Gittiği kurumda görevliyle tartışan genç, memura hitaben, ‘Okumuşsun fakat adam olamamışsın’ sözünü kullanınca olanlar oldu. Polis merkezinin yolunu tutan memur, kendisine hakaret ettiğini öne sürdüğü kişi hakkında şikayetçi oldu. Cumhuriyet Savcısı’nın, ‘Hakaret‘ hatasından hazırladığı iddianame 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilince öfkeli genç, sanık sandalyesine oturdu.
Mahkeme, ‘adam olamamışsın’ kelamını sarf eden gencin ‘hakaret’ cürmünü işlediğine hükmetti. Mahkum edilen sanık, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 4. Ceza Dairesi girdi.
Kararda; hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan türel pahanın, şahısların onur, erdem ve saygınlığı olduğu, bu hatanın oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerektiği hatırlatıldı. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı kimi durumlarda göreli olup, vakte, yere ve duruma nazaran değişebildiği hatırlatıldı.
Kararda şöyle denildi:
“Kişilere yönelik her türlü ağır tenkit yahut rahatsız edici kelamların hakaret kabahati bağlamında değerlendirilmemesi, kelamların açıkça, onur, erdem, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil yahut olgu isnadını yahut sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya husus somut olayda; sanığın katılana yönelttiği ‘okumuşun da adam olamamışsın’ halindeki tabirler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, katılanın onur, erdem ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış – ağır tenkit niteliğinde olduğu ve hakaret kabahatinin ögelerinin oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen münasebet ile mahkumiyet kararı verilmesi yasaya terstir. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”
Memurlar
