Çin’nin Wuhan kentinden çıkıp dünyaya yayılan koronavirüs vakası birçok ülkede kontrol altına alınmışken, ikinci dalga baş gösterdi. Türkiye, 11 Marttan itibaren ilk vakaların görülmeye başlamasıyla salgınla mücadele dönemi de başladı. Salgının kontrol altına alınmasıyla 1 Haziran’dan itibaren yeni normalleşme sürecine girildi. Yeni normalleşme süreciyle birlikte son günlerde bazı kentlerde vaka sayısında artış yaşandı. Bu kentlerin başında gelen Diyarbakır’da vatandaşlar kontrolü elden bırakmışken, bazı vatandaşların salgın bulgularının görülmesini ağrı kesici kullanarak gidermeye çalıştığı belirlendi.
“SALGIN BULGULARINDA AĞRI KESİCİ KULLANMAK DOĞRU DEĞİL”
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, bazı vatandaşların salgın belirtilerini ağrı kesici ile geçiştirdiğini bunun doğru olmadığını söyledi. Prof. Dr. Şenyiğit, aksine hastanın kendisini ağrı kesiciyle iyi hissedip topluma karışarak salgını yayma riskinin çok yüksek olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, 11 Marttan beri Türkiye olarak, devlet olarak korona virüs ile çok başarılı bir mücadele yürütüldüğünü ifade etti. Son zamanlarda normale geçiş aşamasında maalesef hiçbir kurala uyulmadığını aktaran Prof. Dr. Şenyiğit, bununla birlikte vaka sayısında da bir miktar artışın olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Şenyiğit, “Koronavirüsün farklı bulgularla karşımıza çıkma ihtimali var. Yaz döneminde bulantı, kusma ve ishalle gelen vaka sayısı çok. Bazı koronavirüs vakaları da hiçbir şekilde öksürük, nefes darlığı ve ateş yapmadan şiddetli vücut ağrısıyla karşımıza gelebilir. Toplumda bizim duyduğumuz kadarıyla bazı insanların sadece ağrı kesiciyle kendilerini iyi hissettiği ve koro virüsü engellediğiyle ilgili birtakım görüşler mevcut. Bu son derece yanlış bir kanaattir. Bakın, eğer sizde korona virüs bulguları varsa bu önemde, mesela öksürüğünüz, ateşiniz, nefes darlığınız varsa, biz eğer ağrı kesici alırsak bu ağrı kesici sadece ateşimizi düşürür ve bizi iyi hissettirir, biz kendimizi iyi hissettiğimiz için tam tersine doktora gidip de korona virüs tedavisi görmediğimiz için maalesef bu hastalığı daha fazla yayabiliriz” diye konuştu.
“VÜCUT AĞRILARINI AĞRI KESİCİYLE GEÇİŞTİRMEYİN”
Hastaların öksürüğü, ateşi, nefes darlığı varsa veya izah edilemeyen, kişiyi yatağa düşürecek yatırmayacak kadar şiddetli vücut ağrıları varsa bu durumun ağrı kesici ile geçiştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Şenyiğit, “Çünkü bunlar bazen sizin ateşinizi kısmi olarak düşürdüğü için kendinizi iyi hissettirebilir. Ama siz kendinizi iyi hissettiğiniz için daha çok topluma katılırsınız ve daha çok bulaştırıcı olursunuz. Onun için kullandığınız ağrı kesiciler hastalığın daha fazla yayılmasına neden olabilir. Şikayetleriniz varsa ezbere ağrı kesici almayın, lütfen bir an önce doktorunuza başvurun. Siz, hafif derecede korona virüsü geçiren hasta olabilirsiniz. Belki hastalığın size bir zararı olmaz ama etrafınıza bulaştırdığınız 70 yaşındaki akrabanızın, dostunuzun, ahbabınızın ölümüne sebep olabilirsiniz. Bunun çok ciddi bir manevi yükü de olabilir” şeklinde konuştu.
Memurlar