Türkiye’nin en memnun kenti Sinop’a beğenilen geldiniz. Ülkemizin en kuzeyinde bulunan 220 bin nüfusu ile en küçük vilayetlerimizden de biri. Sinop tıbbımızda bu kentin insanlarını bu kadar memnun eden şey nedir diye araştırdık. Trafik lambası dahi yeni kullanılmaya başlanan Sinop’un en hoş noktalarına yanlışsız yola çıktık ve Sinoplularla tanıştık. Müşahedelerimize nazaran Sinopluları bu kadar memnun yapan şeyler ise şunlar oldu ; herkesin birbirini tanıması, yabancıların uğradığı bir yer olmaması, gelir istikrarı, deniz kıyısında yaşamak, neredeyse hiç trafik olmaması, el değmemiş hoşlukların bulunması ve kalabalık olmaması.
3 tarafı denizlerle çevrili olan Sinop, denizinden ormanına, kıyısından tarihine, yemeğinden kültürüne kadar uzanan birçok zenginliği de bünyesinden toplamış. Çoğunlukla emekli kenti olarak anılmasını, daima bir sükunet içinde olmasına bağlayabiliriz. Kentte vakit su üzere akıp geçerken, denize nazır naif çay bahçeleri ile süslü kordon hergün konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Bu hoş ve sakin kente yolunuz düşerse, onu nasıl daha iyi tanıyacağınızı yazımızın devamında anlatmış olacağız.
SİNOP’TA GEZİLECEK YERLER
Sinop her ne kadar küçük bir kent olsa da birçok kentten daha fazla gezilecek noktaya sahip. Bu sebeple hoş bir Sinop gezisini yapmak için ortalama 3 güne gereksiniminiz var. Bu 3 günün 1 günü uzak hoşlukları, 1 günü yakın hoşlukları ve son günü de kent merkezi için olmalı. Yazımızı da bu planda anlatıp sizlere bir Sinop rehberi hazırlamış olacağız.
MERKEZE UZAK NOKTALAR
ERFELEK (TATLICA) EKİP ŞELALELERİ
Sinop denildiğinde akla gelen en hoş tabiat mükemmellerinden biri de Erfelek ilçesinde bulunan ve 28 şelaleden oluşan Tatlıca Ekip Şelaleleri oluyor. Sinop kent merkezine 45 kilometre uzaklıkta bulunan şelalelere ulaşmak ise yaklaşık 50 dakika sürüyor. Şelalelerin bulunduğu alan Ulusal Parklar tarafından işletilmekte. Giriş fiyatı ise araba 18 şahıs 6 lira. Tıpkı vakitte bir de mesire alanı olan bu noktada ailenizle birlikte piknik yapabiliyorsunuz.
Tatlıca Ekip Şelalelerinin hepsi bir vadi içerisinde tıpkı derenin üzerinde muhakkak aralıklarla bulunuyor. Şelalelerin 7- 8 tanesi büyük öbürleri ise küçük şelaleler. Bu şelaleleri gezerken isterseniz her şelaleyi tek tek tırmanarak isterseniz de yan taraftaki inançlı parkurdan yürüyerek gezebiliyorsunuz. Şelalelerden gidecek olanların kaygan yerlere karşı dikkatli olması gerektiğini de söyleyelim.
SARIKUM TABİAT PARKI
Sarıkum Tabiat Parkı içerisinde büyük bir kıyı set gölü, denize bağlanan kaplumbağa dolu bir dere ve sapsarı bir kumsal bulacaksınız. Sinop kent merkezinden yaklaşık 24 kilometre batıda bulunan Sarıkum Tabiat Parkı sakinliği ile insanları kendine çekiyor. Nüfusu epeyce az olan Sinoplularda burayı çok sık ziyaret etmiyor. Şayet yolunuz buraya düşerse denize girmek ve göl etrafındaki varlıklı habitatı bir tabiat yürüyüşüyle keşfetmek sizler için başka bir deneyim olabilir.
MERKEZE YAKIN NOKTALAR
İNCEBURUN
Ülkemizin en kuzey noktası olan İnceburun, Sinop kent merkezine 24 kilometre arada bulunuyor. Birebir gün içerisinde yapabileceğiniz bu çeşit içerisindeki en uçta nokta burası olduğu birinci olarak İnceburun’u anlatmaya karar verdik. İnceburun milyonlarca yıl evvel lavların soğumasıyla meydana gelmiş bir nokta. Siyaha yakın tondaki bu kayaçların farkını çabucak anlayabiliyorsunuz.
Burnun tam ucunda da 1863 yılından kalma bir de deniz feneri bulunuyor. Genel olarak her mevsim rüzgarlı olan bu noktanın günün her saatinde ziyaretçisi olsada, favori tercih elbette gün batımı oluyor.
HAMSİLOS
Sinop’a gelen herkesin kesinlikle uğraması gereken, yeşil ve mavinin buluştuğu mükemmel bir koy burası. Görünümü ve deniziyle bir Ege kıyısını andıran Hamsilos Sinopluların da favori tercihi. Hal bu türlü olunca hafta sonu yoğunluğu da en yüksek yerlerden biri haline geliyor. Yalnızca yoğunlukla kalmıyor ve bir o kadar da çöplerle doluyor. Ne yazık ki bu türlü hoş bir görüntünün tam ortasında insanların geldiği tam bir çöplüğe dönüşüyor. Birinci gördüğünüzdeki muazzamlık ile yakından baktığınızdaki hayal kırıklığı ne yazık ki büyük bir tezat oluşturuyor.
AKLİMAN
Bugünkü rotamızın Sinop kent merkezine en yakın kısmı Akliman oluyor. Merkeze olan arası 14 kilometre olan Akliman tıpkı vakitte bir de mesire alanı. Hamsilos’tan çabucak evvel gelen Akliman Mesire Alanında bir yandan kayıkçılar bir yandan da yol boyunca tüm alana yayılan günübirlik piknikçiler, kampçılar ve karavancılar bulunuyor. Ayrıyeten Mesire alanına kadar olan uzun bir de kıyı mevcut. Yer yer taşlı yer yer kumsal olan bu kısım da Sinoplular tarafından epeyce tercih ediliyor.
SİNOP KENT MERKEZİNDE GEZİLECEK YERLER
SİNOP KAPALI CEZAEVİ
“Başın öne eğilmesin ,aldırma gönül aldırma” şiirinin yazıldığı bu cezaevi ülkemizin en ünlü cezaevlerinden biri. Sinop cezaevi şu an müze statüsünde müdafaa altında bulunuyor. Ziyaretçilerin cezaevine giriş için ödemesi gereken ölçü ise 12 lira olup müzekart sahipleri fiyatsız giriş yapabiliyor. İçerisindeki tüm seyahat boyunca yönlendirme tabelaları bulunuyor.
Hapishane 4 kısımdan oluşuyor olsa da tadilatı devam eden birden fazla nokta bir müddettir ziyarete kapalı. 1. ve 2. Kısım tadilat sebebiyle kapalı olduğu için Sabahattin Ali’nin koğuşunu göremedik.
Seyahat esnasında bizleri kodesler, koğuşlar ve avlular karşılıyor. En uç noktanın bulunduğu kısmın dayandığı duvar ise denize sıfır bulunuyor. İçerideki kısımlardan bir başkası de disiplin hücreleri. Olay yaratan şahısların uzun müddetli cezaları ağır kaidelerde burada gördürülüyor.
Çocuk Islahevi’nin bulunduğu bölgede ise birinci olarak karşınıza Austin marka eski bir mahkum nakil aracı geliyor. Çabucak karşısında ise 1939 yılında kurulmuş olan Çocuk Islahevi bulunuyor. İçeride bulunan koğuşların yanı sıra bir de mescit bulunuyor. Burada dini eğitimin ıslahın bir kesimi olarak kullanıldığı da göze çarpıyor.
Çocuk Islahevi’nin bahçesinde Karadeniz’e has tek direkli, yük taşımak için kullanılan takadan büyük bir çeşit kayık olan “Çapar” sergileniyor. Müzenin girişinde ise bir de ikramlık eşya kısmı mevcut.
Dut Ağacı Öyküsü
Hüseyin Pehlivan ismindeki mahkum bahçeye “Dut Ağacı” dikmek istiyor. Bunun için cezaevi müdüründen müsaade almaya gidiyor. Cezaevi müdürü, meyvesinden yensin ve sevaba gireyim fikriyle mi ağacı dikmek istediğini sorduğunda Hüseyin Pehlivan şu yanıtı veriyor; Hem o da var lakin asıl hedefim bu ağaç benimle birlikte yaşlanırken ben elbette bir gün müebbet hapsimi tamamlayıp çıkacağım ve gerimde öbürleri da olacak, onlarda ağaca bakıp bu ağacı diken de buradan çıktı biz de şüphesiz çıkacağız diye umut bulsun istiyorum. Ağacın dikimine müsaade veriliyor ve ismi o günden sonra “Teselli Ağacı” olarak kalıyor.
DİYOJEN HEYKELİ
Ünlü filozoflarda Romen Diyojen ömrünün bir birçoklarını Yunanistan’da geçirmiş olsa da muhakkak bir yaşa kadar doğum yeri olan Sinop’ta yaşamış. Knik fikrinin fikir babası olan olan Diyojen, hayat şeklinde “köpeksi” olarak isimlendirilen bir hayatı tercih etmiş. Rivayete nazaran hayatını bir fıçının içerisini mesken üzere kullanarak geçirmiş. Tarihe düşülen notlardan en yaygın olan öykülerinin kimileri ise şöyle;
– Bir gün , gündüz vakti elinde fenerle dolaşırken onu görenler, gündüz vakti neden fener taşıyorsun diye sormuşlar. Diyojen ise ; “konuşacak adam arıyorum” demiş.
– Bir gün Büyük İskender, Diyojen’in Korint kentinde yaşadığını öğrenip onu ziyarete sarfiyat. Ziyareti sırasında Büyük İskender Diyojen’e ona, “benden ne istersin” diye soruyor. Diyojen ise o meşhur karşılığı veriyor ve “gölge etme öteki ihsan istemem” diyor.
– Bir gün, tek mal varlığı olan çanağı ile dolaşırken çocuğun birinin çeşmeye elini dayayıp su içtiğini görmüş ve akabinde elindeki çanağını yere atıp kırmış. Ağzından ise şu sözler çıkmış; bugün fazla bir şeye daha sahip olduğumu öğrendim.
PERVANE MEDRESESİ
Kentin merkezini belirleyen Sakarya Caddesinin sonunda yer alan bu medrese 1262 yılında Sinop’un Trabzon Rum İmparatorluğundan ikinci kere alınışı anısına Muinüddin Pervane tarafından halkın da katkısıyla yapılmış. Dikdörtgen planlı olan bu medrese günümüzde turistik hedefli olarak kullanılmaktadır.
SİNOP KALESİ VE KORDON
Sinop kent merkezin bir kısmı kalenin olduğu kısma dayalı bir formda gelişmiş ve kent merkezinin en doğu kısmını oluşturmuş. Restoranların, çarşının, tekne tiplerinin ve yürüyüş yollarının bulunduğu kordon ise bilhassa akşam saatlerinin en uğrak yeri olarak göze çarpıyor. Sinop’ta akşam vaktine kalacaksanız gününüzü burada bitirmenizi tavsiye ediyoruz. Hatta vaktiniz varsa kesinlikle bir tekne çeşidi da yapmayı ihmal etmeyin deriz.
SİNOP’TA NE YENİR ?
Sinop’ta yemek denildiğinde tüm Karadeniz yemeklerini dahil edebilirsiniz. Lakin Sinop’un kendine mahsus tatları da mevcut. Bunlardan en meşhuru ise ceviz ve tereyağı dökülerek servis edilen “Sinop Mantısı” oluyor. Yiyebileceğiniz en meşhur yerlerden biri ise Örnek Mantı diyebiliriz.
Sinop’un kendine mahsus başka yemekleri ise farklı bir çeşidi Bafra’da da yapılan Nokul. Nokul için ise Sinopluların favori noktası Demirkollar Fırını her gün taze nokulları ile sizleri bekliyor.
Sinop’un kendine mahsus yemeklerinden biri de yedikçe tadına doyamayacağınız Boyabat Ezmesi oluyor. Ham unsuru fındık olan ezmenin tanımı ise şöyle; fındıklar kavrulur ve akabinde ezilerek odun ateşinde şerbetiyle kavrulur. Hamur kıvamına geldiğinde top halinde biçim verilir ve akabinde üzerine bastırılarak ceviz konur. İşte karşınızda güç deposu Boyabat Ezmesi.
SİNOP’A NASIL GİDİLİR?
Sinop kentine havayolu yahut karayoluyla ulaşabiliyorsunuz. Sinop Havalimanı kent merkezine sadece 7 km aralıkta bulunuyor. Karayolu ile gelişlerde ise 3 alternatifiniz bulunuyor. Kuzey batı istikametinden gelişte Karadeniz kıyı yolunu kullanıyorsunuz ama Kastamonu bölgesinde iç bölümlere giren yol çok da sağlıklı bir yol olmadığı için burayı önermiyoruz. İkinci alternatif ise Kastamonu üzerinden gelmek. Batıdan ve güneybatıdan Sinop’a gelecek olanların bu yolu tercih etmesini öneriyoruz. Doğudan yahut güneydoğudan gelecek olan vatandaşlar ise Samsun’a bağlanıp kıyı yolu üzerinden Bafra ve Gerze’yi geçip basitçe Sİnop’a ulaşabilirler. Sinop’un kimi merkezlere olan uzaklıkları ise şöyle;
– Samsun 160 km
– Kastamonu 190 km
– Ankara 420 km
– Sivas 475 km
– Adana 830 km
– İstanbul 700 km
– İzmir 1050 km
– Antalya 940 km
Memurlar
