İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Sevda Noyan katıldı. Müşteki avukat Enes Kabadayı ise duruşmada hazır bulunmadı.
“DARBELERİN HAYATIMIZI NE KADAR MAKÛS ETKİLEDİĞİNİ ANLATTIM”
Kimlik sorgusunda gazeteci olduğunu belirten Sevda Noyan savunmasında, “2,5 saat süren bir televizyon programıydı. Programın bir kısmında 12 Eylül darbesi nedeniyle üniversite okuyamadığımı anlattım ve darbelerin insanların hayatında ne kadar büyük tesirleri olduğunu ve ülkedeki insanları nasıl etkilediğini anlattım. O günlerde darbe telaffuzları vardı. Suçlamaların tam bilakis hayatımızı ne kadar makus etkilediğini, darbelerin ne kadar yanlış olduğunu anlattım. Tıpkı vakitte eşim ve benim FETÖ konusunda mağduriyetler yaşadığımızı anlattım” dedi.
“MEDYADA BU KONU KÖPÜRTÜLDÜ”
Noyan, programın sunucu Esra Elönü’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsüne dair “Bir daha bu türlü bir şey yaşansa” ait sorusu üzerine “Nüktedan” bir karşılık verdiğini belirterek şunları söyledi:
“O vakit bir şey yapmadık lakin bir daha bu türlü bir kalkışma olursa, esprili halde iddianamede geçen bu sözleri kullandım. Fakat burada bir eksiklik vardır, ben komşulardan bahsettiğim de sunucunun bunu olağanda açması gerekirdi. Disleksi hastasıyım yani fikrim ile tabirim birbirini tutmaması sonucu konuşmam eksik kaldı. Sunucu da bunu açmam için rastgele bir soru sormadı. Asıl anlatmak istediğim, 70 hanelik bir sitede oturuyoruz, 15 Temmuz sonrası bütün komşuları tehdit eden 7-8 tane site mensubu yurt dışına kaçtı. Bir sonraki konutumuzda oturuyorlardı. Bu şahıslardan biri, tekrar geleceklerini ve darbe yapacaklarını bizleri barındırmayacaklarını söylediler. Program bittiğinde çok iyi reyting aldı. Tebrik telefonları aldık. Ortadan 4 gün geçti, cuma günü Twitter’dan başlayan operasyonla ki bunun dış kaynaklı olduğunu tespit ettim. Yalnızca iddianamedeki bir cümle alınarak eşimin geçmişi de ortaya konularak bizi çok önemli biçimde mağdur edip tehdit ettiler. Telefonlarım çalmaya başladı. Instagram’ım hacklendi. Bunun üzerine emniyetten bana muhafaza tahsis edildi. Çocuklarımın, torunlarımın, ailemin adresleri deşifre edildi. Medyada bu konu köpürtüldü. Önemli mağduriyetime neden oldu.”
“KEŞKE YAŞANMASAYDI”
Noyan, “Bu kelamları halk ortasında endişe panik yaratmak emeliyle söylemedim. Üzgünüm. Keşke yaşanmasaydı. Söylediğim kelamlar de cürüm ögesi yoktur. Beraatimi isterim. Vatanımı seven 58 yaşında kadar 3 darbe yaşamış biri olarak mağduriyete uğrayan biri olarak bu mevzudaki hassasiyetimi güzel görmenizi istiyorum. Rastgele bir silahım yok Rastgele bir listem de yok, nüktedan kelamlar olarak söyledim” dedi. Hakimin hakkında ceza verilecek olursa ertelenmesini ister misin sorusuna, Noyan “evet” diye cevap verdi. Sanık avukatı da müvekkilinin canlı yayının verdiği heyecanla ve programın uzun sürmesi nedeniyle şanssız, yanlış anlaşılmaya sebep olan beyanda bulunduğunu belirterek “Müvekkilim somut bir bireye yönelik beyanı yoktur. Tersine darbe zıtlığına, toplumsal sistemin korunmasına yönelik beyanları olmuştur. Beraatini talep ederim” dedi.
MÜTALAA İÇİN EVRAK SAVCILIĞA GÖNDERİLDİ
Mahkeme, mütalaasını hazırlaması için belgenin savcılığa gönderilmesine hükmetti. Duruşma ertelendi. Duruşma sonrasında basın mensuplarının soruları üzerine, Noyan, “Bir şey söylemek istemiyorum. Gerçek mağdur bendim lakin iyisi diyelim yani. İnşallah yerini bulur” dedi.
İDDİANAME
Sevda Noyan, 3 Mayıs 2020 tarihinde bir televizyon programında soru üzerine, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Yanlış anlaşılmasın, gerçek anlaşılsın bizim aile bir 50 kişiyi götürür yani. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede var üç beş. Benim listem hazır açıkçası” halinde kelamlar sarf etmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Kabahatleri Ofisi da hakkında cürüm duyurusunda bulunulan Sevda Noyan’a “Halk ortasında kaygı ve panik yaratmak gayesiyle tehdit” cürmünden 3 yıldan 6 yıla kadar mahpus istemiyle dava açmıştı.
Memurlar
