Gazeteci Orhan Pekçetin Covid-19 sürecini toplumsal medya sayfasında paylaştı
Vakti olanlar için bir akış ile Covid sürecimiz!
1- Aslında yaşamakta olduğum bu süreci gündem etmeyecektim. Bir dostum bana “yaşadığını anlat ki tıpkı yanılgılara düşmeyelim bize de örnek olsun” demişti. Bugün de Korona tablosunu görünce bizdeki halini anlatmaya karar verdim.
2- Türkiye’de görülen birinci olaydan beridir Sıhhat Bakanımız Sayın Fahrettin Koca, 1400 yıl evvel Efendimiz (sav)’ın kelamının izinde yılmadan, usanmadan “TEDBİR” diyor. Yapmayın, etmeyin, kendinizi tehlikeye atmayın diyor. Şemalarla konuşuyor, tablolar gösteriyor, tepe diyor.
3- Bayram ve sıla-i rahim için Kayseri‘ye gittik. Önlemi elden bırakmadan, orada bulunduk ve dönüş yolunda da yol üzerindeki tüm dinlenme tesisleri çok fazla kalabalık olduğu için hiçbirisinde durmadan yola devam ettik. Elhamd. İstanbul’a konut ve işimizin başına salimen dönmüştük.
4-Ofiste değerli bir abim ziyarete geldi. İstanbul’a gelmeden evvel Anadolu’da iki ili ziyaret edip gelmişti. Kendisine çay ikram ettik. Bir süre de oturup sohbet ettik. Aslında fizikî bir temasımız olmadı. Su bardağına su doldurup ikram ettim vb. dokunduğuna temasım olmuştu.
5-Sohbet esnasında odamda klima daima çalışmıştı. Düşündüğümde virüsü almamda bu klimanın tesirinin fazla olduğunu zannediyorum. Kolay bir ofis ziyareti ve çay ikramından bahsediyorum. Fizikî temas yok. Lakin tıpkı ortamda yaklaşık 2 saat kadar birlikte kalmak var. Az dikkat!
6-Kendisinin bir gün sonra yüksek ateş belirtisi, beden ağrıları vb. semptomlarından ötürü yapılan testte müspet olduğunu öğrendik. Bu haberin üzerine bende şimdi hiçbir semptom yokken tedbiren konutta kendimi bir odaya izole ettim.
7- Bundan 2 gün sonra da boğazımda gıcıklanma ve öksürükle başlayan bir tesir gözükmeye başladı. 3 gün sonra bedenimin her tarafı dökülmeye başladı. 4. Günde yüksek ateş ve saç derimden ayağımın altına kadar her tarafım ağrımaya başlamıştı.
8- Üzerimdeki tişört her an bana azap ediyordu. Gece uyuyamaz olmuştum. Gündüz ise yüksek terleme oluyordu ve halsizlikle kendimi yataktan alamıyordum. Bu hal üzere yaklaşık bir hafta geçti. Yalnız uzaktan ortam temasımın 4. gününde yapılan birinci testim negatif çıkmıştı.
9- Ben de üşütmüş olma ihtimalim yorumu yaparak hastaneye başvurdum. Hastanede çekilen tomografiden şüphelenen tabipler benden tekrar test örneği aldılar. Bu defa testimin sonucu olumlu çıkmıştı. Covid için verilen 5 günlük bir ilaç kullanmaya başladım.
10- Bu süreçte şuan faal kullanılan ilaç, aslında bedenin neyle karşılaşacağını bilinmediği bir durum için direnç artırıcı olarak düşünülebilir. Aslında bilinmektedir ki yeni tip koronavirüs için şimdi bir ilaç geliştirilememiştir.
11-Uzatmayayım. Biraz erken toparlarsam doktora eğitimim için okumak istediğim kitapları okurum diye de düşünmüşlüğüm var. Lakin neredeyse 15 günlük süreçte bırakın kitap okumayı gözümü açacak halimin olmadığı bir süreç geçirdim. Kişi kendi yaşadığını en iyi bilendir.
12-Ben yalnızca kendi yaşadıklarımı anlattım şu ana kadar fakat eşim şu anda tıpkı süreçlerden geçerek atlatmaya çalışıyor (Dua lütfen). Benim küçük bir dikkatsizliğim tüm aileyi uzadıkça uzayan bir sürecin içine çekmişti. İzole olduğum odanın balkona açılan kapısı ve penceresi var.
13-3,5 yaşındaki oğlumun balkondan içeri hakikat acı acı bakışı ve; “Babam iyileşsin onu sevecem” demesinin verdiği hüznü tanım edemem. Kızım; “Bir an evvel iyileş seni çok özledim” deyip el sallıyor balkondan. Bu mütemadiyen oluyor ve çin azabı üzere bir durum yaşadığınız.
14-Her nasıl olduysa izole olsam da birebir meskende olunca çocuklarımızın testi de olumlu çıktı bu süreçte. Dışarıdan kimse yaklaşamıyor, konutta kendi kendinize yetmek zorundasınız. Bu türlü bir mesken hali içinde annenin daha fazla zorlanan taraf olduğunu söyleyebilirim.
15-Bundan ötürü da ayrıyeten muzdarip oluyorsunuz. Çocuklar anneyi istiyor, onun şefkati ve siz yaklaşamıyorsunuz zati. Daha çok anlatacak çok şey olabilir lakin bu uzadıkça uzayan bir lakırdı haline gelmeden burada kesip ezcümle diyorum ki;
16- KİMDE NASIL, NE TIP BİR TESIR GÖSTERECEĞİ AŞIKÂR OLMAYAN, BU YÜZYILIN SALGINI İÇİN LÜTFEN “BANA BİŞEY OLMAZ” EDASINDA OLMAYIN. BENDENİZ TAHMINEN DE BU HASTALIĞI EN HAFİF ATLATANLARDAN BİRİSİ OLARAK DEMEM O Kİ BİR DAHA ASLA KARŞILAŞMAK İSTEMEM. HOŞÇA BAKIN ZATINIZA!
Memurlar
