Olay, geçen yıl 4 Şubat günü, Kepez ilçesi Duacı’daki ormanlık alanda meydana geldi. Kadir Ozan E., argümana nazaran bir internet sitesinde kız kardeşi H.E.’nin (14) müstehcen fotoğraflarını gördü. Kadir Ozan E.’nin baskı kurduğu H.E., fotoğrafları internet sitesine, ‘Ares’ takma ismiyle tanınan toplumsal medya fenomeni Şeyhmus Özdemir’in koyduğunu söyledi. Kadir Ozan E., durumu babası Veysi E.’ye anlattı. Diyarbakır’dan Antalya Kepez’e gelen baba- oğul, Özdemir’e ‘reklam sineması çekme’ mazeretiyle randevu verdi. Baba ve oğlu, bir kafeteryada buluştukları Özdemir’i ormanlık alana götürüp, öldüresiye dövdü. Akabinde polis ve sıhhat takımlarına haber verdi. Polis tarafından gözaltına alınan baba-oğul, sevk edildikleri adliyede tutuklandı. Hastanede tedaviye alınan Şeyhmus Özdemir ise 15 gün sonra hayatını yitirdi. Veysi E. ve Kadir Ozan E. hakkında, Antalya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten öldürme’ kabahatinden ömür uzunluğu mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
‘CİNAYETİ 4 KİŞİ İŞLEDİ’ ARGÜMANI
Davanın 4’üncü duruşması görüldü. Tutuklu sanıklar Veysi E. ve Kadir Ozan E.’nin SEGBİS ile bağlandığı duruşmada, öldürülen Özdemir’in anne- babası ile taraf avukatları hazır bulundu. Şikayetçi anne Sultan Kızılay, oğlunun dövüldükten sonra sanıklar tarafından fotoğraflarının çekildiğini söyleyerek, fotoğrafların kime gönderildiğinin ortaya çıkarılmasını istedi. Baba Yaşar Özdemir ise olay yerini Antalya’nın yerlisinin bile bilmediğini belirterek, “Bunlar orayı nereden biliyordu? Çektikleri 4 fotoğrafı kimin için çektiler? Cinayeti iki değil 4 kişi işlemiştir” savında bulundu.
Tiktok fenomeni Ares’in son manzaraları ortaya çıktı
Şikayetçi avukatı Muhammet Davet Gökel ise sanıkların haksız tahrikten yararlanmaması gerektiğini tabir ederek, mağdurun sanıklara karşı rastgele bir aksiyonda bulunduğuna dair somut kanıt olmadığını belirtti. Sanık avukatları da müvekkillerinin taammüden öldürme hareketinde bulunmadığını tez etti.
BAŞINDA 7 ÖLÜMCÜL DARBE
Duruşmada, Adalet Bakanlığı İsimli Tıp Kurumu Başkanlığı Birinci İhtisas Şurası’nın gönderdiği rapor da okundu. Raporun sonuç kısmında, maktulün rastgele bir hastalık yahut zehirlenmeden ötürü vefatının gerçekleşmediğine vurgu yapılarak, şöyle denildi:
“Kişinin 4 Şubat 2020 tarihinde maruz kaldığı yaralanma ile vefatı ortasında illiyet bağı bulunduğu, mevt olayında maruz kaldığı yaralanma dışında ayrıca ortak neden bulunmadığı, mahkemenizce sorulduğu üzere; otopside tespit edilen menenjitin (beyin zarı enfeksiyonu) maruz kaldığı künt baş travması nedeniyle oluştuğu, mevcut tıbbi evraklar ve otopside tespit edilen bulgulara nazaran kişinin baş bölgesine 7 (yedi) adet künt travma uygulanmış olduğu ve ayrıyeten sol kol ve sol göğüs bölgesi olmak üzere birer adet künt travma bulgusu tespit edildiği ve baş bölgesinde tespit edilen künt travmaların tamamının vefatına tesiri bulunduğu oy birliği ile mütalaa olunur.”
Duruşma, sanıkların tutukluluğunun devamına karar verilerek ertelendi.
Memurlar
