Sakarya Adliyesi’nde geçtiğimiz Temmuz ayında ilginç bir olay yaşandı. Bir dosya üzerinde yapılan yargılama esnasında keşfe gidecek olan Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, keşfe gitmek için Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) aracı istedi. Müsait bir araç bulanamayınca mübaşir tarafından sivil bir minibüs temin edildi. Hakim ve beraberindekiler bu minibüs ile keşfe gitti.
BARİYERİ AÇMADI
Keşif işlemlerini tamamlayan heyet, adliyeye dönüş yaptı. Araç ile içeri girmek isteyen keşif heyetine kapıda görevli polis memuru tarafından bariyerler açılmadı. Aracın keşif aracı olduğu belirtilmesine rağmen halen kapıyı açmayan görevli polis, Başsavcılığın sivil araçların adliye içerisine alınmayacağı talimatı olduğunu söyledi. Bunun üzerine Başsavcılık korumasını arayan polis memuru, görevli hakimlerin sicil ve araç plakasını alarak bariyerleri açtı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Bu durum ardından heyette görevli hakim, bariyerleri açmayan polis hakkında suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren polis memuru Mehmet Ü., hangi emir verilirse onu uyguladığını, kampüs girişlerinde özel keşif araçlarının alınmaması konusunda Başsavcılık talimatı bulunduğunu, bu talimat dolayısıyla keşif aracını içeri almak istemediğini ifade etti. Başsavcılık korumasına ulaşarak durumu bildirdiğini ve aldığı yanıta göre araç plakasını alarak bariyeri kaldırdığını kaydetti. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca polis memuru hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verildi.
YARGILANACAK
Ancak şikayetçi hakim, verilen KYOK kararına itiraz etti. Sakarya 2. Sulh Ceza Hakimliği’nce itiraz kabul edilerek Mehmet Ü. hakkında ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçundan dava açılmasına hükmedildi.
“HAKİMİN SAYGINLIĞINI RENCİDE ETTİ”
Hakimlik kararında, olay günü şüphelinin içerisinde mahkeme heyeti olan keşif aracını adliyenin bahçesine almadığı, mübaşirin araçtan inip araç içerisinde mahkemenin hakimi ve heyetin olduğunu söylemesine rağmen şüphelinin talimat gereği kapıyı açamayacağını söylediği ve akabinde bir telefon görüşmesi yaparak araca doğru gelip hakime sicil ve isim sorduğu belirtildi. Sonrasında kapıyı kerhen açtığı, olayın şüpheli ifadesinde büyük ölçüde kabul edildiği kaydedildi. Kararda, şüphelinin bu keyfi tavrının Türk milleti adına karar verme yetkisi bulunan hakimin saygınlığını rencide ettiği ve görevi olduğu halde bariyeri açmaması eyleminin TCK’de tanımlı ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçuna vücut verdiği anlatıldı.
Kararda, şüphelinin her ne kadar emir gereği bu tavrı sergilediğini belirtse de böyle bir emir dosya içerisinde yer almamakla birlikte emrin verilmiş olması olasılığında dahi hali hazırda görevde olan bir hakimin hele ki keşif görevini icra ederken ve keşif aracıyla adliyeye alınamaması emrinin hukuka uygun bir emir olmayacağı belirtildi.
Ayrıca, keşif esnasında ATG’nin araçlarının kullanılmasına özen gösterilmesi hususunda dosya içerisinde mevcut Adalet Bakanlığı tarafından Cumhuriyet Başsavcılıkları’na gönderilen bir yazı olsa dahi bu yazının Başsavcılıklara gönderilen bir tavsiye olduğu, hakimlerin yargı görevini yaparken hiçbir tavsiye ve talimata uymakla yükümlü olmadığı kaydedildi.
Memurlar