Hollanda hükümeti, göçmen kökenli vatandaşlara ayrımcılık yaparak, çocuk bakım ödeneği alan aileleri dolandırıcılıkla suçlayıp ziyana uğratıldığının ortaya çıkmasının akabinde istifa etti.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve Kabinesi, meclisin yaptığı soruşturma sonucu çocuk bakım ödeneği alan 30 binden fazla göçmen kökenli aileyi dolandırıcılıkla suçlayıp ziyana uğratıldığının ortaya çıkmasının akabinde istifa ettiğini açıkladı.
Rutte hükümetinin istifasının, 16 Mart 2021’de yapılması kararlaştırılan seçimlerin çabucak öncesinde gerçekleştirilmesi akıllara istifanın sembolik bir adım olabileceğini getirdi. Bunun üzerine Rutte, istifanın sembolik bir karar olmadığını vurgulayarak, siyasi sistemin başarısız olması nedeniyle istifa ettiğini söyledi. Rutte, 2 ay sonra yapılacak seçimlerde yine aday olacağını da duyurdu.
Hollanda’da kurumsal ırkçılık tartışmaları tekrar gündemde
Mağdur ailelerin tamamının göçmen kökenli olması, ülkede kurumsallaşmış ırkçılık tartışmalarını gündeme getirdi. ABD’de George Floyd isimli siyahi adamın ABD polisi tarafından öldürülmesinin akabinde çıkan “Black Lives Matter” (Siyahilerin Hayatı Değerlidir) protestoları üzerine Hollanda’da da kurumsal ırkçılık tartışmalarına yol açmıştı. Tartışmaların alevlenmesi üzerine Rutte, ülkede kurumsal ırkçılığı engellemek üzere çalışmalar yapılacağını söylemişti.
“Benzeri görülmemiş adaletsizlik”
Soruşturma Komitesi tarafından hazırlanan raporda, çocuk bakım ödeneği alan aileler hakkında yapılan gelir incelemelerinde devlet vazifelilerinin hukuka alışılmamış hareket ettiği belirtilerek, binlerce ailenin haksız yere sahtekarlıkla suçlandığı ve ödeneklerinin kesildiği bilgisi yer alıyor. “Benzeri görülmemiş adaletsizlik” başlıklı komite raporunda, Vergi Dairesi’nin, gelir inceleme sisteminde hukuka karşıt hareket edildiği de söz ediliyor.
Ne olmuştu?
Vergi Dairesi, göçmen aileler için cadı avı başlatarak, aileleri sahtekarlıkla suçlamıştı. Hükümet, çocuk yardım ödeneği için sağladığı takviye kapsamında verdiği parayı, göçmen ailelerden geri istemişti. Kelam konusu durum; binlerce aileyi tahliye, işsizlik, boşanma üzere sıkıntılarla karşı karşıya getirerek, bir ebeveynin de intiharına yol açtı. Ayrıyeten binlerce çocuk mağdur olurken, birçok ebeveynin de maaşlarına el konuldu ve göçmen aileler ile çocukları ayda 100 euro’dan az parayla geçimlerini sürdürmek zorunda bırakıldı. Maddi meşakkatlerin yanı sıra çocukların, devlet makamlarına ve hükümete itimatlarını kaybettiği de aktarıldı.
“Kirayı ödeyemediğimiz için daima gerilim altındaydık”
Çocuk bakım ödeneğinin geri istendiği ailelerden birinin çocuğu Petra, yardım parasını geri ödemek zorunda kaldıkları vakitlerde yaşının küçük olmasına karşın toplumsal yardım sorununun ailede çok fazla gerilime yol açtığını hatırladığını söyledi. Petra, ailesi ile yaşadıkları güç günleri şu sözlerle anlattı:
“Evimizin boşaltılacağı konuşuluyordu. Okuldayken her gün konuta döndüğümde, konutu boşaltılmış halde bulacağımı düşünüyordum. Annem kirayı her vakit ödeyemediği için daima gerilim altındaydık.”
Mağdur aileler, maddi takviye ile skandalın üstünün kapatılmasına itiraz ederek, olaya karışan tüm siyasalların ve bürokratların hakim karşısına çıkarılmasını istiyor.
16 Mart seçimleri
Hollanda hükümeti seçimlere kadar vazifede kalmaya ve korona virüs kapsamındaki çalışmalarına devam etse de çalışmalarını meclis ile birlikte yürütecek. Ama hükümetin, bu süreçte rastgele bir yasa çıkarma yetkisi bulunmayacak.
Rutte ve Kabine’ye yapılan istifa baskısı, hükümetin yasadışı dolandırıcılık avı sonucu binlerce aileyi sahtekarlıkla suçlayarak kıymetli mali ve şahsî kahra düşürmesinden sonra artmıştı.
Memurlar
