Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
‘Adalet mülkün temelidir’ kelamı, Devletin ordu ile para ile değil, petrolle doğalgazla değil, adaletle yaşadığını belirtiyor.
Adaleti tam manasıyla tesis ettiğinizde öbür her şey esasen zaten gelişecek, yaşayacak, ülkeyi ve toplumu kuşatacaktır.
İsimleri tarihe altın harflerle kazanan devlet büyüklerine baktığınızda, hepsinin de en başta gelen vasfının adalet konusundaki hassasiyet olduğunu görüyoruz.
Bu ağır yükü muvaffakiyetle omuzlayan sizlerin her birine ülkem ve milletim ismine şükranlarımı sunuyorum.
Adalet insanlığın varlığı ve geleceği bu kadar değerliyken, günümüzde dünyanın dört bir yanında inleyen mağdurların feryatlarının yükseliyor olması farklı bir tenakuzdur.
Kendilerini büyük, güçlü, yenilmez olarak gören kimi devletlerin, başkalarına karşı sergiledikleri zalimlikleri örtmeye artık siyasi ve diplomatik laf cambazlıkları da yetmiyor.
Demokrasiye güvenliğe ve refaha yalnızca dünyanın muhakkak toplumlarının sahip bulunduğu oburlarının onlara hizmet dışında değer taşımadığı çarpık anlayış artık ifşa olmuştur.
Türkiye insanlığın ortak hasretinin sözcüsü olarak, her platformda hak ve adalet talebini lisana getiriyor.
Doğu Akdeniz ve Ege’deki faaliyetlerimizin özünde hak ve adalet arayışı var.
Etrafındaki her ülkenin hakkı olan Akdeniz’in zenginliklerinin üzerine adeta çökme eforu tam bir çağdaş sömürgecilik örneğidir.
Artık bu gölge oyunundan bıktık. Kendine bile hayrı olmayan bir devleti, Türkiye üzere bölgesel ve global bir gücün önüne atıp yem etmeye çalışmak, artık komik kaçmaya başladı.
Memurlar
