Geçtiğimiz 7 Ocak tarihinde Döşemealtı ilçesi Ilıca Mahallesi’ndeki iki katlı müstakil meskende meydana gelen olayda, servis sürücülüğü yapan Ramazan İpek (36) ile 12 yıllık eşi Melek İpek (31) ortasında tartışma çıktı. Ramazan İpek, ellerine kelepçe taktığı eşi Melek İpek’i saatlerce darp etti. Gördüğü şiddetten ötürü gözlerinde şişlik ve morluk oluşan Melek İpek, eşinin kendisini ve çocuklarını öldüreceği tehditlerine maruz kaldı. Ramazan İpek, sabah servis dönüşü geldiği konutunda elleri kelepçeli olan Melek İpek’in av tüfeği ile beklediğini gördü. Yaşanan arbedede Melek İpek’in elindeki tüfek ateş aldı. İpek’in durumu bildirmesiyle konuta gelen sıhhat grupları Ramazan İpek’in hayatını kaybettiğini belirledi. Elleri kelepçeli ve çıplak biçimde bulunan Melek İpek’e de sıhhat takımları müdahale etti. Melek İpek, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Melek İpek hakkında hazırlanan iddianamede “haksız tahrik” indirimi uygulanarak, sanığın 18 yıldan 24 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istendi.
Döşemealtı L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Melek İpek, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci defa hakim karşısına çıktı. Melek İpek, duruşmaya cezaevinden SEGBİS teması ile katıldı. Üzerinde siyah kazak beyaz gömlek bulunan Melek İpek’in elinde eldiven yüzünde maske olduğu görüldü. Duruşma salonunda maktul Ramazan İpek ile Melek İpek’in yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmayı tarafların yakınlarının yanı sıra, STK’lar ve bayan dernekleri de takip etti.
“Bana küfretti”
Duruşmada şahit Ahmet Ç., Melek İpek’i ailesinden ötürü tanıdığını belirterek, “Yaşadığım olay 10 yıl evvel olmuştu. Melek İpek, bana akşamüzeri telefon etti. Ahmet amca ben hap içtim iyi değilim beni hastaneye götürür müsün, dedi. Bende geldim, Melek’te bizim köyde eşiyle birlikte kalıyordu. Kendisini aldım Yeşilbayır’a hastaneye getirdim. Zehirlendiğini söylediler. Melek bana annesi ve babasının haberi olmamasını söylemişti. Sonra Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirdim. Polisler bana sordu, ben de kazara ilaç içtiğini söyledim. Sonra anne babasını çağırdım. Hastane çıkışı Melek’in eşi bana telefon etti tehditler savurdu. ‘Benim karımı buradan neden götürüyorsun’ diye küfürlü konuştu. Bende telefonu kızdım kapattım. Ortamızda bir şey olmadı ben hastaneden konuta gittim” diye konuştu.
“Tehditler savurarak uzaklaştı”
Şahit Ahmet Ç., “Melek İpek’in babasının arkadaşıyım. 2 yıl evvel koyunu kırkacaktı telefon açtı sende gel yardımcı ol hem de keser yeriz, dedi. Kestim yemek hazırladık, Melek’te vardı. Kocası sonra geldi yemeğe çağırdılar. Ramazan şimdi ayaktaydı kayınçosu Göksel’le konuşuyordu, ‘Oğlum sen mal mısın anlamıyor musun’ dedi, oda ‘sensin mal’ dedi. Dışarıda arbede oldu. Yerden taş altı küfür etti oğlanın başına taş attı. Oda Hatice Hanım’ın ayağına geldi. Sonra motosiklete bindi gitti, ‘öldürmezsem’ biçiminde tehditler savurarak uzaklaştı. Yarım saat bir saat sonra Melek telefon etmiş, ‘tüfeği aldı gitti’ diye, telefon etti. Bende Göksel’i aldım bizim köye götürdüm. Melek’le konutta o gün tartışmışlar fakat ben gözümle görmedim” sözlerini yer verdi.
“Sorunlarına şahit olmadım”
Maktül Ramazan İpek’in ablası Durkadın Ç. ise ikilinin birkaç sorunu olduğunu, kardeşinin boşanmak istediğini lakin Melek’in boşanmadığını söyledi. Durkadın Ç., “Ancak ben bu problemlere tanıklık yada şahit olmadım. 12 yılın iki yılı bizde kaldılar. İkisi de başka ayrı servis kullanıyordu. Birinci vakitlerde eşi köyde kardeşim bizde kalıyordu” dedi.
“Melek’in Ramazan beni dövdü, kaynanama gittim. Annesi yaralarıma merhem sürdü”? biçimindeki tabiri sorulan Durkadın Ç. “Öyle bir olay olmadı. Ben kardeşimden duydum. Birtakım tartışmalar olmuş. Melek’in anlattığı üzere bir olaya şahit olmadım. Dayak yiyip annemin konutuna de geldiğine şahit olmadım. Kendisine biri eşiyle ilgili bildiriler çekmiş kardeşime. Bana da Ramazan bu iletileri gösterdi. Kardeşim bir insanın sevdiği de olur sevmediği de olur çekemediği de olur dedim. İki çocuğunuz var bu türlü şeylerin üzerinde durma dedim. Hatta Melek hanıma sorduğumda ‘öyle bir şey yok abla’ dedi. Ortalarında bildiğim diyalog bu formda gerçekleşmişti. Çocuklara şiddet uyguladığını görmedim. Zil çaldığı vakit çocuklar bobuşum nerde diye boynuna atladığını biliyorum” diye konuştu.
“Birbirlerine sevgi sözcükleri kullanırlardı”
Maktül Ramazan İpek’in kuzeni şahit Hüseyin İ. ise, “Herhangi bir kavgalarına şahit olmadım. Gördüğüm kadarıyla ortalarında bir sorun da yoktu. Birbirlerine genelde aşkım, canım diye hitap eden insanlardı. Bu yaşananlara bende şaşırdım. Ramazan’ın Melek’i aldattığını söylerim bu aslında kayıtlarda da var” dedi.
“Kavgaların şahit oldum”
Melek İpek’in komşusu Havva B., olay günü akşamı silah sesi duyduklarını belirterek “Başka yerden 2 el silah sesi gelince ayırt edemedik. 15-20 metre aralıkta oturuyoruz. Sonrasında üzerinde durmadık. Jandarmaların gelmesinden sonra haberim oldu. Çok çok bir samimiyetimiz yoktu. Bir defa kavgalarına şahit oldum. Ramazan’ın ‘Defol git diyerek Melek’in elbiselerini balkondan aşağı attığını gördüm. Çocukları servise bindirirken bir sefer Melek’in gözünde morluğa şahit oldum. Komşum sormuş, ‘ağzım durmadığı için Ramazan bir kez vurdu’ demiş. Bunu komşum söyledi” tabirlerine yer verdi.
“İlişkimi kestim”
Ramazan İpek’in av arkadaşı Ahmet S., “Avda tanıştıkları Ramazan İpek ile sonra ailecek görüşmeye başladıklarını belirterek “Olay gününe ait bir bilgim yoktur. Canım, hayatım biçiminde birbirlerine hitap ederlerdi. Ramazan’ın Melek’i dövdüğüne şahit olmadım. Ramazan görüştüğü bayanların görüntü ve fotoğrafları gösterdiği doğrudur, akabinde bağımı kestim” dedi.
“Çocuğu tokatladığını gördüm”
Servis nakliyatı yapan şahit Raşit G., “Ramazan ve Melek’i tanırım. Olay gününe dair bir bilgim yok. Daha evvel benim kapı komşumlardı. Bizim oradan taşınalı 3 yıl olmuştur. Bizim oradayken Ramazan’ın Melek’in şiddet uyguladığına vakit zaman şahit oldum. Çocuğunu 5-6 aylıkken tokatladığını gördüm. Melek’in elbiselerini yaktığını da gördüm. Melek’in elinin yüzünün morluğunu ayda bir iki kere gördüğüm oldu” diye konuştu.
“Ayağının o gün aksadığını gördüm”
Olayın yaşandığı mahallede market sahibi olan Bayram Ö. ise olay günü Ramazan İpek’in kendisinden bir ekmek aldığını ve ayrıldığını, ayağını o gün aksadığını gördüğünü söz etti.
Melek İpek ise şahitlerin sözlerine söyleyeceği bir şeyi olmadığını söyledi.
Mahkeme liderinin “112’yi nereden aradın?” sorusuna Melek İpek, “112’yi eşimin telefonundan aradım. Şifresini bilmiyordum, karıştırırken açıldı. Acil durum aramasından aradım” yanıtını verdi. Ramazan İpek’in yakınlarının avukatı, çocukların yönlendirmeyle tabir verdiklerini belirterek, sanığın tutukluluğunun devamını talep etti. Melek İpek’in avukatı Ahmet Onaran ise tahliye talebinde bulundu.
“26 Nisan’a ertelendi”
Mahkeme savcısı, üzerine atılı hatası göz önünde bulundurarak, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Verilen ortadan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Melek İpek’in tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 26 Nisan’a erteledi.
Memurlar
