Medicana International Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aralık 2019’da Çin’de başlayıp dünyaya süratle yayılan ve salgına dönüşen Kovid-19’un en önemli belirtilerinin, ateş, öksürük ve nefes darlığı olduğunu ve ölümcül seyretmeye devam ettiğini söyledi.
Bozkurt, teneffüs yollarını etkileyen, hafif üst teneffüs yolu enfeksiyonundan zatürreye uzanan klinik yansımaları olan Kovid-19 enfeksiyonundan en çok etkilenen ve mevt oranı en yüksek seyreden kümenin, eşlik eden hastalığı olanlar ve yaşlılar olduğunu hatırlattı.
Şeker (diyabet), yüksek tansiyon (hipertansiyon), kalp-damar hastalığı ya da kalp yetersizliği bulunanların Kovid-19 virüsüne daha hassas olduğuna dikkati çeken Bozkurt, bu bireylerde enfeksiyonun gelişmesi durumunda hastalığa bağlı komplikasyon ve vefatın daha sık gerçekleştiğini belirtti.
Prof. Dr. Engin Bozkurt, şu bilgileri verdi:
“Daha öncesinde bilinen kalp hastalığı olmayan bireylerde yapılan çalışmalarda, Kovid-19 enfeksiyonunu hafif geçirseler dahi kardiyak MR’da yaklaşık yüzde 70 kalpte iltihabi tepkiler saptanmıştır. Bu hastaların kıymetli bir kısmı Kovid-19 hastalığını neredeyse hiçbir semptom olmadan geçirmiştir. Gerek akciğer tutulumu olsun, gerek asemptomatik olsun Kovid-19 enfeksiyonu geçirenlerde birtakım kalp hastalıklarının riski artmaktadır ve kesinlikle tetkik edilmelidir. Enfeksiyonu geçiren bireylerde kalp krizi, büyük ve küçük damarlarda pıhtılaşma bozuklukları, kalp kası ve kalp zarı iltihabı, kalp yetersizliği ve ritim bozuklukları görülebilmekte, bunlar rutin kardiyoloji muayenesi ile çarçabuk saptanabilmektedir.”
“Kalp kası ya da zarı iltihaplarının teşhisinde kardiyak MR yapılmalı”
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, Kovid-19 sonrası kalp krizinin çoklukla “yaygın iltihabi durumun neden olduğu damar içindeki plakların yırtılması ya da damarların direk pıhtı ile tıkanması” sonucu meydana gelebildiğini anlattı.
Bozkurt, “Şiddetli göğüs ağrısı olan hastalarda kalp krizi kesinlikle akla gelmeli, laboratuvar tetkikleri, elektrokardiyografi ve ekokardiyografi tetkikleri ile teşhis koyulmalıdır.” dedi.
Kalp kası ve kalp zarı iltihaplarında ise nefes darlığı ya da konum ile bağlantılı nefes almakla tedrici artış gösteren göğüs ağrısı olabileceğini, bazen kalp kası iltihaplarının rastgele bir bulgu vermeyebileceğini söyleyen Prof. Dr. Bozkurt, “Bu yüzden enfeksiyon geçirildikten sonra 1, 2. ve 12’inci aylardaki denetim çok kıymetlidir. Kalp kası ya da zarı iltihaplarının teşhisinde kardiyak MR altın standart görüntüleme formülüdür.” bilgisini verdi.
Prof. Dr. Bozkurt, “Yapılan çalışmalara nazaran, Kovid-19 enfeksiyonu geçirmekte olan 5 hastanın 4’ünde kalp suratında artış mevcuttur. Hastalığın seyri ve kullanılan ilaçlara bağlı olarak vakitle kalp suratında yavaşlama gelişebilir. Bilhassa akciğer tutulumu ve oksijenizasyonu bozulan bireylerde ritim bozukluğu görülebilir.” açıklamasında bulundu. Bozkurt, çarpıntı hisseden hastalarda 24 saatlik ritim ölçümü ile çarçabuk teşhis konulabildiğini vurguladı.
Kovid-19 enfeksiyonu sonrası yüksek tansiyonun da sık görülen durumlardan biri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Bozkurt, şunları kaydetti:
“Halihazırda tansiyon hastası bireylerde, tansiyonda yükselmeler görüleceği üzere, tansiyon hastası olmayanlarda hem hastalığın kendisi ve tedavisinde kullanılan birtakım ilaçlar hem de hastalık geçirmenin oluşturduğu gerilim tansiyon yükselmesine neden olabilir. Bu sebeplerden ötürü biz kardiyoloji doktorları olarak kalp hastalığı olmasa dahi Kovid-19 geçiren hastaların rutin aralıklarla kardiyak muayeneden geçmesini öneriyoruz.”
Memurlar
