Yargıtay’dan milyonları ilgilendiren değerli bir karar çıktı. 12. Ceza dairesi, müşterisine ilişkin cep telefonu numarasını diğer birisine verince olanlar oldu. Esnaflık yapan gence başvuran bir kişi, ortasında hasımlık bulunduğu öne sürülen vatandaşın cep numarasını istedi. Arbedeli olan vatandaşın cep telefonundan aramasıyla şok olan vatandaş ise Asliye Ceza Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Mahkeme, ‘Kişisel bilgileri, hukuka ters olarak ele geçirmek yahut yaymak’ cürmünden sanık esnafın beraatine hükmetti. Karar Yargıtay tarafından bozulunca mahkeme yine yapılan yargılama sonrası sanığın mahkumiyetine hükmetti. Kararı sanık temyiz edince devreye Yargıtay 12. Ceza Dairesi girdi.
Yargıtay kararında şu sözlere yer verildi: “Dosya kapsamına ve ikrar içeren savunmaya nazaran; sanığın, şahidin işlettiği iş yerine giderek alışveriş yaptığı ve fiyatını daha sonra vereceğini beyan etmiştir. Şahidin sanıktan cep telefonu numarasını istemesi üzerine, sanığın, ortalarında hasımlık bulunan katılanın aranmasını sağlamak için katılana ilişkin cep telefonu numarasını katılanın isteği ve bilgisi dışında şahide vermesi anlaşılmaktadır. Sanığın, sübutu kabul edilen aksiyonunun Türk Ceza Kanunu’nun 136/1. husus ve fıkrasında düzenlenen bilgileri hukuka muhalif olarak verme yahut ele geçirme hatasını oluşturduğuna ait lokal mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen evrak kapsamına nazaran, sanığın atılı cürmü işlemediğine, aksiyonun şikayete tabi olduğu ve davanın düşmesi gerektiğine ait tüm temyiz itirazlarının reddiyle, kararın isteme uygun olarak onanmasına oy birliğiyle karar verildi.”
Memurlar