Üsküdar’daki Osmanlı devrinden kalma tarihi Aziz Mahmud Hüdayi Camii ve Türbesi’nin alt kapısında bulunan tarihi çeşmelere, tuvalet ve banyolarda kullanılan muslukların takılması toplumsal medyada tartışmalara neden oldu. Biri yaklaşık 400 yıllık, başkası ise 300 yıllık çeşmelerin özgün yapısına uymayan musluklar değiştirilerek özgün yapıya uyacak musluklar takılması istendi. Yapının girişinde yan yana bulunan 3 çeşmeden birinin ise musluğu yok ve suyu akmıyor. Lakin bu yapı da yerleştirilen güvenlik kulübesi nedeniyle kapanmış durumda.
“ALTIN VARAKLI, OSMANLI TUĞRALI HOŞ, ESTETİK MUSLUKLAR TAKILIR”
Tarih araştırmacısı Halit Develioğlu, “Burası İstanbul’da, hatta tahminen de Türkiye’de en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Hz. Pir Aziz Mahmud Hüdayi Efendinin dergahı, tekkesi. Burada 3 tane tarihi çeşme var. Üçünün de kitabeleri çok hoş, çok değerli eserler. Birinci kitabe, 1523 yılında tarih düşüyor. İkinci kitabe ise Abdülmecid Han 1855 yılında dergahı ve çeşmeleri ihya ediyor. Öbür çeşme ise 1723 tarihli meşhur Damat İbrahim Paşa’nın oğlu tarafından yapılan çeşme. Bunlar 300-400 yıllık çeşmeler. Üzerinde gördüğünüz çizgiler ve sanatlar bize çok hoş bir miras, ileti veriyor. Fakat bizim bugün 400 yıllık çeşmelere layık gördüğümüz, alelade bir demir musluk. Olağanda bu tip tarihi çeşmelere altın varaklı, Osmanlı tuğralı hoş, estetik musluklar takılır” diye konuştu.
“BÖYLE HOŞLUKLARA SAHİP ÇIKAMAMAK BİZİ ÜZÜYOR”
Çeşmelerin kitabelerinde yazılanlarla ilgili bilgi veren Develioğlu, “İlk çeşme 1623 tarihinde, ‘Malik olan Allah’a hamd ile bu su, Cenab-ı Hakk’ın rahmeti ile akıtıldı. Peygamber Efendimizin hicretinden bin 33 sene sonra bu çeşme aktı’ diyor. Bu çeşmeyi yaptıranın Hüdayi Hazretleri olduğu rivayet ediliyor. Alttaki kitabede 1855 yılında Sultan Abdülmecid Han periyodunda bu dergahın onarımı ile bir arada bu çeşmeye de bir kitabe düşülmüş, şair ziver tarafından. O da diyor ki, buraya iki tarih düşüldü, birisi cevher birisi tam tarih. Tam tarihten kastı, harflerin toplamı 1072 tarihini veriyor hicri olarak. Cevher tarihte Sin harflerin toplamı da 1072 veriyor. Çift tarih düşmüş, yani mükemmel bir sanatsal özellik var. Yanındaki öteki kitabede de bu 1625’li yıllarda, çeşmenin ab-ı hayat çeşmesi olduğu, buradan padişahın cömertliğinin coşa geldiği ve Hz. Hüdayi’ye hürmeten bu çeşmeleri baştan ihya ettirdiği yazıyor. Bu türlü hoşluklara sahip çıkamamak bizi üzüyor” diye konuştu.
“MUSLUKLAR MAHALLE SAKİNLER TARAFINDAN EMANETEN TAKILMIŞ MUSLUKLARDIR”
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise muslukların mahalle sakinleri tarafından takıldığı belirtildi.
Yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Mülkiyeti Vakıflar 2. Bölge Yönetimimize ilişkin Üsküdar İlçesi Gülfem Hatun Mahallesi’nde bulunan Aziz Mahmut Hüdai Külliyesi’nin çeşmesi olan 443 ada 23 parseldeki çeşme, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz ile İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi (İSKİ) Genel Müdürlüğü ortasında 13 Mart 2019 tarihinde imzalanan protokol kapsamında yer almaktadır. Bu nedenle çeşme ile ilgili bakım ve tamirleri protokol gereği İSKİ’nin sorumluluğundadır. Ayrıyeten çeşmenin daha evvel 2010 yılında Üsküdar Belediyesi tarafından kolay tamirat kapsamında taş ve mermer yüzeylerinin temizletildiği takılan muslukların ise tekraren çalındığı yerinde tekrar takıldığı şu an tekrar çalındığı tarafımızda tespit edilmiştir. İstanbul Valiliği tarafından başlatılan çalışma ile bakım tamiri tekrar yapılacaktır.
Mevcut olan musluklar mahalle sakinler tarafından emaneten takılmış musluklardır.”
Memurlar
