CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bingöl’den Tatvan’a gitmek üzere kalkan askeri helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu şehit olan askerlere rahmet dileyerek, “Milletimizin, kahraman ordumuzun başı sağ olsun. Elim bir kaza, keşke olmasaydı lakin önümüzdeki süreç için tahminen biraz daha detay gelebilir. Detayları biraz daha öğrenince net tabloyu görmüş olacağız.” dedi.
Kılıçdaroğlu, TV5 kanalında yayınlanan Önderler Çeşidi programında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Bingöl’den Bitlis’e gitmek üzere kalkan askeri helikopterin düşmesine ait ıstıraplarını lisana getiren Kılıçdaroğlu, “Tabii üzücü bir olay. Milletimizin, kahraman ordumuzun başı sağ olsun. Elim bir kaza, keşke olmasaydı fakat önümüzdeki süreç için tahminen biraz daha detay gelebilir. Detayları biraz daha öğrenince net tabloyu görmüş olacağız. Birinci gelen bilgilere nazaran hava şartları nedeniyle helikopterin arıza yapıp düştüğü söz ediliyor.” dedi.
Kılıçdaroğlu, şehit olanlara Allah’tan rahmet dileyerek, emsal olayların yaşanmamasını dilek ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’ye ait “Türkiye’nin geleceğinde, bu zihniyeti, yapısı ve üslubuyla CHP diye bir partiye yer olmadığını da şimdiden görüyoruz.” kelamlarına ait fikri sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Samimi fikrimi sorarsanız Erdoğan’ı hiç muhatap almak istemem. Nedeni de şu? Erdoğan bugüne kadar neler söyledi ve neler oldu bakıldığı vakit. Erdoğan’ın bütün dünyası Cumhuriyet Halk Partisi’ne nasıl saldırırım, nasıl karalarım, nasıl halkın gözünde küçük düşürürüm? Bütün emeli, bütün eforu bu. Ülkenin bu kadar sorunu var. Esnafın, çiftçinin, emeklinin sorunu var, konutlarda sorun var, işsizlik sorunu var. Allah aşkına bir ülkeyi yöneten insan bu sıkıntılarla uğraşacağına neden CHP ile uğraşır. Ben ne yaptım? Erdoğan ile ilgili yalnızca ‘işsizlik var’ dedim hatırlattım. ‘Tefecilere dünyanın parasını veriyorsunuz’ dedim hatırlattım. ‘Çiftçinin, esnafın durumu iyi değildir’ dedim hatırlattım. Evvelce derlerdi ki ‘Cumhuriyet Halk Partisi yalnızca eleştirir.’ Yaptığım her hatırlatmanın sonunda nasıl çözülmesi gerektiğini de anlattım aksini söylemesin diye. ‘Bir Esnaf Bakanlığı kurulmalı, esnafın bir muhatabı olmalı, esnafa dükkanı kapatıyorsan kira parasını vermen lazım. Çalışanlara muhakkak bir gelir vermen lazım. Pandemi var evet dükkan kapansın lakin toplumsal devlet dediğiniz devletin bu insanlara yardım etmesi lazım.’ dedim. Hatta şunu bile söyledim, yardım yaparken gerekirse Merkez Bankasında karşılıksız para da basın, bunu da söyledim.”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin geleceğinde CHP’nin olup olmayacağına halkın karar vereceğini tabir etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşamadığını savunarak, tenkitlerde bulundu.
“Cumhurbaşkanının yaptığı çıkış, sizde ileride CHP ile ilgili bir kapatma davası gündeme gelebilir mi üzere bir tasaya neden oldu mu?” halindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Devleti yönetenlerin en sert tenkitlere tahammül etmeleri lazım ve sabırla dinlemeleri lazım. En kolay tenkide bile tahammül edemeyen bir kişinin sağlıklı olarak devleti yönetme bahtı yoktur. Ne üzerinden yapacak bütün tenkitleri ‘CHP 1940’larda bunu, 30’larda bunu yapmış.’ Devleti yöneteceksen geleceğe bakacaksın. Geçmiş tamam o tarihçilerin işi, sen geleceğe bakacaksın, ‘Gelecekte Türkiye’yi nereye götüreceğim.’ oraya bakacaksın. Ben ısrarla söylüyorum, sen 83 milyonu Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet eder hale getirdin. ‘Hayır yapmadım’ demiyor mesela, diyemiyor, dediği an sayıları önüne koyuyorum. 19 yılda 180 milyar dolar. Siz faiz ödüyorsunuz, bir avuç tefeciye ödüyorsunuz. Türkiye’yi bir manada teslim almış vaziyetteler. Kızdırdıkları vakit dolar yükseliyor, biz de çabucak faizleri yükseltiyoruz dolar düşüyor. İster faiz yükselsin, ister dolar yükselsin onlar karlı, biz karlı değiliz. Tahterevallinin iki tarafında da onlar var. Pekala biz? Çiftçi, emekli, memur kazanıyor mu? Hayır. İşsiz var. Bir ülkeyi yöneten bireylerin iktisattaki muvaffakiyetini yarattıkları istihdam ile ölçülür. Siz 19 yıl memleketi yöneteceksiniz 10 milyonu aşkın işsiz çıkacak, sorumlu kim ‘CHP zihniyeti’. Allah aşkına ne yaptık biz? Güya ben devleti yönetiyorum, beyefendi muhalefet, beni eleştiriyor. Beni eleştirmene gerek yok.”
– “Bizim ayrışma, bölünme üzere bir lüksümüzün olmaması lazım”
Sokağın sesi olduklarını, soru sordukları için çok fazla eleştirildiklerini lisana getiren Kılıçdaroğlu, tank palet fabrikasına ait “Ordunun tank palet fabrikasını Katar’a peşkeş çektiler. Bir Türk lirası dahi almadan Katar ordusuna peşkeş çektiler. O fabrikadaki sırları ben bilmem, orada çok kıymetli aletler üretiliyor lakin Katar ordusu bilir. Niye? Hangi münasebetle? 50 milyon dolar yatırım yapacaktı Katar oraya, yapmadı.” dedi.
Kılıçdaroğlu, parti içinde yaşanan istifalara ait bir soru üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Demokrasi varsa her partinin içinde tartışmalar olur. Tartışma olmasın demek yanlış olur. Her partinin bir merkez idaresi var. Hasebiyle onlar kendi ortalarında otururlar tartışırlar, biz de her hafta merkez idare heyeti toplandığı zamanTürkiye’nin en değerli meseleleri neyse oturur tartışırız. Herkes görüş birliği içinde mi? Hayır. Buradaki sorun şu, kimi arkadaşlar partinin dışında yer almak istiyorlar, yani partinin izlediği politikayı beğenmeyebilirler ve partinin dışında yer almak, farklı bir parti kurmak ve kendi kanılarını geniş kitlelere aktarmak isteyebilirler. Şayet demokrasi varsa ve biz de demokrasiye de hürmet duyuyorsak, bunlara da hürmet duyacağız. Burada üzerinde durulması gereken temel nokta şu, ayrıldıktan sonra kitle hakikaten ona hak verecek mi vermeyecek mi? Hasebiyle bu kararı veren şahısların oturup iyi düşünmesi lazım. Ayrıyeten şöyle de düşünmeleri lazım. Türkiye’nin içinde bulunduğu tabloya bakmaları lazım, bu tabloda Türkiye siyasal olarak iki ana eksene ayrılmış durumda, bir tarafta demokrasi isteyenler var ki bunun içinde çok farklı görüşlerde olan beşerler var. Bir tarafta da otoriter rejimi isteyenler var. Münasebetiyle farklı parti kurmak, ayrışmak, demokrasiden yanaysa bir sıkıntımız yok lakin otoriter rejime takviye çıkılıyorsa ve otoriter rejim bundan yararlanıyorsa o vakit burada meselemiz var. Bu husustaki yorumu ben halka bırakıyorum, kendim bir özel yorum yapmak istemem.”
“Eve dön daveti yapar mısınız?” formundaki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, “Herkese yaparım. Bizim ayrışma, bölünme üzere bir lüksümüzün olmaması lazım. Şayet biz nitekim demokrasiyi savunuyorsak, herkes niyetlerini, inancını, kimliğini özgürce yaşamak istiyorsa ve biz buna dayanak veriyorsak niçin ayrılıyoruz?” sözlerini kullandı. Kılıçdaroğlu, her tartışmanın bir ayrılık getirmemesi gerektiğini söyledi.
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, “Teoman Sancar’ın istifasını sizin istediğiniz söylendi. Nedir bu olay, biraz aydınlatır mısınız?” biçimindeki soruya da şu cevabı verdi:
“Teoman Beyefendi kendi özgür iradesiyle ayrıldı. Benim hiçbir açıklamam olmadı. Öbür arkadaşların da bir açıklaması olmadı. Özel hayatın saklılığı temeldir, bir anayasal garanti altındadır. Kaldı ki şahısların özel hayatını siyasette kullanmak asla yanlışsız değildir. Kendisi ayrıldı ve ayrıyeten hata duyurusunda bulundu kendisine yönelik şantaj yapanlarla ilgili. Tutuklamalar var galiba, bilmiyorum kaç kişi tutuklandı yahut gözaltına alındı. O da takip ediyor.”
(Sürecek)
Memurlar
