CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Melih Bulu’nun öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından istenmediğini söz ederek, “Bir aydan fazladır bir lider yardımcısı dahi bulamadı, o vakit çekilmesi lazım.” dedi.
Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde düzenlenen Çiftçi Buluşması programının açılışında konuştu.
Boğaziçi Üniversitesindeki olaylara değinen Kılıçdaroğlu, bütün ailelerin çocuklarının üniversite okumasını, daha iyi koşullarda yaşamasını istediğini söyledi.
“Üniversiteler bilim yuvarlarıdır, hengame yuvası değildir.” diyen Kılıçdaroğlu, üniversitelerde bilgi üretildiğini, akademik dünyası gelişen ülkelerin ilerlediğini belirtti.
Boğaziçi Üniversitesinin de ülkenin üniversitesi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, orada da bu ülkenin çocuklarının okuduğunu söz etti.
Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesine girmenin kolay olmadığını, imtihanlarda çok yüksek puanlar alınması gerektiğini aktardı.
Dünyadaki her üniversitede bulunduğu üzere Boğaziçi Üniversitesinde de gelenekler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Gelenekler, örf ve adetler bazen kanunlardan daha güçlüdür. Zira gelenekler, tarihî zincir içinde süzülüp gelirler ve toplum onları kabul eder. Üniversiteye bir kişi atıyorsunuz, üniversite kabul etmiyor. Yalnızca öğrenciler mi, hayır, üniversite hocaları da kabul etmiyor. Olması gereken ne? O üniversite hocasının ‘kimse beni kabul etmiyor, büyüklük bende kalsın, ben buradan ayrılayım’ demesi lazım ve bunu yapması lazım. Aksi halde orada bir kaos çıkıyor. Kaosa müsaade vermemek lazım. Bakın geçmişte, hepiniz hatırlarsınız 80 öncesini, 80 sonrasını, pek çok insan hayatını kaybetti. Kimi ‘sağ’ dedi, ‘kimi’ sol dedi. Diğerleri ellerine silahları verdi ve gençlerimiz birbirlerini öldürdü. Yazık günah değil mi? Türkiye bu türlü bir sürecin içine sokulmasın, sokulmamalı. Öğrenciler istemiyor, öğretim üyeleri de istemiyor. Bir aydan fazladır bir lider yardımcısı dahi bulamadı, o vakit çekilmesi lazım.”
– “Çiftçi tarımı terk etmeye başladı”
Çiftçilerin de problemleri olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Son 18 yılda çiftçi tarımı terk etmeye başladı. 2002’de 26 milyon 579 bin hektar olan tarım alanımız, 2019’da 23 milyon hektara düştü. 3 Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Bereketsiz mi, hayır bereketli. Eksek bir şey çıkmaz mı, hayır çıkar. Niçin ekilmiyor, ektiği vakit ziyan ediyor.” diye konuştu.
CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2011’de tarımda Bağ-Kur’lu sayısının 1 milyon 121 bin kişi olduğunu, bu sayının 2020’de 556 bin bireye düştüğünü lisana getirerek, bu insanların toplumsal güvenliğinin ne olacağını sordu.
Kılıçdaroğlu, “Gittiler güya Türkiye’de bütün topraklar ekilmiş, Sudan ve Nijerya’dan arazi kiraladılar binlerce dönüm. ‘Pamuk ekeceğiz burada daha ucuz, Türkiye’ye getireceğiz.’ Bir hükümet kendi çiftçisi ile rekabet eder mi arkadaşlar? ‘Nijerya’da daha ucuza mal ediyorum, orada takım biçeceğim, sonra Türkiye’ye getireceğim, burada satacağım.’ Pekala bizim pamuk üreticisi ne olacak, bizim mısır üreticisi, buğday üreticisi ne olacak, bizim arpa üreticisi ne olacak? Batacak. Buna müsaade vermeyin.” değerlendirmesinde bulundu.
Patates üreticisinin maliyeti 1 lirayken 50-60 kuruşa alıcı bulamadığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Ne olacak bu kişi? Sayıya bakıyorsunuz 400-500 bin ton bekliyor. Ya çimlenirse ne olacak, ya ekenler ne olacak, ya bu çiftçinin hali ne olacak düşünen var mı? Bir Allah’ın kulu, ‘Bu patates üreticilerinin kaygısı var, en azından ben bunları alayım, büyükşehirlerde açlık içinde olan yüzbinlerce hane var, en azından bu hanelere 10 kilo, 15 kilo, 20 kilo parasız dağıtayım’ desin. Akıllarına bile gelmiyor.” dedi.
Memurlar
