Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde 15 Aralık 2017 tarihinde yaşanan vukuatta yönetici Ayhan Kökmen, odasında, talebelerinden İ.P. (16) tarafından pompalı tüfekle vuruldu. Ağır yaralanan 2 evlat babası Kökmen, kaldırıldığı hastanede ömrünü yitirdi. Kökmen’i öldüren fişekten birinin domuz kurşunu olduğu ortaya çıktı. Vakadan sonra kaçan 11’inci sınıf mekteplisi İ.P. ve bir mühlet evvel mektepten uzaklaştırılıp farklı mektebe kaydı yaptırılan U.Y. ile tüfeğin sahibi olan U.Y.’nin babası B.Y.’yi gözaltına aldı. Tutuklanan İ.P. ve U.Y. ile azmettirici olmakla suçlanan B.Y. hakkında, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle dava açıldı. 2 öğrenci de yardım ve yataklık hatasından davada sanık olarak konum aldı. Ödemiş Ağır Ceza Duruşması’nda yapılan yargılamanın bugünkü 12’inci duruşmasına sanıklar İ.P., U.Y. ve B.Y., tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Öldürülen Kökmen’in meslektaşları ile eşi Ayşe Ümmü Kökmen ise duruşmada mahkeme salonunda hazır bulundu.
‘EŞİNE ŞEHİTLİK UNVANI VERİLMESİNİ İSTEDİ’
Duruşma öncesi Ayhan Kökmen’in hoca olan eşi Ayşe Ümmü Kökmen basın açıklaması yaparak, eğitim ve sıhhatte şiddetin bir an evvel önlenmesini istedi. Hizmeti başında öldürülen eşine bir an evvel şehitlik unvanı verilmesini ve adaletin bir an önce tecelli etmesini talep eden Kökmen, “Geciken adalet, adalet değildir” dedi. Kökmen, “Bu kelamdan hareketle Ayhan Kökmen davasının sonuçlandırılması konusunda ulvî Türk adaletine güveniyorum. Tüm hatalıların cezalandırılması, bu acıların bir daha yaşanmaması için cezalar caydırıcı nitelikte olmalıdır” dedi.
Eşi Ayhan Kökmen’in hayatını eğitime adamış idealist bir muallim olduğunu vurgulayan Ayşe Ümmü Kökmen, şöyle devam etti:
“‘İşim gençlerle’ diyerek, talebelerinin iyi bir formda yetişmesi için gecesini gündüzüne katan fedakar bir muallimdi. Her kesitten, her görüşten kişiler tarafından çok sevilen güler yüzlü, anlayışlı bir kişiydi. Eşine karşı her vakit nazik davranan sadık bir eşti. Evlatlarının iyi yetişmesi için pervane olan sağlam bir babaydı. Bizim 130 haftadır yüzümüz gülmüyor, bitmek bilmeyen dava, duruşmalar acımızı tazeliyor. Tekrar bir Babalar Günü geldi, geçti. Evlatlarımın yüzü gülmüyor, onların hüznü yüreğimi dağlıyor. Babalar Günü’nde, Analar Günü’nde, doğum günlerinde, evlatlarımın mezuniyetlerinde, düğünlerde, derneklerde her alanda onu arıyoruz. Oğlumuzun tıp fakültesini kazanmasını çok istiyordun lakin oğlu ona müjdeyi veremedi. Her şeye karşın yaşadığımız bu acıları yüreğinde hisseden siz pahalı dostlarımızla birlikte bu güç günleri aşacağımıza inanıyorum.”
Duruşma sürüyor.
Memurlar