– Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) mensup olmayan öğrencilere harp okulunu bırakmaları için azap yapan örgüt mensubu askerlerin yargılanmasını sağlayacak birinci mahkeme kararının münasebeti tamamlandı.
Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesince, “silahlı terör örgütüne üyelik”ten 10 yıl, 8 harp okulu öğrencisine yönelik “işkence” cürmünden da 33 yıl 4 ay mahpus cezasına mahkum edilen eski Kara Harp Okulu kadro kumandanı yüzbaşı Ayhan Yeşilkaya’ya verilen cezanın gerekçeli kararı taraflara bildiri edildi.
FETÖ’nün ülke idaresini ele geçirmek ismine kamu kurumlarına sızmaya çalıştığı, askeri okullara özel ehemmiyet verdiği belirtilen kararda, örgütün kendisinden olmayanları tasfiye etmek için azap başta olmak üzere çeşitli usuller kullandığı kaydedildi.
Örgütten olmayanları tasfiye gayretlerinin FETÖ mensubu askerlerce askeri okullarda da uygulandığı tabir edilen kararda, “FETÖ’nün uzun yıllar boyunca sistematik bir halde kara, deniz ve hava harp okullarında kendisinden olmayan ve örgüte kazanılamayacağını düşündüğü öğrencileri tasfiye etmeye çalıştığı anlaşılmıştır.” tespiti yapıldı.
Yeşilkaya’nın da FETÖ üyesi olmayan harp okulu öğrencilerinin okulu bırakmaları için fiziki ve manevi azap yaptığına dikkati çekilen kararda, öğrencileri yıldırmak emeliyle yaptığı uygulamalar için tek başına karar almadığının, örgütsel silsilenin kelam konusu olduğunun altı çizildi.
Sanık Yeşilkaya ve FETÖ mensubu askerlerin azap teknikleri nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalan binlerce askeri öğrenci bulunduğuna işaret edilen kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Sok mangası ismi altında kendilerine azap kabahati islenen ve sayıları binlerle tabir edilen magdurlar bulundugu, yeniden genis bir vakit dilimi icinde cok sayıda failden de bahsedilmesi gerektigi, tum bu magdur ve faillerin tespiti ile tek dava belgesi uzerinden yargılama yapılmasına imkan bulunmadıgı, daha haklarında sorusturma bile baslamayan cok sayıda hareket bulundugu, mevcut kanıt durumuna ve musterek faillik kriterlerine nazaran her bir fail hakkında kendi yargılandıgı dava evrakında hareket edilmesi gerektigi dusunulmustur.”
– FETÖ üyeliği ve azaptan cezalandırıldı
Kararda, sanık Yeşilkaya’nın aksiyonlarına de yer verilerek hakkında 8 askeri öğrencinin şikayetçi olduğu ve öğrencilerin askeri okulda azap gördüklerini anlattıkları söz edildi.
Örgütün mahrem imamlarınca ankesörlü ve sabit çizgilerden öteki askeri çalışanla ardışık arandığı belirtilen Yeşilkaya’nın, şahit beyanları da dikkate alındığında FETÖ mensubu olarak kabul edildiği bildirildi.
Sanıgın orgutsel buyruk ve talimatları yerine getirip Kara Harp Okulunda kadro kumandanı olarak calıstıgı devirde orgut ile kontağı olmayan askeri ogrencilere yonelik azap arac kabahatlerini islemesinin orgutün hiyerarsik yapısının icine girdigini gosterdigi söz edildi.
Bu kapsamda Yeşilkaya’ya “silahlı terör örgütüne üyelik” cürmünden 10 yıl, 8 müştekiye yönelik “işkence” cürmünden da 33 yıl 4 ay olmak üzere toplam 43 yıl 4 ay mahpus cezası verildiği anlatıldı.
Ayrıyeten gerekçeli kararda sanık ile musterek fail olarak hareket ettikleri belirtilen 3 kişi hakkında azap hatasından gereginin takdir ve ifası icin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına cürüm duyurusunda bulunulmasına hükmedildi.
– “Yeni cürüm duyurusunda bulunacağız”
Gördükleri azap sonucunda harp okullarından ayrılan öğrencilerin avukatlarından Ali Işıner Hamşıoğlu, mahkemenin gerekçeli kararını AA muhabirine kıymetlendirdi.
Yargılamanın FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerindeki ayıklama ve temizleme faaliyetini net olarak ortaya koyduğunu belirten Hamşıoğlu, “Örgütün devlet kurumlarının her birini ele geçirmek için yaptığı faaliyetler vakit içerisinde görülmekle birlikte bilhassa askeri okullarda örgüt dışındakileri ve örgütten ayrılmak isteyenleri amaç alan azapların varlığına ait savların varlığı bu dava sonucunda sabit hale geldi.” dedi.
Anayasa Mahkemesinin daha evvel bir öğrencinin ferdi başvurusu üzerine hak ihlali tespit ettiğini lakin azap fiilinin varlığına ait karar veremediğini söz eden Hamşıoğlu, “Bu dava, FETÖ’nün sistematik azabını gözler önüne seriyor. Kendilerine emanet edilen, bilhassa askeri lise kökenli çocukları askerlikten soğutan, psikolojilerinde hayatları boyunca geçmeyecek yaralar bırakan örgüt üyelerinin bunu hem sivil hem askeri imamlarından aldıkları buyruklar doğrultusunda yaptıkları kararda açıkça ortaya konmuş oldu. Bununla birlikte yargılamanın genişletilerek müşterek faillerin de yargılanmasına ait taleplerimiz kabul edildi.” değerlendirmesinde bulundu.
Hamşıoğlu, karar sonrası çok daha kapsamlı bir iddianamenin hazırlanması gerektiğini savunarak, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Biz de gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra failler hakkında yeni bir kabahat duyurusunda bulunacağız zira görünürde milletin iradesiyle oluşan yasal hükümete ve aslında devlete ve devletin tüm kurumlarıyla devlet geleneğine saldıran bu casusluk ve terör şebekesi, tüm fiilleri bakımından ve tüm üyeleri açısından hak ettiği cezayı almalıdır. Bu, bundan sonrasında emsal işlere tevessül edecek herkese en başından ders olacaktır.”
Memurlar
