Türkiye, proaktif dış siyaset stratejisi kapsamında, Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar’da askeri, siyasi ve diplomatik alanlarda dikkat alımlı ataklar yapmaya devam ediyor. Son devirde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yunanistan, İsrail, Fransa, İsrail ve Mısır’ın oluşturduğu şer ittifakının çevreleme stratejisini, alanda ve masada attığı adımlar kıran Türkiye, dört kritik bölgede son bir ayda hayata geçirdiği inisiyatiflerle, bölgesel güç olma ve oyun kurucu rolünü pekiştirmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği ve oluşturduğu stratejik vizyon çerçevesinde, Sahel’in kalbi Nijer, Hürmüz Boğazı’nın kilit ülkesi ve BAE’nin komşusu Umman, Balkanlar’da istikrarın kilit ülkelerinden Arnavutluk ve Doğu Afrika’nın yükselen gücü Etiyopya ile güçlü siyasi, ekonomik ve askeri işbirliğinin temelleri atıldı. Umman Müftüsü Ahmed bin Hamed el-Halili’nin, Ayasofya’nın 86 yıl ortadan tekrar cami hüviyetine kavuşması vesilesiyle, Twitter hesabından yaptığı teşekkür ve kutlama bölgede değişen dengeyi göz önüne serdi.
BAE’YE KARŞI AYASOFYA BILDIRISI
Körfez bölgesinin sakin gücü Umman’dan yükselen reaksiyon mahiyetindeki açıklamada, “Minarelerinden ezan sesleri ve mihrabında rüku ve secdelerden mahrum bırakıldıktan sonra ve neredeyse bir asırdır bunun için yas tuttuktan sonra Ayasofya’nın tekrar İslam’ın rahmetine dönmesine sevinen ve kutlayan bütün İslam alemine teşekkür ediyoruz.” değerlendirmesiyle BAE, Suudi Arabistan ve Mısır idarelerinden Ayasofya Camii’nin gerçek hüviyetini kavuşmasını maksat alan açıklamalarına adeta net karşılık verildi. Körfez çetesine karşı Umman’dan Türkiye’ye gelen dayanak iki ülke ortasındaki yakınlaşmanın iletisi oldu.
ÜST SEVIYE DİPLOMATİK GÖRÜŞME
Umman müftüsünün bildirisinden çabucak sonra, Maskat ile Ankara ortasında diplomatik temasların ağırlaştığı görüldü. Pazartesi günü Türk Dışişleri Bakanlığı’nın resmi İngilizce Twitter hesabı üzerinden paylaşılan bildiride, “Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal ile Umman Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Seyyid Bedr ortasında görüntü konferans tekniğiyle siyasi görüş alış verişi yapıldığı” belirtildi. Görüşmeden çabucak bir gün evvel Umman idaresi, Sultan Kabus limanında stratejik bir projeyi yürüten BAE merkezli DAMAC şirketinin çalışmalarına son verdi ve ülkeden çıkardı.
NİJER’LE DÖRT KRİTİK MUTABAKAT
Temmuz ayında Türkiye, Afrika’da Sahel bölgesinin kilit ülkesi ve birebir vakitte Libya’nın güneyden komşusu Nijer’le de dikkat çeken adımlar attı. Dışiişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun başşehir Niamey’deki ziyareti sırasında iki ülke ortasında “Malzeme Teslim Protokolü”, “Nakdi Yardım Uygulama Protokolü”, “Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması” ve “Gençlik ve Spor Alanında İşbirliği Anlaşması” olmak üzere dört kritik mutabakata imza atıldı. İmzalardan birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nijer Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou ile telefonda görüşmesinde iki ülke alakalarını geliştirmeye yönelik adımlar ve bölgesel sorunlar ele alındı. Cumhurbaşkanları ortasında yapılan görüşme iki taraf ortasındaki stratejik işbirliğinin somutlaştığını gösterdi. Türkiye’nin, Libya’nın birbaşka güney komşusu Çad’la da benzeri adımlar atmaya hazırlandığı Afrika medyasında belirtildi.
Memurlar
