OHAL komitesi ret kararına karşı dava açma süreci tarafımıza sıklıkla sorulan bir husustur. Son periyotta çok fazla mağduriyet yaşandığı için yönetim hukuku avukatı Ferhat Gebeş’e OHAL encümeni kararına karşı açılacak idari davalarda dikkat edilmesi gereken hususları sorduk. Avukat Ferhat Gebeş; “OHAL komitesi kamu vazifesinden çıkarma, yurtdışı öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, emekli işçinin rütbelerinin alınması ve kapatılan kurum ve kuruluşlara ait müracaatları değerlendirip karara bağlamaktadır. Komite bünyesinde 80’i raportör olmak üzere yekun 250 işçi çalışmaktadır. 03/07/2020 tarihi itibariyle Komiteye yapılan müracaat sayısı 126.300‘dür. Encümen tarafından verilen karar sayısı (108.200) dikkate alındığında, incelemesi devam eden müracaat sayısı 18.100′dür. OHAL encümeni ret kararına karşı 60 gün içinde Ankara Yönetim Duruşması nezdinde dava açma açılmalıdır. Bu müddet hak düşürücü müddet olup, OHAL encümeni kararının size bildiri edilmesi ile başlar.” dedi. Avukat Gebeş; OHAL komitesi kararlarına karşı dava açmak isteyen şahısların yürütme durdurma talepli açılmasını münhasıran belirtti.
OHAL Ret Kararı
7075 sayılı Kanun ile kurulan Harika Hal Süreçleri İnceleme Komitesi, inanılmaz hal kapsamında direkt kanun kararında kararname kararları ile tesis edilen kamu vazifesinden çıkarma, yurtdışı öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, emekli işçinin rütbelerinin alınması ve kapatılan kurum ve kuruluşlara ait müracaatları değerlendirip karara bağlamaktadır.
OHAL ret kararı bireye bildiri edilir. OHAL encümeni kararları bildirim edilmek üzere insanların en son vazife yaptığı kurumlara teslim edilmekte olup, tebligat süreci son hizmet yaptıkları kurumlar tarafından yapılmaktadır. Başvurusu kabul edilen insanların tekrardan vazifeye başlama süreci, ilgisine nazaran en son vazife yapılan kurum ve Üniversite Şurası Başkanlığı tarafından yapılacaktır.
OHALretkararlarına karşı, kararın bildiriminden itibaren altmış gün içinde Yargıçlar ve Savcılar Kurulunca belirlenen Ankara yönetim duruşmaları nezdinde ilgilinin en son hizmet yaptığı kurum yahut kuruluş aleyhine iptal davası açılabilecektir. OHAL encümeni ret kararına karşı dava açma son nokta değerli ve spesifik bir mevzudur. Bu nedenle yönetim hukuku avukatı nedenle nispeten ihtimamlı ve titiz çalışılmalıdır.
OHAL Encümeni Kararına İtiraz Dava Dilekçesi
OHAL encümeni kararına itiraz dava dilekçesi hazırlarken öncelikle dikkat edilmesi gereken husus salahiyet kuralıdır. Açılacak idari dava yalnızca Ankara’da açılır. Ankara ili dışında dava açılması durumunda yetkisizlik kararı verilecek ve belge Ankara Yönetim Duruşması’na gönderilecektir. Ama bu durum davanın Ankara ili dışında açılamayacağı demek değildir.
Hazırladığınız OHAL encümeni kararına itiraz dava dilekçesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Metodu Kanununun, “Dilekçelerin Verileceği Yerler” başlıklı 4. Unsuru uyarınca, Danıştay yahut ilişkin olduğu duruşma başkanlıklarına yahut bunlara gönderilmek üzere yönetim yahut vergi duruşması başkanlıklarına, yönetim yahut vergi duruşması bulunmayan konumlarda asliye hukuk hakimliklerine yahut yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.
OHAL encümeni kararına itiraz dava dilekçesinde bulunması gereken mecburî hususlar İYUK 3. Unsur de tek tek sayılmıştır. Bu unsur kapsamında;
“Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin yahut temsilcilerinin isim ve soyadları yahut unvanları ve adresleri ile gerçek bireylere ilişkin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Davanın bahis ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya mevzu olan idari sürecin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, fotoğraf, harç, gibisi mali yükümler ve bunların artırım ve cezalarına ait davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu ölçü,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin yahut vergi cezasının nevi ve yılı, bildiri edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, Gösterilir. 3. Dava konusu kararın ve evrakların asılları yahut örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur.”
olmalıdır.
OHAL Komitesi kararına karşı iptal davası örnek dava dilekçesi buradan bulabilirsiniz.
OHAL Encümeni Ret Kararına Karşı Yönetim Duruşması Kararları
OHAL komitesi ret kararına karşı dava açmadan evvel emsal kararları incelemeniz sizlerin yararına olacaktır.
1- T.C. Ankara 19. Yönetim Duruşması Esas No: 2018/… Karar No: 2019/… karar numarasıyla şu münasebet ile davayı kabul etmiştir;
“… Davacının, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı cephesinden yapılan incelemede;
Belgede mevcut haber ve evraklar ile UYAP kayıtlarının birlikte incelenmesinden; Komite tarafından, davacının, Yargıtay Ceza Umum Şurasının 26.09.2017 tarihli, Esas No: 2017/16.MD-956, Karar No: 2017/370 sayılı kararıyla onanarak katılaşan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, birinci radde duruşması sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli, Esas No:2015/3, Karar No:2017/3 sayılı kararı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanılması gayesiyle oluşturulduğu ve münhasıran bu hata örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu tespit ve bedellendirilen ByLock muhabere sistemini kullandığının, Savcılık soruşturmasının devam ettiğinin, kurumu tarafından Komiteye intikal ettirilen işçi haber belgesinde müracaatçı hakkında istihbarat haberi bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2018 tarih ve Soruşturma No:2018/…, Karar No:2018/… sayılı kararı ile davacının üzerine kayıtlı ttnet adresli ev/işyeri interneti üzerinden FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün bâtın haberleşme programı bylock isimli programın kullanılmış olduğunun tespit edilmesi üzerine hakkında soruşturma başlatıldığı, Araklı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen fezleke ve eki delillere nazaran, bylock kullanıldığı anlaşılan internet wifi hattından asıl bylock kullanıcısının davacı değil, bir mühlet davacı ile tıpkı apartmanda oturan ve interneti paylaştığı komşusu T.A isimli kişi olduğunun tespit edildiği, davacı hakkında FETÖ/PDY kapsamında başkaca delil elde edilemediği belirtilerek davacı hakkında kovuşturma yapmaya konum olmadığına karar verildiği görülmektedir.
Bu aşamada, davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma kabahatinden hakkında kovuşturma yapmaya nokta olmadığına karar verilmekle birlikte, kamu hizmetinden çıkarılması için örgüt üyeliği dışında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakı yahut irtibatı bulunması da ehil görüldüğünden davacının anılan kovuşturma yapmaya mahal olmadığı kararı ve evrakta bulunan başka deliller cephesinden FETÖ/PDY ile iltisakı yahut irtibatı bulunup bulunmadığının kıymetlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı hakkında kamu hizmetinden çıkarılmasına yönelik müracaatın reddine dair Encümen kararında, davacının bylock programı kullanıcısı olduğu belirtilmekle birlikte, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2018 tarih ve Soruşturma No:2018/…, Karar No:2018/… sayılı kovuşturma yapmaya taraf olmadığı kararında davacının bylock kullanıcısı olmadığının, davacıya ilişkin internet wifi hattından komşusu tarafından bylock kullanıldığının belirtildiği görülmekle, Komite kararındaki bylock tespitinin davacının FETÖ/PDY bağına dayanak olamayacağı açıktır.
Yarkurul kararında başkaca, davacı hakkında Araklı Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı hakkında yürütülen soruşturmanın devam ettiği belirtilse de, Araklı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen fezleke ile evrakın geldiği Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığınca davacı hakkında bylock programını kullanmadığı ve FETÖ/PDY kapsamında farklı delil elde edilemediği belirtilerek davacı hakkında kovuşturma yapmaya bölge olmadığına karar verildiği, gelinen aşamada anılan Komite kararının bu tespit istikametinden de davacının FETÖ/PDY bağına dayanak olamayacağının kabulü gerekmektedir.
Yarkurul kararında ayrıyeten kurumu tarafından Yarkurula intikal ettirilen işçi haber evrakında müracaatçı hakkında istihbarat haberi bulunduğu tespitine taraf verilse de, evrakta bulunan süreç belgesinde davacı hakkındaki imzasız özet haber tablosunda içeriği ve detayları bulunmayan davacı hakkında istihbarat haberi bulunduğu notu taraf almakla birlikte, bu kayda ait delil bulunmadığı, bu haliyle davacı hakkındaki istihbarat haberi tespitinin değerlendirmeye esas alınacak nitelikte olmadığı sonucuna varılmış olup, Encümen kararının bu kısmına ait tespitlerin de davacının FETÖ/PDY irtibatını ortaya koymadığı görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda aktarılan tespitler ile davacı hakkındaki kovuşturma yapmaya taraf olmadığı kararı birlikte dikkate alındığında, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile bağının olmadığı sonucuna varıldığından, davacının müracaatının reddine dair Komite kararında hukuka müsaitlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu sürecin iptaline, isimli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davacıdan öğrenim edilmemiş bulunan, aşağıda gösterilen evrak gömleği fiyatı ve posta masrafı yekunu 103,00 TL’nin davalı yönetimden öğrenimi için müzekkere yazılmasına, davalı yönetimin harçtan muaf olması nedeniyle yargılama harçları cephesinden ise karar kurulmasına yan olmadığına, Avukatlık Minimum Fiyat Tarifesi uyarınca belirlenen 1.362,00-TL vekalet fiyatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın bildirimini izleyen (30) gün içerisinde Ankara Nahiye Yönetim Duruşmasına istinaf yolu açık olmak üzere, 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
2- T.C. Ankara 19. Yönetim Duruşması Esas No: 2018/… Karar No: 2019/… kararında şu münasebet ile davayı reddetmiştir;
“… Davacının, FETÖ/PDY terör örgütü ile teması istikametinden yapılan incelemede;
Belgede mevcut haber ve evraklar ile UYAP kayıtlarının birlikte incelenmesinden; hukuka makul elde edilen delillerle, davacının, Yargıtay Ceza Umumî Şurasının 26.09.2017 tarihli, Esas No: 2017/.. .MD-956, Karar No: 2017/… sayılı kararıyla onanarak katılaşan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, birinci kademe duruşması sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli, Esas No:2015/.., Karar No:2017/.. sayılı kararı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması hedefiyle oluşturulduğu ve münhasıran bu hata örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock muhabere sistemini kullandığının, BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç paydaşlık hakları ile idare ve kontrolü Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. unsurunun son fıkrası mucibince faaliyet müsaadesi kaldırılıncaya kadar bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Iştirak Bankası AŞ’de (Bank Asya) 2014 yılından sonra para yatırdığının, FETÖ/PDY’ye aidiyeti, iltisakı yahut irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Etkin Eğitimciler Sendikası’na 2014-2016 yılları arasında üyeliğinin bulunduğunun, FETÖ/PDY’ye aidiyeti, iltisakı yahut irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF’ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.’ye 2014-2016 yılları arasında ödeme haberinin bulunduğunun Encümen tarafından tespit edildiği, laf konusu tespitleri mesnetsiz bırakacak somut rastgele bir haber ve dokümanın sunulmadığı; başkaca Kahramanmaraş Ağır Ceza Duruşmasının 2017/… esas sayılı evrakında yapılan yargılaması sonucunda verilen 19/12/2017 tarihli, Karar No:2017/… sayılı karar ile davacının bylock programını kullandığı, örgüt talimatı ile Bank Asya’ya para yatırdığı, Faal Sen’e üye olduğu, tanık beyanları ile örgütle bağının ortaya konulduğu tespit edilerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma kabahatini işlediği sabit görülerek mahpus cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan ceza duruşması kararına sanığın yaptığı istinaf müracaatının da Gaziantep Nahiye Adliye Duruşması 4. Ceza Dairesinin 16/04/2018 tarihli, Esas No:2018/…, Karar No:2018/… sayılı kararıyla esastan reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının durumunun değerlendirilmesinde ve bu bağlamda karara esas alınabilecek nitelikte görülüp yukarıda aktarılan Yarkurul tespitleri ile davacı ile ilgili ceza yargılamasında elde edilen deliller birlikte dikkate alındığında, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat noktasında bağının olduğu sonucuna varıldığından, davacının müracaatının reddine dair Encümen kararında hukuka karşıtlık görülmemiştir.
Gayrı yandan, yukarıda mekan verilen Encümen tespitleri ile ceza yargılamasında elde edilen deliller bakılan davada Mahkememizce kanaatin oluşması ve karar vermek için ehliyetli görüldüğünden, dava konusu Encümen kararında davacı hakkında mahal alan öteki tespitleri Duruşmamız bu aşamada araştırmaya ve değerlendirmeye gerek görmemiş ve kararda de esas almamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılarak davacının isimli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan kelam konusu yargılama masrafının davacıdan öğrenimi için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına, Avukatlık Minimum Fiyat Tarifesi uyarınca (Tarife’nin 22. unsuru de dikkate alınarak) belirlenen 408,60-TL vekalet fiyatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın bildirimini izleyen (30) gün içerisinde Ankara Ortam Yönetim Duruşmasına istinaf yolu açık olmak üzere, 01/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Advertorial
Memurlar
