Basın açıklamasının yapıldığı alanda onlarca ambulansın iştirakiyle Türk bayrağı koreografisi yapıldı. Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, kelamlarına pandemi sürecinde hayatını kaybeden sıhhat çalışanlarını anarak başladı. Sıhhat çalışanlarının yüklerinin her geçen gün arttığına vurgu yapan Durmuş, problemlerin kar topağı üzere büyüyerek kangrene dönüştüğünün altını çizdi. Durmuş devamında şunları kaydetti: “Dahası, sıhhat çalışanlarının haklı taleplerinin yanında, alternatif tahlil tekliflerimiz de ya görmezden gelinmekte ya da ‘zamanı değil’ denilerek hasıraltı edilmektedir. Açıkçası sıhhat çalışanlarına; alın teri akıtın, çalışın, ömrünüzden ömür verin, fedakarlık edin, gecenizi gündüzünüze katın, canınızı ortaya koyun fakat ‘sesinizi çıkarmayın, susun’ deniyor.”
“Haksızlıkları Görmezden Gelmemiz Mümkün Değil”
Sıhhat çalışanlarını sesini herkesin bilhassa de yetkililerin duyması gerektiğini söyleyen Durmuş, “Hayat kurtaran sıhhat çalışanlarının hayatlarını, haklarını, hak ettiklerini, haklı taleplerini, ailelerini, beklentilerini hiçe sayarak nereye varılmak isteniyor, merak ediyoruz! Taşıma suyla değirmen dönmeyeceği üzere bu sıhhat sistemi de sıhhat çalışanlarına yönelik bu yaklaşımla sürdürülemez. Ülkemizin, sıhhat alanındaki en büyük ve tek yetkili sendikal örgütü olarak; bu duruma sessiz kalmamız, yanlışlara ortak olmamız, haksızlıkları görmezden gelmemiz mümkün değildir. Bu nedenlerle, bugün burada, bu saatte, daima hayat kurtarmak için seslerini duymaya alışkın olduğumuz ambulans sirenlerini, sıhhat çalışanlarının meselelerine dikkat çekmek için yükseltiyoruz” diye konuştu.
“Sağlık Çalışanlarının Gelirleri Eriyor”
Problemlerin başında döner sermaye sisteminin geldiğini tabir eden Durmuş, sistemin yüzbinlerce sıhhat çalışanını mağdur ettiğini söyledi. Sıhhat çalışanlarının gelirlerinin eridiğini söz eden Durmuş, “Yapılan araştırmalarda ortaya koymuştur ki mevcut döner sermaye sistemi nedeniyle tabibinden, hemşiresine sıhhat çalışanlarının kıymetli bir kısmının ortalama gelirleri yüzde 50 oranında azalmıştır. Pandemi sürecinde yapıldığı üzere yama uygulanması değil, sistemin baştan aşağı yine ele alınması gerekmektedir. Hangi mevzuda olursa olsun, memnun azınlık üreten bir sistemin devamını sağlamak mümkün değildir. Bu türlü bir sistemin devamında ısrarcı olmak, mağdur yüzbinlerin daha fazla hak gaspına uğraması, zulüm görmesi demektir. Diğer hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda, tüm kuralları eşit olan kamu vazifelileri birbirlerinden bu kadar farklı fiyat almamaktadır. Meğer bunların hiçbiri olmadan, adaleti ve hakkaniyeti temel alan bir döner sermaye sistemi kurmak mümkündür. Kâfi ki irade ortaya konsun, adım atılmak istensin” sözleri kullanıldı.
“Şiddet, Tüm Sıhhat Ünitelerinde Kol Geziyor”
“Bugüne kadar toplu kontrat görüşmeleri başta olmak üzere her platformda her görüşmemizde her etkinliğimizde sıkıntıları muhataplarımıza hatırlattık” diyen Durmuş, sıhhat çalışanlarının problemlerini sıralayarak bir an evvel tahlile kavuşması gerektiğini kaydetti. Konuşmasında sıhhatte şiddet konusuna da değinen Durmuş, “Bugün şiddet, tüm sıhhat ünitelerinde adeta kol geziyor. Gün geçmiyor ki sıhhat kuruluşlarında bir ya da birkaç şiddet vakası yaşanmasın. Bu mevzuda yasalar en ağır formda uygulanmalıdır. Ve tüm toplum sıhhat çalışanlarının üzerine karabulut üzere çöken şiddet karşısında daha fazla hassas olmalıdır” davetinde bulundu.
Sıhhat çalışanlarının “aşırı iş yükü ve uzun çalışma mühletleri altında ezilmek” istemediğine de vurgu yapan Durmuş, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı. “Sağlık çalışanları kontratlı istihdama son verilmesini istiyorlar. Çalışan anne babalar, çocuklarını bırakabilecekleri ve kanunun da ön gördüğü kreşler istiyorlar. Aksi durumda Çorum’daki Fatma hemşire üzere çocuklarını alevlere kurban etme riskleri bulunmaktadır. Sıhhat çalışanları, layıkıyla yaptıkları işlerinin sonucu olarak hak ettiklerini almak ve daha fazla gülmek istiyorlar.”
Memurlar
