Hürriyet muharriri Abdulkadir Selvi, ‘Yeni siyaset yeni söylem’ başlığıyla yayımlanan yazısında kelamlarına ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dört günde yaptığı konuşmaları inceledim. Son 1 yılda hukuk devleti ve ıslahatlara yapmadığı vurguyu son dört günde yapmış’ diye başladı.
Selvi, Optimar tarafından yapılan anketin sonuçlarına da yer verdiği yazısına şöyle devam etti:
“Yeni devrin dinamiklerini anlamak için Erdoğan’ın 11 Kasım’da AK Parti kümesinde, 13 Kasım’da AK Parti Tekirdağ Vilayet Kongresi’nde ve 14 Kasım’da AK Parti Kars ve Karaman kongrelerinde yaptığı konuşmalara bakmakta fayda var.
‘Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir’ gerçeğini siyasete en iyi yansıtan Erdoğan oldu. AK Parti 18 yıllık iktidarını değişime borçlu. Erdoğan, ‘süreklilik içinde değişim’i temel aldı.
Bu bir süreç
Bir devir deva olarak AK Parti’nin reformcu kimliğini temel alacak halde fabrika ayarlarına dönmesi gösterildi. Tahlil sürecinin başlangıcında ise ‘ikinci yeni’ denildi. Yeni periyoda nasıl bir isim verileceğini bilmiyorum. Fakat bildiğim bir şey varsa, bunun bir süreç olduğu.
Paradigma değişikliğine muhtaçlık var
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Ekonomi, hukuk ve demokraside orijinal bir seferberlik başlatıyoruz’ kelamları, yeni sürecin parolası üzere. Ayrıyeten değişimin yalnızca Lütfi Elvan ve Naci Ağbal’ın gelişiyle hudutlu olmadığını gösteriyor. Takımlar, telaffuz ve politik öncelikler değişiyor. Yeni siyaset, yeni telaffuzla geliyor. Lakin değişimin tesirli olabilmesi için bir paradigma değişikliğine muhtaçlık var.
Erdoğan, ‘Yeni dönem’ dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘yeni devir’den birinci olarak AK Parti kümesinde kelam etmiş ve ‘Hukuk sistemimizin tarafları ile iktisadın kamu ve özel bölümdeki tüm temsilcilerinin istişareleriyle ortaya çıkacak gereksinimleri, yasama olarak sizler, yürütme olarak biz hızla hayata geçirerek, ülkemizi yeni periyoda hazırlayacağız’ demişti.
İş dünyasıyla buluşma
Birinci adım bu hafta atılıyor. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, hafta içinde yatırımcılarla bir ortaya gelecekler. Mülkiyet hakkı, maddi-manevi hakların korunması ilgili aleyhe olan kararların eskiye götürülmemesi üzere, sermayenin talep ettiği türel garantiler ve yatırım iklimi masaya yatırılacak.
İkinci bir buluşma ise 18 Kasım’da TOBB’un düzenlediği ‘Türkiye İktisat Şurası’nda gerçekleşecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan şuraya iktisat idaresiyle birlikte katılıp yerli ve yabancı yatırımcılara yeni bildiriler verecek.
İktisada ağırlaşacak
Dünya da yerinde durmuyor. ABD seçimlerinin de tesiriyle yeni bir iklim doğuyor. Aşının bulunmasıyla birlikte 2021 yılının ikinci çeyreğinden itibaren dünya iktisadının süratli bir büyüme sürecine girmesi öngörülüyor. Türkiye’nin yatırım ikliminden yararlanabilmesi ve daha fazla yatırımcı çekebilmesi için hazırlıklara şimdiden başlaması gerekiyor. Yeni süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktisada daha fazla vakit ayıracağı anlaşılıyor. Yabancı yatırımcıların çekilmesi, yerli yatırımcıların teşvik edilmesi konusunda bir dizi çalışma yapılacak. Öncelikli olarak talepler toplanacak. Yasal altyapı sağlamlaştırılacak. Sonra Londra başta olmak üzere yabancı yatırımcılarla buluşmalar düşünülüyor.
Önderlere itimat
Optimar araştırma şirketinin kasım ayı anketinde ‘Türkiye’nin sıkıntılarını hangi parti çözer’ diye bir kısım var. 18 yıllık iktidara karşın halkın yüzde 33.3’ü ‘AK Parti çözer’ diyor. CHP, YETERLİ Parti, HDP, DEVA, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’ni topladığınızda ise yüzde 32.1 ediyor. Yani muhalefetin tamamı bir AK Parti etmiyor.
Tekrar ‘En beğendiğiniz lider’ diye sorulduğunda da halkımız yüzde 34.5’le Erdoğan’ı birinci sıraya yerleştiriyor. Muhalefet başkanlarıyla Erdoğan ortasındaki fark ne kadar? Halkımızın yüzde 5.3’ü ‘Türkiye’nin sıkıntılarını Meral Akşener çözer’ demiş. ‘Kılıçdaroğlu çözer’ diyenlerin oranı ise 3.5. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun 10 katı, Akşener’in 7 katı bir inanca sahip.
Yenilenme talebi
Halk tahlili Erdoğan’da ve AK Parti’de görüyor. Lakin onun telaffuzunu, siyasetini ve takımlarını yenilemesini istiyor. Yaşanan değişim ile ıslahat ve hukuk seferberliği telaffuzuna piyasaların verdiği güçlü takviye bunu gösteriyor.
Demirel’den İmamoğlu’na dersler
12 Eylül’den sonra Demirel, kendisiyle görüşmek isteyen yabancı heyetlerle görüşmüyordu. ‘Niye görüşmüyorsun’ diye sorulduğunda da ‘Ne yani, ülkemi mi şikayet edeceğim’ diyordu. ‘Devletim benim ne konuştuğumu bilsin’ diye görüştükleriyle de zabıt tutturup Dışişleri Bakanlığı’na gönderiyordu. İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun Memleketler arası Siyasi Danışmanlar Derneği’nin açılışında yaptığı konuşmada ülkemizi yabancılara şikayet ettiğini görünce aklıma Demirel geldi. Demirel 6 sefer gitti, 7 defa geldi, sonunda Cumhurbaşkanı oldu. Lakin bir gün olsun ülkesini yabancılara şikayet etmedi. Ekrem Beyefendi, ülkeni yabancılara şikayet ederek Cumhurbaşkanı olunmaz.
Ümit Özdağ partisi geliyor
ÂLÂ Parti Disiplin Konseyi bugün Ümit Özdağ’ın ihracını görüşecek. Sonucu merak etmiyorum. Zira kısa bir müddet içinde de Ümit Özdağ, partiden ihraç edilecek. O da Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül üzere Anadolu yollarına düşecek. Kısa müddette de partisini kuracak. Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül’e nazaran etrafına daha çok milletvekili toplayacak. Benden size duyurması, 2021’le birlikte Ümit Özdağ partisi geliyor.”
Memurlar