50-60 bandında yer alan, fakat oturduğu yerden “takvim yaprağı biriktirir üzere sertifika biriktiren” şahısların etik olmayan, liyakattan uzak formda istihdam edildiğine daima birlikte şahit oluyoruz. Bugün burası yarın diğer bir kurum! Her yıl imtihana giren yüzbinlerce aday, bu duyurular sonucu ümitsizliğe kapılarak umudu imtihanlarda değil öteki kapılarda aramaya itilmeye devam edilmektedir!
Son olarak bir vakitler ÖSYM’nin sloganından yola çıkarak artık “Adayların Emeği Devletimizin Emaneti Olsun” istiyoruz. Cumhurbaşkanlığının ve ilgili kurumlarımızın bir an önce bu başıboş duyurulara yönelik yaptırım gücü olan kontrol sistemi oluşturacağına inancımızı sürdürmek istiyoruz! Şunu da söyleyelim, kurumlar bu uygulamalardan vazgeçmedikçe biz de bu hususun her kademesinde takipçisi olmaktan usanmayacağımızı ve adaletsizliğe karşı susmayacağımızı DUYURU ediyoruz!
Memurlar
