Ozge Yapı Satıs ve Pazarlama Koordinatoru Levent Tokses, zelzeleye yönelik gerekli önlemlerin alınması için bu bahsin memleketimizin gündeminden hiçbir vakit düşmemesi gerektiğini belirterek, “Gündemin daima değiştiği dünyada ve devletimizde en büyük yıkımlar zelzeleyle birlikte geldiği için her vakit dikkatli ve önlemli olmamız kaçınılmaz. Zelzele kaçınılmaz bir tabiat vakasıdır ve sarsıntısı felakete dönüştüren maatteessüf istenilmeyen yapılardır.” halinde konuştu.
Doktor Holding şirketlerinden Özge Yapı AŞ.’nin Satış ve Pazarlama Koordinatörü olan Tokses, AA muhabirinin zelzele ve prefabrik konut ile inşaat kolunun geleceğine ait sorularını yanıtladı.
Tokses, zelzele gerçeğinin unutulmaması gerekliliğine işaret ederek, “Gündemin daima değiştiği dünyada ve devletimizde en büyük yıkımlar zelzeleyle birlikte geldiği için her vakit dikkatli ve önlemli olmamız kaçınılmaz. Zelzele kaçınılmaz bir tabiat hadisesidir ve sarsıntısı felakete dönüştüren maatteessüf berbat yapılardır.” sözlerini kullandı.
– “Hafif çelik ve müstakil yapılar inançta hissettiriyor”
Nokta ve saatinin bilinememesi üzere nedenlerden ötürü zelzeleden korunmanın yalnızca yapılarımızı sağlam ve dayanıklı yapmayla olacağına dikkati çeken Tokses, “Dayanıksız binalarımızı da güçlendirmek zorundayız. Kısa devirli planlamalarda hasarlı binaların bir an evvel yıkılması ve tekrar mevzuatlara tutarlı binalar yapılması gerekiyor. Uzun periyotta bilhassa 1’inci radde zelzele kesimi olan sahalarda çok katlı yapılardan ziyade bahçeli, müstakil ve çelik konstrüksiyonlu yapıların kurulması için gerekli düzenlemelerin yapılması yararlı olacaktır.” dedi.
Prefabrik ve çelik binalara ilginin her devir olmakla birlikte, memleketimizde yaşanan sarsıntılardan sonra taleplerin arttığını belirten Tokses, “İnsanlar çok katlı ve yanlışlı üretilmiş betonarme binalarda zelzeleye yakalanmaktan nispeten kaygı ediyor. Bizim hafif çelik ve müstakil yapı sistemlerimiz kişilerimizin kendini daha inançta hissetmesine yardımcı oluyor. Bu inancın en hoş göstergesi ise bizlerin dünyanın 100’e yakın devletinde tercih ediliyor olmasıdır.” formunda konuştu.
Tokses, yanlış üretilmiş betonarme yapı sistemlerinin esneme hakkının düşük olması sebebiyle sarsıntılarda yıkıcı tesirlere sebep olduğunu lisana getirdi.
– “Prefabrik yapılar geleceğin yeni kentlerine öncülük ediyor”
Prefabrik yapılarda kullanılan karkasların galvanize çelikten üretildiği için doğal koşullara dayanıklılığının gayrı yapılara nazaran daha fazla olduğunu kaydeden Tokses, “Buna bağlı olarak çelik konstrüksiyonla üretilen binalar hem hafif hem de sağlam. Isı, ses izolasyonları ve yangın dayanımları, kullanılan gereçler sebebiyle yüksek. Etraf dostu materyallerle üretilen prefabrik yapılar insan sıhhatine zararlı unsurlar içermiyor. Her türlü iklim koşulunda kullanılabilen yapılar çok kısa vadede istenilen mimaride de planlanabilmekte.” dedi
Çelik yapıların günümüzde tasarruf yerleri ve buna bağlı olarak sayısının gitgide arttığına dikkati çeken Tokses, şunları söyledi:
“Dünyamızda her devir doğal afetlerin yaşanacağı düşünüldüğünde yapılacak yapıların sağlam ve içinde yaşayacak kişilere inançlı bir ortam sunması gerekli. Kişilerin en temel gereksinimlerinden olan inançlı barınakların oluşturulması bir zorunluktur. Çelik binalarda kullanılan galvanize saclar hem binanın devirle korozyondan etkilenmesini önlemekte, hem de kaynak kullanmadan üretildiği için gerecin deforme olmasını engellemektedir. Binalar yalnızca bir ömür meydanı değil, birebir devirde bir hayat stilidir. Asrî dünyanın tüm avantajlarını ve estetiğini de bünyesinde barındıran ekonomik, kolay montaj yapılabilen, sürdürülebilir imalat teknolojilerine sahip prefabrik yapılar geleceğin yeni kentlerine öncülük ediyor. Firma olarak bu sorumluğun bilinciyle Türkiye’yi geleceğe taşıyoruz.”
– “İnşaatın geleceği bütüncül yaklaşımlı dijital sisteme dayanıyor”
Bina haber modellemesi mealine gelen BIM’in son devirlerde dalda çok yaygın olduğuna değinen Tokses, “Sürekli değişen ve ilerleyen teknolojinin temeli dijitalleşmeye dayandığı için inşaat bölümünün geleceği de bütün tarafları birbirine bağlayan bütüncül bir yaklaşım üzerine kurulmuş dijital bir sisteme dayanıyor. Ak yapılar, verimli süreçler, düşük maliyetler, daha az devir, süratli tahlil ve yapının tüm hayat süreci boyunca yüksek kaliteye sahip olmasını sağlayan BIM, inşaat sürecinin meselelerini süratlice çözebilmektedir.” diye konuştu.
Tokses, inşaat ile birlikte prefabrik yapı kolunun de BIM ile ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü, bahsin değerinde olan şirketlerinin yaklaşık iki yıldır çalışanlarına bu mevzuda eğitim vererek ve BIM süreçlerine iyi olarak planlamalar yaptığını belirterek, bununla her aşamada denetim edilebilir, erişilebilir planlamaların kesime farklı bir dinamik getireceğini aktardı.
Türkiye’nin, prefabrik ve çelik yapı dalında dünyada bilinen öncü ve yatırımcı büyük bir memleket olduğunu lisana getiren Tokses, “Yüksek üretim kapasitesi ile dünyadaki taleplerin birçoklarını karşılanmakta. Sektörel bazda her türlü yeniliği takip eden şirketimiz hem asrî makine ve ekipman gücü hem de bölümde yetişmiş tecrübeli eleman takımı ile çalışmalarını muvaffakiyetle sürdürüyor.” sözlerini kullandı.
Memurlar
