Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, özel ihtiyaçlı çocuklara ait, “Görme engelli bir çocuğun muhtaçlığı ile otizmli bir çocuğun muhtaçlığı birebir değil. Bu farklılıkları yalnızca ‘engellilik’ başlığı altında toplayamayız. Her küme için ince elenip sık dokunmuş farklı tahliller geliştirmemiz gerekiyor.” dedi.
Emine Erdoğan, Devlet Konukevi’nde düzenlenen programda farklı mahzur kümelerinden özel ihtiyaçlı çocukların anneleriyle bir ortaya geldi.
Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Sıhhat Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci’nin de katıldığı programda, anneler, özel çocuklar ismine tahlile kavuşturulmasını bekledikleri taleplerini Bakanlara iletti.
Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, “Hayat, hepimize farklı yükler paylaştırıyor. Kıymetli olan yüklerimize omuz vermek, o problemli süreçte yoldaş olmak. Ben de özel gereksinimleri olan çocuklarımızın anneleri ile, sizlerle birlikte olmak istedim. Sıkıntıları ve gereksinimleri birlikte konuşalım, diye dilek ettim. Bakanlarımız, yetkililerimiz burada. Sizlerin söyleyecekleri, en yanlışsız siyasetlerin belirlenmesinde ışık olacaktır.” tabirlerini kullandı.
Bir toplumun gelişmişliğinin herkesin hayata eşit ve adil katılabilmesiyle ölçüleceğine işaret eden Emine Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“Çok iyi bir eğitim sisteminiz olabilir fakat onu hakikaten kusursuz kılan, engelli bireylerin de eşit faydalanabilmesidir. Kentlerimizi güzelleştirmek ismine mimari mükemmeller yapabilirsiniz fakat merdivenler yüzünden engelli bir birey keyifli değilse, aslında hiçbir hoşluğu yoktur. Birebir biçimde her gün yeni bir keşfin yapıldığı teknoloji dünyası övünç sıkıntısı olabilir lakin bu dünya, engelli bireylerin kullanımına açık değilse, aslında çok da büyük bir gelişmeden bahsedemeyiz.”
– “Çocuklarımızın amaçlarına özgürce ulaşabilmelerine imkan sağlayacağız”
Emine Erdoğan, özel çocukların eğitim, sıhhat, iş ve toplumsal ömür üzere alanlardan eksiksiz yararlanmasının, en başta temel insan hakları sorunu olduğuna dikkati çekti.
Birçok mani kümesinin bulunduğuna ve her kümenin kendi içinde bir dünya olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Görme engelli bir çocuğun muhtaçlığı ile otizmli bir çocuğun muhtaçlığı birebir değil. Bu farklılıkları yalnızca ‘engellilik’ başlığı altında toplayamayız. Her küme için ince elenip sık dokunmuş farklı tahliller geliştirmemiz gerekiyor. Bu noktada ‘yaşayan bilir’ kelamını temel bir prensip olarak almalıyız. Siyasetleri oluştururken annelerin deneyimlerinden çıkaracağımız çok ders var.”
– “Evlatlarımızın cevherlerini açığa çıkarmak için uğraş vermeliyiz”
Vücudun, insanı meydana getiren öğelerden sırf biri olduğuna vurgu yapan Emine Erdoğan, “İnsan; ruhuyla, gönlüyle, aklıyla da var. Evlatlarımızın bütün bu hasletlerini, cevherlerini açığa çıkarmak için uğraş vermeliyiz.” diye konuştu.
Emine Erdoğan, annelere hitaben, “Bu yolda asla yalnız olmadığınızı bilmenizi isterim. Devletimiz her vakit yanınızda. Bizler yanınızdayız.” sözlerini kullandı.
– “Böyle bir çalışmanın içinde olmak çok iyi geldi”
Programa katılan annelerden emekli tarih öğretmeni Necla Çankır, otizmli oğlu Buğra Çankır’ın piyano sanatkarı olduğunu, lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladığını anlattı. Çankır, toplantıda bulunmaktan memnunluk duyduğunu vurgulayarak, bu buluşmanın tüm özel ihtiyaçlı çocukların meselelerinin tahlile kavuşturulması açısından ümit verici olduğunu lisana getirdi.
1992 yılında Türkiye hoşu seçilen, üç çocuğundan biri özel ihtiyaçlı olan Hasret Kaymaz ise çocukların rapor süreçleri, kullandıkları özel ilaçlar, toplumsal ve akademik gelişimleri üzere birçok hususun toplantıda ayrıntılı olarak ele alındığını, annelerin, tecrübelerini direkt yetkililere aktarma imkanını bulduğunu söyledi.
Kaymaz, hislerini, “Damdan düşen damdan düşeni anlıyor. Bugün de bu sofrada birçok insan tıpkı damdan düşmüştü. O yüzden güç çok hoştu, kah ağladık kah güldük. Kendimi konutumda hissettim. Bu türlü bir çalışmanın içerisinde olmak bana çok iyi geldi.” kelamlarıyla aktardı.
– “Ailelerin ortak düşünceleri konuşuldu, çok verimli olduğunu düşünüyorum”
Down sendromlu 6 yaşında bir evladı olan sanatçı Özkan Uğurlu’nu eşi Nida Uğurlu da şöyle konuştu:
“Çok hoş bir toplantıydı. Emine Erdoğan’ın yaklaşımı, bizi dinlemek istemesi sahiden beni çok keyifli etti. Kendimi hafiflemiş hissettim; birileri bizi biliyor, düşünüyor, dertlerimiz hakkında bir şeyler öğrenmek istiyor… Bugün bir sürü ailenin ortak kasvetleri konuşuldu, değerlendirildi. Çok verimli olduğunu düşünüyorum, Sayın Bakanlarımız da buradaydı, tahlil için notlar aldılar. Burada olmak onur verici. İnşallah çocuklarımız için daha hoş günler olur, hepsi kendi hayatlarını idame ettirebilecek eğitimlerine kavuşurlar.”
1,5 yaşında özel ihtiyaçlı bir çocuğu olan Sümeyra Keleş Yerkel, “Sadece sıkıntılardan değil tahlillerden de bahsettik. Sıkıntılarla baş başa olan annelerin bu meseleleri çözebilecek bireylerle bir ortaya getirilmesi olağanüstüydü. Çok memnunum.” dedi.
Uzman psikolog Ümran Gülsüm Kopar ise 14 aylık down sendromlu bir kızı olduğunu anlatarak, düzenlenen programı çok değerli ve değerli bulduğunu vurguladı.
Kopar, “Davet edildiğimde çok şaşırdım zira olağan bir anneyim sonuçta. Ulusal Eğitim Bakanımızın, Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanımızın da bu programa katıldığını görünce kendimi çok şanslı hissettim. Bu bahiste inisiyatif alınması bizler için çok değerli.” diyerek, yetkililere teşekkür etti.
Memurlar
