– AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiştir, şayet siyasi irade yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletin ortaya koymuş olduğu ulusal irade istiyorsa bunu değiştirebilir. Bunun yolu masadan geçmiyor bunun yolu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçiyor.” dedi.
Kurtulmuş AA muhabirine gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından düzenlenen Şebiarus Töreni’nde Kur’an-ı Kerim’in Türkçe okunmasına ait değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, Mevleviliğin İslam geleneği içerisinde kıymetli yeri olduğuna ve yalnızca Müslüman ülkelerde değil dünyanın öteki bölgelerinde de karşılık bulduğuna işaret etti.
Mevleviliğin kendi kurallarına nazaran yapılmayan birtakım merasim ve ritüellerin aslında en büyük hakareti yeniden Mevleviliğe yaptığına vurgu yapan Kurtulmuş, “Mevlevilikle ilgili yapılan bu cins düzenlemelerin maalesef bu türlü bir gösteri haline getirilmesi, ilişkin olduğu dini gelenekten kopartılarak bunun güya bir tiyatral şovmuş üzere sunulması ve hiçbir biçimde Mevlevi geleneğinin içerisinde olmayan ögelerin bunun içerisine yedirilmiş olması, daha açık söyleyeyim, siyasi ya da birtakım ticari gösterilerin konusu haline getirilmesi Mevleviliğe yapılacak en büyük haksızlıktır. Hasebiyle bu haksızlığın yapılmış olması başlı başına bir edepsizliktir.” diye konuştu.
Bunun kabul edilir bir durum olmadığına değinen Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu uygulamayla bizim yıllardır söylediğimiz Cumhuriyet Halk Partisinin maalesef zihin yapısını şöyle bir kazsanız altından Cumhuriyet Halk Fırkası çıkar. Cumhuriyet Halk Partisinin bu milletin ulusal iradesine kıymet vermeyen tutumunun, tavrının içerisinde maalesef artık bir biçimde içlerine yerleşmiş olan milletin inançlarıyla, kıymetleriyle, milletin birikimiyle, milletin kültürüyle, medeniyetiyle barışık olmama hatta onunla çelişkili ve çatışma içerisinde olma hali yatar. Bunların zihin dünyasının bu türlü olduğunu biz söylediğimiz vakit bazen kızıyorlardı, hatta şunu söylüyoruz biraz kazısanız Cumhuriyet Halk Partisinin zihin dünyasının gerisinden 1960 darbesi çıkar, biraz daha kazısanız ne kadar darbeler ve siyasi müdahaleler varsa bunlar çıkar.”
CHP’nin zihin dünyasında hala tek parti evresinin hasretlerinin bulunduğunun görüldüğüne dikkati çeken Kurtulmuş, “Bu memlekette 18 sene ezan ‘Tanrı uludur, İlah uludur’ diye Türkçe olarak okutuldu. Milletin dinine, lisanına, geleneklerine muhalif olan bir yabancı ses maalesef millete bu türlü bir ezan diye bir ucubeyi dayattı.” sözünü kullandı.
– “Buna bir daha güçleri yetmeyecek”
Merhum Başbakan Adnan Menderes’in periyodunda ezanın asli halinde okunmaya başlandığını hatırlatan Kurtulmuş, “Belki de Menderes’e bu zihniyetin duyduğu en büyük düşmanlığın altında yatan sebep de ezanı tekrar asli hüviyetine kavuşturmuş olmasıdır.” dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bu manada da baktığınız vakit tekrar ezanı Türkçe’ye çevirmek, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe okumak üzere kimi yanlışlıkların Cumhuriyet Halk Partisinin tek partili periyodunun faşizan uygulamalarını hatırladığı, buna özendiği, mümkün olsa bunu tekrar geriye getirmek istedikleri anlaşılıyor. Bir kez şunu çok net bilsinler; asırlar boyunca Müslümanlığı en iyi biçimde yaşamaya uğraş etmiş olan bu millet bir daha ne ezanın ne de Kur’an-ı Kerim’in Türkçe okunarak ibadetin içine karıştırılmasına müsaade etmeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi de milletin kıymetleriyle bu hengameli halini ve tavrını ortaya koydukça da milletten hiçbir formda prestij görmeyecek, bir karşılık bulmayacaktır. Bu yaptıkları bir gaflettir en hafif tabiriyle söylemek gerekirse. Şayet bunu bilerek yapıyorlarsa, Müslümanlığın temel kıymetleri, uygulamalarıyla ilgili bir çatışmayı tekrar ortaya koymak istiyorlarsa köprünün altından çok sular geçti, buna bir daha güçleri yetmeyecektir, bunu açıkça söylemek isterim.
Yapılan hem Mevleviliğe karşı yöntem ve erkan adabı olan bu yola karşı bir haksızlık ve terbiyesizliktir hem de ezanı ve Kur’an-ı Kerim’i Türkçe ibadetin içerisine sokmak üzere bir anlayışı hortlatması bakımından da nitekim insanların tüylerini diken diken eden bir uygulamadır, şiddetle kınıyoruz. Milletimizin kıymetleriyle, inançlarıyla hiçbir halde uyuşmayan bir tutumdur, tablodur. Kimseden milletin kıymetlerini, inançlarını tahfif etme, aşağılama, onları değiştirmek üzere bir hakkı da haddi de olamaz.”
– Muhalefetin mutabakatı yok
UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener’in katıldığı bir programda, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişle ilgili bir “masa” kurulabileceği tabirlerini de kıymetlendiren Kurtulmuş, bu cins konuşmaların çok sık yapıldığını söyledi.
Yeni sistemin parlamentoda vekillerin verdiği oylar ve sonrasında referandumda milletin benimsemesiyle gerçekleştirilmiş bir yönetim ıslahatı olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Milletin yapmış olduğu bir anayasa değişikliği yok ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne anayasal bir adım atılarak geçilmemiş üzere bunun üzerinden siyasi bir ekip spekülasyonlar yapmayı gerçek bulmam.” halinde konuştu.
Muhalefetin idare sistemine ait isteği konusunda da netliğin bulunmadığını belirten Kurtulmuş, “Bir karar versinler, iyileştirilmiş parlamenter sistem mi, güçlendirilmiş parlamenter sistem mi? Yani bütçe görüşmeleri sırasında da bu kavram düzensizliklerini çok sık gördük. Bir defa muhalefet partilerinin kendi ortalarında bu mevzuda bir mutabakatı olmadığı anlaşılıyor. Bundan kasıtlarının ne olduğu bir halde muhakkak değil, muğlak vaziyettedir.” tabirini kullandı.
Mümkün değişikliğin nasıl olacağının da aşikâr olduğunu anlatan Numan Kurtulmuş, “Yani oturup masa kurmak yerine bunun gideceği yer milletin oylarına, yani bir çalışma yapılır, bir anayasa değişikliği teklifi getirilir, şayet parlamentodan geçiyorsa geçer baş göz üstüne fakat şu anki parlamento aritmetiği içerisinde bu türlü bir mevzunun parlamentoya getirilmesi ve geçmesi imkansızdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, bahisle ilgili baş karıştırmaya, yeni bir siyasal tartışma yapmaya gerek olmadığını yineleyerek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmiştir, şayet siyasi irade yani Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletin ortaya koymuş olduğu ulusal irade istiyorsa bunu değiştirebilir. Bunun yolu masadan geçmiyor bunun yolu Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçiyor. Münasebetiyle bunun herkes tarafından bilinmesi lazım.”
– “Erken seçim yok”
Muhalefet partilerinin son devirde görüşmelerini sıklaştırması ve birtakım muhalefet üyelerinin 2021 yılında değişiklikler olacağına işaret eden açıklamaları konusunda da görüşlerini paylaşan Kurtulmuş, uzun bir müddettir muhalefetin erken seçimden bahsettiğini anımsattı.
Demokrasilerde muhalefet partilerinin erken seçim istemelerinin mümkün olduğuna değinen Kurtulmuş, “Erken seçimde rasyonel koşulların olması ve Meclis aritmetiğinin de buna uygun olması lazım. Türkiye’de ne rasyonel koşullar erken seçimi söylüyor ne de Türkiye Büyük Millet Meclisi aritmetiği erken seçim olmasına imkan tanıyor. Münasebetiyle Türkiye’de bir erken seçim yoktur. Bu kadar ağır sorunlarla uğraştığımız, memleketler arası gündemde bilhassa Türkiye’nin birçok alanda cansiperane bir halde bir büyük uğraş verdiği ortamda Türkiye’nin erken seçim gündemiyle kaybedecek vakti ve gücü yoktur, olmamalıdır da.” diye konuştu.
Seçimlerin vaktinde yapılacağının altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Muhalefetteki arkadaşlarımız da şuna alışsınlar 2022 yılının bütçesi de tekrar Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecek ve inşallah Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütçesi olarak, Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin bütçesi olarak o bütçe de Meclise sunulacak, Allah’ın müsaadesiyle Meclisten geçecektir. 2023 bütçesi de tekrar gelecek ve 2023 bütçesi de geçecektir. Bu biraz da karanlıkta ıslık çalmaya benzeri bir tablodur. Muhalefet kendine moral vermek, muhalefet partileri ortasında dayanışmanın tabanını zenginleştirmek için ‘bir dahaki bütçeyi yapmayacaksınız’ diyorlar fakat Türkiye’nin siyasi realitesi Allah’ın müsaadesiyle 2023’e kadar bu hükümetin bütçe yapmaya devam edeceği tarafındadır.”
– Kongre süreci
AK Parti’deki kongre sürecine ait de bilgi veren Numan Kurtulmuş, kendileri için kongrelerin bir yenilenme vesilesi olduğunu tabir etti.
Her kongreden güçlenerek çıkmış olan bir parti olduklarına işaret eden Kurtulmuş, koronavirüs münasebetiyle kongreleri tehir etmek durumunda kaldıklarını hatırlattı.
Numan Kurtulmuş, şu ana kadar 19 vilayet ve 920 ilçenin kongrelerinin tamamlandığını, kalan vilayet kongrelerini 2021 yılının Ocak ya da Şubat ayı sonuna kadar bitirme kararında olduklarını bildirdi.
Kalan kongrelere ait çalışmaların devam ettiği bilgisini paylaşan Kurtulmuş, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Büyük kongreyle birlikte de önümüzde 2023’e kadar gidecek süreci taşıyacak yeni takımlarla daha güçlü bir formda bu yürüyüşümüze Allah’ın müsaadesiyle devam edeceğiz. Ondan sonra 2023 sonrası amaçları, daha büyük gayeleri tartışılabilecek, konuşabilecek bir imkanı ve bu manada Türkiye’yi 2023 sonrasına götürecek ruhsatı milletimizden alarak yolumuza devam edeceğiz.”
Memurlar
