Terör örgütü PKK’dan kaçan K.M, örgüte iştiraki hasebiyle büyük pişmanlık duyduğunu söyledi.
Genç yaşta, yaşadığı ailevi kahırlardan kurtulmanın yolunu terör örgütüne katılarak dağa çıkmakta bulan K.M, örgütün kirli yüzünü görünce pişman oldu. Terör örgütünden bulduğu birinci fırsatta kaçan K.M, Diyarbakır Vilayet Jandarma Komutanlığının çalışmasıyla güvenlik güçlerine teslim oldu.
Yaşadıklarını anlatan K.M, o dönemki cahilliğiyle yaşadıkları problemlerden kurtulmak maksadıyla örgüte katıldığını ve karşılaştığı ortamın anlatıldığı üzere olmadığını görünce de birinci andan itibaren pişman olduğunu belirtti.
“Örgüte katılımımı HDP Diyarbakır vilayet binasından yaptım.” diyen K.M, kırsala götürülme süreciyle ilgili şunları anlattı:
“İl binasına gidip ‘Girişteki görevlilere beni yetkili birisiyle görüştürün.’ dedim. ‘Konu ne?’ diyince ‘özel bir bahis.’ dedim. Onlar anladılar zati. Beni, o bireyle görüştürdüler. Ben de iştirak yapmak istediğimi söyledim. Beni öbür bekleyen 3 bireyle bir arada bir odaya bıraktılar. Bir gün bekledikten sonra vilayet binasından daha uzak bir yerde otomobilin gelip bizi alacağını ve bizi kırsala götüreceğini söylediler.”
Teslim olmalarını engellemek için aksiyon yaptırıyorlar
Aracın kendilerini kırsalda bir yere bıraktığını ve orada bulunan bir meskende iki gün kaldıklarını tabir eden K.M, daha sonra 2 teröristin kendilerini alarak kaldıkları alana götürdüğünü lisana getirdi.
Kamptaki teröristlerin durumu görüp pişman olanlara çeşitli yollarla mani olunduğuna işaret eden K.M, “Eylem yaptırıp. Zorla suça teşvik edip gittiğinde kesinlikle yakalanacağın şeyler yaptırmak istiyorlar. Silah verip ‘Git şurayı tara’ diyorlar.” tabirlerini kullandı.
Kendisinin geri dönmek istediğini söylemesi üzerine reaksiyonla karşılaştığını vurgulayan K.M, “İnfaz edeceklerini düşündüm ki bunu konuşmalarında da duydum. Rastgele bir hareketi reddettiğimde infaz edeceklerini söylediler.” dedi.
Operasyonlar nedeniyle haftalarca mağarada kalmışlar
Terör örgütünde öldürülme kaygısının hakim olduğunu ve kendisininde bundan nasibini aldığını aktaran K.M, “O devirler operasyonlar yapılıyordu. Operasyonlarda da biz bir yere tıkılıp oradan çıkmıyorduk. Günler bazen haftalar geçiriyorduk. Küçücük mağaranın içinde olmak hem fizikî olarak hem de ruhsal olarak herkesi bitiriyordu. Bedeniniz dayanamıyor. Genel olarak dağ olduğu için engebeli arazi olduğu için ayaklarımız daima kanıyordu.” diye konuştu.
Terörist K.M, yaşadığı mevt korkusu nedeniyle kaçmaya karar verdiğini belirterek, kaçışını şöyle anlattı:
“Eski üyelerle birlikte daima yer değiştirerek bir yerlerde konaklamaya gidiyorduk. Kümemizdeki öbür üst yetkili iki kişinin bölgeyi keşfe çıktıklarında bir fırsat buldum. Yanımızda bulunan sivil kıyafetleri alıp koşmaya başladım. Bölgeyi de çok az bildiğimden kendimi en yakın yere attım. Sonra istediğim yere ulaştım.”
“O bina geleceğimi ve hayatımı kararttı”
K.M, kendisi üzere dertler yaşayan yahut terör örgütüne katılmayı düşünen gençler için şu tavsiyelerde bulundu:
“Şimdiki aklım olsa bırakın örgüte katılmayı, HDP binasının önünden geçmezdim. O bina geleceğimi ve hayatımı kararttı. Şayet hayatlarını seviyorlarsa geleceklerini düşünüyorlarsa devlete sığınsınlar. Orası hiçbir vakit deva değil yalnızca mevt ve mahpus. Tek kurtuluş yolu kalıp devlete millete iyi bir insan olmak.”
Örgüt yöneticilerinin, teslim olmak isteyenleri palavralarla korkutulduğunu vurgulayan. K.T, şöyle devam etti:
“Eğer teslim olursanız size azap edip, öldürürler.’ diyorlardı. Teslim olduğumda hiç o denli bir şeyle karşılaşmadım. Son derece sıcak bir ortamda tabirimi aldılar. Düzgün davrandılar. Dediklerinin hiçbiri yoktu. Yalnızca dehşete dayalı bir temel oluşturup, bu temelin altında korkmamızı ve hiçbir şey yapmamızı istiyorlardı.”
Diyarbakır annelerine dayanak
K.M, HDP vilayet binası önündeki Diyarbakır annelerinin aksiyonunun çok haklı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Ben kendimi dağda hayal edip ailemin de orada o denli bitap bir halde görürsem aslında çok berbat hissederdim. O bile kaçmama bir neden olurdu. Ailelerin yaptığı aksiyonun sonuna kadar ardındayım. Kendi evlatlarının hayatlarının benim üzere kararmaması için direniş gösteriyorlar. Umarım hiçbir evlat bu berbat niyetin gerisinden gitmez. Hiçbir anne de orada kendini harap etmez.”
“Aileler çocuklarına sahip çıksın”
Ailelerin de çocuklarına sahip çıkması konusunda ikazda bulunan K.M, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Ailenin kendisinden uzaklaştırdığı evladı duygusal olarak boşluğa düşüp, benim yaptığım üzere yanılgı yapar. Aileler çocuklarına sahip çıksınlar ve onlarla konuşsunlar. Zira bu onlar için de değerli. İş işten geçtikten sonra çok geç oluyor. Kimsenin o binanın önünde o denli harap olmasını kimse istemez. Aileler de evlatları da istemez.”
Memurlar
