CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “İlk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız ve Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu buhrandan çekip çıkaracağız.” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde, partisinin 97. Kuruluş Yıl Dönümü” programı çerçevesinde düzenlediği basın toplantısında, CHP hükümetleri periyodunda bir taraftan Osmanlı Devleti’nin borcunun ödendiğini başka yandan Anadolu’nun her tarafına devlet üretme çiftlikleri ve fabrikalar kurulduğunu belirtti.
Merkez Bankasının (MB) 22 Eylül 1947 tarihli bir açıklamasında, bankanın bünyesinde 176 ton altın bulunduğunun belirtildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, lakin MB’de kaynak kalmadığı için Türkiye’nin 1950’lerin sonunda Amerika’dan yardım almak zorunda kaldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, CHP takımlarının yolsuzlukla uğraş ettiğini vurgulayarak, “Bizim yolsuzluklar konusundaki hassasiyetimiz bugün için değil, köklerimizden geliyor. Onlar da çaba ettiler. Her kuruşun hakkını savundular, her kuruşun hesabını sordular.” diye konuştu.
CHP takımlarının yolsuzlukla uğraşına ait örnekleri aktaran Kılıçdaroğlu, bütün bu süreçler yaşanırken demokrasinin hiçbir vakit unutulmadığını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, bu hadiseleri tarihin gerçek bilinmesi için anlattığına işaret ederek, şöyle devam etti:
“İnönü 15 Haziran 1962’de Cumhuriyet Halk Partisi Ortak Küme Toplantısı’nda demokrasiyle ilgili vurgulamayı şöyle yapar; ‘Demokratik rejimin pek kolay bir tılsımı vardır; iktidarı bırakabilmek. İktidarda bulunanlar, bunu yapabildikleri takdirde rejim yaşar ve soysuzlaşmaz.’ ancak iktidara gelip, iktidardan gitmemek için her türlü dümeni döndürüyorsanız, ‘Seçim Kanunu’nda nasıl değişiklik yaparım da ben iktidarı mı sürdürürüm?’ derseniz, demokrasiye en büyük darbeyi vuruyorsunuz. Gelmesini bilmek üzere gitmeyi bilmek gerekiyor, demokrasi budur.”
– “CHP hükümran güçlere boyun eğmedi”
CHP’nin hâkim güçlere boyun eğmediğini tabir eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi takımları hem yurt içinde hem yurt dışında, ‘Ülkenin çıkarları kelam konusu ise gerisi teferruattır.’ diyen takımlardır. Kıbrıs’a (Kıbrıs Barış Harekatı) da bu türlü bakmak gerekiyor. Johnson’un mektubuna verilen karşılığa da bu türlü bakmak gerekiyor lakin bugün hükümran güçlerin önderleri mektup yazdığı vakit, mektubu ıkıla sıkıla eline alıp, ‘Efendim ben mektubu gidip Trump’a takdim ettim.’ Ne demek takdim ettim? Takdim etmek bir üst makama olur. Sen kendini eşitin olarak bile görmüyorsun. Yani ‘Devlet olarak eşit değiliz. Sen benim üstümdesin.’ diyorsun ve bunu medyanın önünde itiraf ediyorsun. Hangi şartlarda Türkiye’nin yönetildiğini vatandaşların bilmesini isterim.”
Kılıçdaroğlu, CHP-MSP koalisyonu sürecinde hükümran güçlere boyun eğmemek için Kıbrıs Barış Harekatı’nın yapıldığını ve karşı çıkılmasına karşın Afyonkarahisar, Burdur, Denizli, Isparta, Kütahya, Uşak ve Konya’da afyon ekimine müsaade verildiğini de hatırlattı.
– “CHP’nin de eleştirilecek tarafları vardır”
CHP’nin, ülkesine hizmet etmeyi ve her kuruşun hesabını millete vermeyi temel prensip edindiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Elbette ki Cumhuriyet Halk Partisinin de eleştirilecek tarafları vardır. ‘Bizi kimse eleştiremez.’ demiyoruz. Her haklı tenkide hürmet duyarız. Yanlışımız olmuş mudur? Elbette olabilir. Yanılgımız olmuş mudur? Elbette olabilir lakin ana eksenimiz hiç değişmemiştir. Bu ana ekseni ileriye gerçek, gelecek yüzyıla gerçek uzatıyoruz. Bunun için İkinci Yüzyıla Davet Beyannamesi’ni hazırladık. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ikinci yüzyıla hazırlık yapması gerektiğini söyledik. Devleti yönetenler önümüzdeki yüzyılı düşünüyorlar mı? Düşünemezler, düşünme hünerleri de yok. O denli bir kapasiteleri de yok lakin iyi ki bu ülkede Cumhuriyet Halk Partisi var. Toplumu geleceğe hazırlayan, prensipleri olan, prensipleri gösteren, ‘Dünya nereye gidiyor? Biz nereye gitmeliyiz? diyen bir Cumhuriyet Halk Partisi var.
Uzun müddet Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olamadı, doğrudur lakin bunun kabahati vatandaşta değil, kabahati bizde. Bakın rahat söylüyorum, kabahati bizde, Cumhuriyet Halk Partililerde. Köy köy gezmezseniz, vatandaşın sofrasına oturmazsanız, Ankara’da konuşup da ‘Vatandaş bana oy verir.’ derseniz bu iş olmaz. Gezeceksiniz, vatandaşın sofrasına oturacaksınız, kederini dinleyeceksiniz, sizi en sert formda eleştirse bile eleştiriyi büyük bir sabırla ve müsamahayla dinleyeceksiniz.”
– “İkinci yüzyıla hazırlanırken partililere değerli vazifeler düşüyor”
Kılıçdaroğlu, ikinci yüzyıla hazırlanırken partililere kıymetli misyonlar düştüğünü vurgulayarak, “İkinci Yüzyıla Davet Beyannamesi’nin özünde yatan şudur; güçlü bir Türkiye, kalkınmış bir Türkiye. Hükümran güçlere el avuç açan bir Türkiye değil, onurlu bir Türkiye. İçeride ve dışarıda barışı sağlayan, her konutta, her ailede, sokakta, caddede, kahvede ve her yerde huzurun olmasını isteyen, alınterinin ne kadar bedelli olduğunu bilen bir Türkiye. Yolsuzluk yapanların toplumdan dışlandığı bir Türkiye, yolsuzluk yapanların büyükelçi olarak atanmadığı, rüşvet yiyenlerin büyükelçi olarak atanmadığı bir Türkiye. ‘Oğlum paraları sıfırlandın mı?’ denmesinin olmadığı, telaffuzunun olmadığı bir Türkiye. Biz bunları istiyoruz.” sözlerini kullandı.
Dünkü Parti Meclisi toplantısı öncesinde yaptığı basın toplantısında, Türkiye’nin bir ekonomik buhran yaşadığını ve hükümete davette bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Erdoğan’a bir davet yaptım. Çağrıyı yineliyorum, Türkiye’yi bu buhrandan nasıl kurtaracağını çık, unsur husus millete anlat. Şunu yapacağım, şunu yapacağım, bu buhrandan bu milleti çıkaracağım ve kurtaracağım de. Bunu demesini bekliyorum. Derse ki ya Kılıçdaroğlu amma da sıkıntı soru sordun kardeşim, bunu ne bileyim ben. Bir toplanalım, daima birlikte bir yol usul bulmaya çalışalım. O vakit bunu yapamıyorsan, bana söyleyeceksin. Ben yapamadım, sen açıkla… Ben açıklayacağım o vakit. Erdoğan bunu yapabilir mi? Yapamaz, bilgisi, birikimi, kapasitesi yok. Bir ülke bir ailenin çiftliği üzere kullanılamaz. Cumhuriyet tarihinde bu türlü bir örnek yoktur. Artık o örneğin içindeyiz. Ülke, bir ailenin çiftliği üzere kullanılıyor. Kayınpeder, damat istediklerini yapıyorlar. Size tarihi süreci anlattım. Size hangi şartlardan buraya geldiğimizi anlattım. Pırıl pırıl gençlerimiz var. Ümitsizlikle besliyoruz bu çocuklarımızı. Bu çocukların zihnine ümitsizliği ekmeye kimin ne hakkı var?”
– “İlk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız”
Genel Lider Kılıçdaroğlu, kendilerine düşen büyük misyonlar olduğunu kaydederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Her tenkit başımızın üstüne, her haklı tenkit başımızın üstüne fakat yapacağımız çok iş var. Bunu milletimizin dayanağıyla yapacağız. Birinci seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız ve Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu buhrandan çekip çıkaracağız. Kelam veriyorum en geç 5 yıl içinde Türkiye, bölgesinde arbedenin olmadığı, bölgesinde huzurun, iş birliğinin olduğu, üretimin pik noktasına ulaştığı, işsizliğin büyük ölçüde önlendiği ve herkesin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hürmet duyduğu bir Türkiye inşa edeceğiz. Bunun kelamını veriyorum.”
Memurlar
