Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Ege ve Akdeniz fayları ile ilgili olarak önümüzdeki yıllarda önemli riskler kelam konusu olduğunu söyledi. Kutoğlu, sarsıntılara karşın bölgede güç birikiminin sürdüğünü söz etti.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, son yıllarda ege ve Akdeniz fayları üzerinde meydana gelen 4 ve üzeri zelzelelerin akabinde yeni bir çalışmaya imza attı. Deniz taban basıncı ile zelzeleleri ilişkilendiren literatüre giren Dünyadaki birinci çalışmanın birinci ayrıntılarını İHA ile paylaştı. Kutoğlu “Ege’de meydana gelen sarsıntıların akabinde Ege, Akdeniz fay sistemlerinde hala önemli manada bir güç birikimi kelam konusu bu demektir ki önümüzdeki yıllarda burada önemli riskler kelam konusu” dedi.
Deniz taban basıncı ile kara faylarını ilişkilendirdiler
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Polonyalı bir arkadaşı ile birlikte yaklaşık 2 yıl evvel gravette uydusu ile deniz taban basıncı ile kara faylarını izleyerek Ege ve Akdeniz’de son yıllara meydana gelen sarsıntıları araştırarak grafiklerini çıkarttı. Yapılan araştırma sonucunda Ege ve Akdeniz faylarında büyük sarsıntılara karşın önümüzdeki yıllar için risk olduğu ortaya çıktı. Kutoğlu, ortaya çıkan tahlilleri anlattı.
Önümüzdeki yıllarda Ege ve Akdeniz için riskleri olduğunu söyleyen Kutoğlu, “Ege Denizi ve Akdeniz’in içerisinde epeyce kıymetli fay sistemleri bulunuyor ve geçtiğimiz bir yıllarda içerisinde de bu fay sistemleri üzerinde değerli zelzeleler yaşadık. En son İzmir’de kıymetli bir sarsıntı yaşadık ve birtakım vatandaşlarımızı kaybettik. Çokça bina hasar aldı. Bizde son 2 -3 yıldır bir çalışma gerçekleştiriyorduk. Bunlar deniz içerisinde faylar olduğu için bu fayları karadaki faylar üzere izlemek kolay değil. Dünya etrafında dönmekte olan gravette uyduları var bu uyduların bilgilerini kullanarak deniz tabanlarındaki taban basıncını ölçmek mümkün olabiliyor. Bizde 2 sene evvel başlattığımız bir çalışmayla deniz tabanlarındaki taban basıncının yer kabuğu hareketleriyle bir bağı olabilir mi sarsıntılarla bir ilişkisi kurulabilir mi diye bir çalışma içerisine girdik. Yaptığımız tahliller sonucunda Ege Denizinde büyük bir dalma batma zonu var. Burada deniz tabanı taban basıncının yaklaşık 20 yıldır sistematik olarak değiştiğini gözlemledik. Biz bunları 2000’li yılların başından itibaren 4’ten büyük sarsıntıları çıkarttık. Güçlerini grafiğe döktüğümüzde basınç değişimi ile yanlışsız orantılı olarak sarsıntı gücünün de son 20 yıldan bu yana daima artış içerisinde olduğunu gördük. Grafiklerde olan kırmızı çizgi doğrusal bir artışa işaret ediyor. Yeniden grafiklerdeki pikler büyük zelzelelerle meydana güç boşalmaları. Son zelzeleler en son meydana gelen İzmir Sarsıntısına karşın buradaki eğim hala üst yanlışsız. Hasebiyle son yıllarda meydana gelen son zelzelelere karşın Ege, Akdeniz fay sistemlerinde hala önemli manada bir güç birikimi kelam konusu bu demektir ki önümüzdeki yıllarda burada önemli riskler kelam konusu bu yaptığımız çalışma okyanus taban basıncı ile sarsıntıları ilişkilendiren literatüre giren Dünyadaki birinci çalışma o manada ehemmiyeti son derece büyüktür.”
Memurlar
