Türkiye yarın akşamdan itibaren döner konuşacak. Meclis’te yeni yasama yılının başlangıcında yaklaşık bir ton döner ikram edilecek konuklara. Kısa ve sonuçsuz konuşmalar yerine Türkiye’nin döner durumunu konuşalım.
Milliyet Gazetesi muharriri Özay Şendir’in köşe yazısının ilgili kısmı şöyle;
Döner Türkiye’ye döner mi?
Türkiye yarın akşamdan itibaren döner konuşacak.
Meclis’te yeni yasama yılının başlangıcında yaklaşık bir ton döner ikram edilecek konuklara.
Kısa ve sonuçsuz konuşmalar yerine Türkiye’nin döner durumunu konuşalım.
Almanya’da hazır döner pazarı yılda 15 milyar euro büyüklüğe ulaştı. Hazır döner bölümü 140 ülkeye ihracat yapıyor.
Dönerin anavatanı Türkiye’nin hazır döner ihracatı yalnızca 20 milyon dolar.
Bugün Almanya’da döner üreten tesis sayısı 470, Türkiye’de bu sayı 100’ün altında.
Almanlar bizden fazla döner yemiyorlar yalnızca Türkiye’de kendi satacağı kadar döner satan büfelerin üretimdeki yeri yüzde 80 civarında olduğu için pazar ihracat yapacak hale gelemiyor.
Bu işin bir yanı, öteki yanda hijyen ve sıhhat problemi var.
Dönere at eti karıştıranlar dahil çeşit çeşit hile yapılıyor ya, Almanya’da hilenin cezası 250 bin euro ile 750 bin euro ortasında değişiyor, Türkiye’de ceza yalnızca 23 bin lira.
Milletlerarası Döner Federasyonu Lideri Mehmet Mercan, uzun vakittir döneri “geleneksel ürün” olarak tescil ettirmeye çalışıyor. Bu tescil süreci tamamlandığında kesim ister istemez endüstrileşmeye gidecek, herkesin sardığı dönere döner denilemeyecek.
Lezzet ve alışkanlıklar açısından bir tartışma yaşanacaktır elbette.
Bunun devası, özel ve daha değerli döner çeşidi ile daha standart döner üzere geniş bir eser gamı yaratmak olabilir.
Her neyse, döner sıkıntısında bizim karar vermemiz gereken şey şu; bir yanda tadı çok özel olan 100 kadar dönerci, öbür yanda nasıl üretim yaptığını bilemediğimiz binlerce dönerci var.
Az sayıdaki lezzet mi yoksa yaygın bir sıhhat mı diye seçim yapmak zorunda kalmak ne makûs…
Memurlar
