Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen Ergenekon davasının yargıçlarından Hüsnü Çalmuk’un “silahlı terör örgütü üyeliği” kabahatinden 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpus cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Duruşmasındaki duruşmaya, tutuklu sanık Hüsnü Çalmuk, bulunduğu cezaevinden Ses ve Imaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) usulüyle katıldı. Duruşmada, davanın müdahillerinden eski Genelkurmay Lideri emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile emekli orgeneraller Tuncer Kılınç ile Hurşit Tolon’u da avukat İlkay Sezer temsil etti.
Şahit Adnan Hazır’ın tabirinin alındığı duruşmada daha sonra sanık Çalmuk’a, bir evvelki celse savcılıkça sunulan temel ait mütalaaya karşı savunması soruldu.
Sanık Çalmuk ise hazır olmadığını belirterek, savunma hazırlamak için mühlet talep etti.
Orta kararını açıklayan duruşma heyeti, sanık Hüsnü Çalmuk’un tutukluluk halinin devamına hükmetti. Çalmuk’a savunmasını hazırlaması için müddet veren heyet, duruşmayı erteledi.
– Mütalaadan
Davanın 10 Haziran’da görülen duruşmasında açıklanan mütalaada, FETÖ’nün sonuncu gayesine ulaşmak için öncelikle mahrem alan olarak gördüğü yargıyı ele geçirebilmek gayesiyle örgüt elemanlarını bu makama getirdiği, bu kapsamda örgütün yargı ayağındaki uzantıları tarafından proje soruşturma ve kovuşturmaların üretildiği belirtildi.
Çalmuk’un örgüt için en mahrem kabul edilen özel yetkili duruşmalara hakim olarak yerleştirildiği söz edilen mütalaada, sanığın Ergenekon davasının yargılamasını yapan, kapatılan İstanbul 13. Ağır Ceza Duruşması’nda üye hakim olarak misyon yaptığı kaydedildi.
Mütalaada, Çalmuk’un hakimlik misyonunda sempati ve iltisak boyutunu aşacak formda FETÖ’nün gayesini benimseyerek örgütün hiyerarşik yapısında yer aldığı, bu suretle verilecek vazifeleri yerine getirmeye hazır olduğu, kendi iradesini örgüt iradesine terk ettiği aktarıldı.
Sanığın, “silahlı terör örgütüne üye olmak” hatasından 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istenen mütalaada, “anayasayı ihlal”, “cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” cürümlerinden ise beraati talep edildi.
Memurlar
