Mastercard tarafından Türkiye’nin de aralarında olduğu 16 Avrupa ülkesinde bağımsız araştırma şirketi Fly’e yaptırılan araştırmaya göre, Türkiye genelinde korona sürecinde mahallelerdeki yerel işletmelere bağımlılık arttı. Vatandaşın ‘Bakkal Amca’ya vefa gösterdiğini ortaya koyan araştırmaya göre Türk tüketicilerin yüzde 59’u, esnafın işlerinin düzelmesine yardımcı olmak ve maddi sıkıntılarını atlatmaları için kendi çevrelerindeki dükkanlarda harcama yapıyor. Bu oran araştırma yapılan diğer 15 Avrupa ülkesinde de aynı düzeyde çıktı.
BAKKALI KEŞFETTİK
Haziran ayında 10 bin kişi ile yapılan ankete göre Türkiye’de salgın süresinde yaşanan eve kapanma döneminde Türk tüketicilerin yüzde 45’i yakın çevrelerinde yeni dükkan ve mağazalar keşfettiklerini söyledi. Avrupa’da ise bu oran yüzde 34’te kaldı. Türkiye’de her 10 kişiden 6’sı yakın çevresinden alışveriş yaparken her 4 kişiden 3’ü de alışveriş ve seyahatle ilgili tüm kısıtlamalar kaldırılsa bile kendi çevrelerindeki yerel dükkanlardan alışveriş yapmaya devam etmeyi planladıklarını belirtti. Türkiye’de her 5 kişiden 4’ü (% 81) son birkaç aylık sıkıntılı sürecin çevrelerindeki ihtiyaç sahibi insanları daha fazla fark etmelerine yol açtığını, yarısından fazlası da (% 54) kendilerinde topluluk bilincini daha da geliştirdiğini söylüyor. Her 2 kişiden 1’i (yüzde 54) artık komşularına merhaba deme olasılıklarının daha fazla olduğunu belirtirken, yüzde 42’si de yerel dükkan sahiplerinin isimlerini bilmeleri gerektiğini düşünüyor. Avrupa geneli ile kıyaslandığında Türkler’in bu konuda daha hassas olduğu görülüyor. Avrupa’da yaşanan sürecin çevrelerindeki ihtiyaç sahibi insanları daha fazla fark etmelerine yol açtığını söyleyenlerin oranı 5 kişiden 3’te (% 59), kendilerinde toplum bilincini daha da geliştirdiğini söyleyenlerin oranı da yüzde 47’de kalıyor.
SADAKAT ARTTI
Araştırmanın sonucu değerlendiren Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yiğit Çağlayan “Bu zor zamanlar, yerel işletmelere sadakatin arttığı bir dönem oldu. Bu durumun kalıcı olmasını bekliyoruz” dedi.
100 KİŞİDEN 42’Sİ BAKKALIN İSMİNİ DE BİLMEK İSTİYOR
Destek için yerel işletmeden alışveriş yaptım: Yüzde 59
Desteğe devam etmeyi düşünüyorum: Yüzde 70
Bakkalın ismini bilmem gerekiyor: Yüzde 42
Yakınımda yeni dükkanlar keşfettim: Yüzde 45
Çevremdeki ihtiyaç sahiplerini farkettim: Yüzde 81
Topluluk bilincim gelişti: Yüzde 54
Komşuma merhaba deme olasılığım arttı: Yüzde 54
KAFELERE DESTEK YÜZDE 33
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de her 3 kişiden 1’i (% 35) yerel kafeleri özlediğini, yüzde 33’ü de maddi sıkıntılarından kurtulmalarına yardımcı olmak için gelecekte yakın çevrelerindeki kafe ve restoranlarda daha fazla yiyip içeceklerini söylüyor. Yüzde 29’u kısıtlamalar sonrası dükkanlar kapılarını açtığında yerel kafe ve barlarından ‘paket servis’ aldıklarını söyledi. Bu dönemde sıçrama yapması beklenen diğer dükkanlar arasında kuaför ve berberler geliyor. Tüketicilerin yarıdan fazlası (% 56) evde saçlarını kendileri kesmek ya da aile bireyleri veya arkadaşlarına kestirmek yerine kendi kuaförlerini bekledi.
GELENEKSEL SÜTE KOŞTUK
Avrupa’da da, Türkiye’de de bu süreçte geleneksel yolla süt satışlarında da bir canlanma oldu. Araştırma sonuçları içinde Türkiye’yi diğer ülkelerden ayrıştıran en büyük fark da bu alanda oldu. Türkiye’de insanların yüzde 46’sı eve kapanma döneminde eve süt getirttiklerini söylüyor ve yüzde 42’si bu hizmeti almaya devam etmek istiyor. Avrupa’da eve süt getirtenlerin oranı yüzde 20’de, bu hizmeti almaya devam etmek isteyenlerin oranı da sadece yüzde 18’de kalıyor.
Memurlar