Ankara’da yaşayan hemşire S.S. (26), 6 yıl evvel kendi kliniğini açtı. İş hayatında başarılı, ailesi ve arkadaşları ile keyifli ve hayata müspet bakan hemşire, 41 gün evvel severek evlendiği kocası tarafından tekraren ruhsal ve fizikî şiddete maruz kaldı. Birinci şiddeti nişanlıyken yaşayan hemşire şiddetin bir tokatla başladığını ve her keresinde dozunun biraz daha arttığını belirtti. Ailesinin ve arkadaşlarının itirazına karşın sevdiği bireyle evlenen genç bayanın hayatı altüst oldu. Bayanlar gününde eşiyle yeniden tartışan hemşire şiddet gördü “yeter artık” diyerek ailesinin yanına gitti, polise şikayet edip darp raporu aldı. Genç bayan boşanırsa ailesine bir şey yapar korkusu ile boşanma davası açamadığını söyledi. Şiddet gören bayanlara seslenen S.S., “Ne olursa olsun aileniz sizin yanınızda ailenizden çekinmeyin. Şiddet gördüğünüzü saklamayın. Bir kere şiddet gördükten sonra ne yazık ki devamı geliyor. Sessiz kalmayın. Ben sustum, siz susmayın” diye konuştu.
‘EMİNE BULUT ÜZERE OLMASIN’
Sabah gazetesinden Fatma Göksu’nun haberine nazaran, anne D.S. ise kızının evlenmemesi için lisan döktüklerini ama dinletemediklerini söyledi. Kızının can güvenliğinin olmadığını belirten anne D.S., “Hiçbirimiz istemedik. ‘Evleneceğim’ dedi, mahzur olamadık. 41 günlük evliler ancak 4 defa şiddet gördü kızım. Evladım yeniden şiddet gördü mü, canı yanıyor mu kaygısı ile yaşamak istemiyorum. Sonunda şikayetçi olmasına ikna edebildik. ‘Seni 3. sayfa haberlerinde görmek istemiyorum kızım’ dedim. ‘Gidişat iyi değil. Ne olur bu berbatlığı kendine yapma’ dedik. Evladımızın can güvenliği yok. Bir gün bir arbede esnasında kızım ölecek diye korkuyorum. Aleyna Çakır’ın, Emine Bulut’un ve daha kaç katledilen bayanlardan birinin de kızım olmasını istemiyoruz” tabirlerini kullandı.
‘KIZIM MANTIKLI DÜŞÜNEMİYOR’
Gözü yaşlı anne D.S., “Saçının teline ziyan gelmesin diye çabaladık, zorluklar içinde büyüttük. Bir diğerinin evladıma hunharca saldırmasını hazmedemiyorum. Damat denen şahıs ‘Babanı, kardeşini öldürürüm, tararım diye kızımı tehdit ediyor. Ben her gün kızım konutuna gittikten sonra elim yüreğimin üstünde ‘Kızım bugün hengame etti mi? Kızıma vurdu mu kızım öldü mü sanki?’ diye düşünmekten yoruldum. Bildiri atıyorum akabinde 1 dakika içinde karşılık vermezse arıyorum. Ben bu dehşet ile yaşamak istemiyorum. O hasta adamın baskısı yüzünden panik atak oldum. Kızım mantıklı düşünemiyor sevgi zannettiği saplantı tahminen kaygıya dönüştü. Kızıma tedavi aldıramıyorum. Çok çaresizim, tek isteğim kızıma bir şey olmasın” dedi.
Memurlar
