Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine nazaran: Su kesintisinden sonra birinci gelen suyun kirli olma riski yüksektir. Suyun bulanıklığı gidene kadar ortalama 3-5 dakika akıtılmalıdır.
Kaynağı bilinen ve denetimi yapılan musluk suyunun tüketilmesi inançlıdır. Kaynağı bilinmeyen su tüketilmemelidir.
Klor, hastalık yapan mikrobiyolojik etkenlerin büyük çoğunluğunu yok etmektedir. Bu nedenle klorlanmış içme kullanma suyunun tüketilmesi tercih edilmelidir.
‘İçilmez’ yazısı bulunan çeşmelerin suları asla içilmemelidir.
Şahsî paklık ve el temizliğinin yapılmaması dışkı-ağız yolu ile yayılan hastalıkların bilhassa ishallerin artmasına neden olur. Bit ve uyuz salgınları ortaya çıkabilir. Daima kaşıntı durumlarında bir sıhhat kuruluşuna başvurulması gerekir.
Tankerle müsaadesiz içme suyu taşıyan şahıslar yetkili kuruluşlara bildirilmeli ve bu suların dezenfeksiyonu aktif yapılmadığından asla içilmemelidir.
Su kesintilerinde bilhassa çocuklar ve yaşlılar ishalli bir hastalığa yakalandığında kesinlikle bir sıhhat kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir.
Konutta bulaşıkların yıkandığı sular da içme suyu niteliğinde olmalıdır. Tuvalet paklığı 5 su bardağı suya iki bardak çamaşır suyu katılarak hazırlanan suyla yapılmalıdır.
Zerzevat ve meyveler, bir litre suya 20-30 damla yüzde birlik klor solüsyonu damlatıldıktan sonra, hazırlanan karışımda 15 dakika bekletilerek tüketilmelidir.
Suları güneş almayan yerlerde koruma etmeli, açık renkli bidonlar tercih edilmelidir. Kapağı açtıktan sonra berbat bir koku geliyorsa o bidon kullanılmamalıdır.
Memurlar
