İstanbul’da tekstil işiyle uğraşan 1 çocuk annesi Şükran Yılmaz, 2014’te memleketi Diyarbakır‘a dönerek, Sur ilçesinde ailesine ait tekstil firmasının başına geçti. Burada dernek ihtiyacını fark eden Yılmaz, esnafla görüşerek dernek çatısı altında toplanma fikrini sundu. Yapılan çalışmalardan sonra, 2016 yılında Sur İşadamları ve Toptancıları Derneği (SİDER) adıyla bir dernek kuruldu. 572’ye ulaşan ve hepsi erkek olan üyelerin çoğunluğunun kararıyla Yılmaz, başkan seçilerek derneğin başına geçti. 3 dönemdir derneğin başkanlığını sürdüren Yılmaz, pandemi nedeniyle dernek binasındaki faaliyetleri sonlandırarak çalışmalarını evinde yürütmeye başladı. Toplantıları telekonferans yoluyla yöneten Yılmaz, esnafın talep ve şikayetlerini not alıyor.
“DEVLETLE ESNAF ARASINDA KÜÇÜK BİR KÖPRÜ OLMAYA ÇALIŞTIK”
3 dönemdir başkanlığını yürüttüğü SİDER’i devletle esnaf arasında köprü olması amacıyla kurduklarını ifade eden Yılmaz, “Yıllardır arkadaşlarımızla, ağabeylerimizle beraberiz. 3 dönemdir 572 erkek esnafın tek kadın başkanıyım. Başkanıyım demekten ziyade hizmetkarlarıyım. Esnafın sıkıntılarını bürokrasiye iletip bir nebze de olsa sıkıntılarına merhem olmaya çalıştık. Diyarbakır’ın kalbi Sur, kentin kalesi orası ve oradaki esnafın elinden tutulması lazım. Sadece manevi olarak değil maddi olarak da hükümetimizin esnafın yanında olmasını istiyoruz” dedi.
“KEŞKE BU DERNEĞİ 20 SENE ÖNCE KURSAYDIM”
Erkek esnafın, kadın olması nedeniyle kendisine çok kibar ve saygılı davrandığını anlatan Yılmaz, “Esnafın çoğu iş yerlerinde yoğun olduğundan toplantılarda istişare ederiz. Telefonla konuşuruz, gerekirse telekonferansla görüştüğümüz zamanlarda sıkıntılarını üsluplu bir şekilde dile getirirler. Biz baba kız, ağabey kardeş olarak hizmet ediyoruz. 3 dönemdir bu görevi yürütüyorum. Esnaf, kadın-erkek ayrımı yapmadı. Kadın olmanın sıkıntısını hiçbir zaman yaşamadım. Pozitif ayrımcılık yaptılar bana. Buradan üyelerime de teşekkür ediyorum. 572 erkek ve tek kadın benim. Derneği ilk kurduğumuzda Sur’da esnaftım. Ben sadece yönetime girmeyi tercih ediyordum. Ancak sağ olsunlar ağabeylerin ricasıyla teklif geldi. Kırmadım ve kabul ettim. Keşke bu derneği 20 sene önce kursaydım” diye konuştu.
“KADIN İSTERSE YAPAMAYACAĞI ŞEY YOK”
Kadınların istedikleri zaman yapamayacakları şey olmadığını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti: “Genel bir toplantıda yaşlı bir amca kalkıp, ‘Evde eşlerimiz ve çocuklarımız bize dönüp, utanmıyor musunuz? Hepiniz bir kadının peşinden gidiyorsunuz. Hiç mi aranızda bir erkek çıkıp da bu derneği yürütemedi’ diyerek ailesiyle yaşadığı diyalogu dile getirdi. Fakat yaşlı amca konuşmasının sonunda şunu dile getirdi; ‘Biz ne istediğimizi biliyoruz’. Ben burada şunu anladım; bir işi yapabilmek için liyakat sahibi olmak gerekiyor. Kadın veya erkek sıkıntı değil. Sur’da yürürken ben hepsine tek tek selam veririm. Hallerini, hatırlarını sorarım. Benim ufak bir sıkıntımda ağabey ve baba gibi arkamda durup, maddi ve manevi destek olmuşlardır. Asla sıkıntı yaşamadım. Bugün bir kadın isterse pazarda limon, maydanoz satar veya evlere temizliğe gider. Ne olursa olsun hayatını idame ettirir. İlla ayakta kalmak için bir erkeğin gölgesine sığınmasınlar. Tabi ki evlilik kavramı çok güzel bir duygu, kadınla erkek bir yuva kurduklarında eğer ki güzel anlaşıyorlarsa dünyada cenneti yaşıyorlardır. Kadın isterse yapamayacağı bir şey yoktur. Kadın annedir, eştir, doğurandır, yar ve dosttur. Yani isterse her şeyi yapar. Bir erkeğin yapabileceği her şeyi yapabilir.”
Memurlar