AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, kanun teklifinin kabul edilmesi halinde geçilecek performans esaslı program bütçeyle toplumun ihtiyaç ve beklentilerinin daha etkin bir şekilde belirleneceğini, kamu kaynakları ile kamu hizmetleri arasında daha güçlü bir bağ kurulacağını bildirdi.
Genel Kurulda, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler sürüyor.
İYİ Parti Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, teklifle bütçedeki ödeneklerin çok sayıda farklı programa dağıtılacağını, bu durumun kamu idarelerine gereksiz bir iş yükü doğurarak kurumlarda odak kaybına da sebep olacağını savundu.
Az sayıda programın tespit edilerek kaynakların o programdaki hedefe yönelik alanlara tahsis edilmesi gerektiğini savunan Sıdalı, “Hesap verme aracı iyi düzenlenmediği takdirde gerçek anlamda hesap kontrolünün sağlanması mümkün değildir. Bu sistemi hiçbir pilot uygulama dahi yapmadan, aşağıdan yukarı geri beslemeyle değil tavandan tabana dikte ederek karşımıza getirdiğinizi görüyoruz. Böyle kritik bir karar, alelacele değil en az üç yıllık deneme neticesinde Meclis gündemine getirilmeliydi. Ama siz her zamanki gibi ‘Ben yaptım oldu.’ anlayışıyla dere geçerken at değiştirmeyi tercih ettiniz. Kontrolü kaybettiğiniz, yönetemediğinizi anladığınız her durumda apar topar yeni sistem getiriyorsunuz. Siz ilk düğmeyi yanlış iliklediğiniz için artık ne yapsanız da düzen tutmuyor.” sözlerini sarf etti.
Kanun teklifiyle “Cumhurbaşkanlığı raportörlüğü”nün kariyer meslek olarak tanımlanacağını ifade eden Sıdalı, şöyle devam etti:
“Raportörün herhangi bir uzmanlık alanı bulunmamakla birlikte, gerekli tüm konularda atanabileceği söyleniyor. Bu kadar geniş bir alanda bir kariyer meslek oluşturulması mümkün değil. Ayrıca düzenlemede öngörülen Cumhurbaşkanlığı raportör kadrolarında bulunanlardan hizmetine ihtiyaç kalmayanların başka kurumlara gönderilebilmesi sakıncalı bir durumdur. Cumhuriyetin ilk dönemlerinden beri uygulanan kariyer meslek anlayışıyla hiçbir şekilde bağdaşmayan bu tutum, liyakate değil, itaate dayalı bir yapının işaretidir.”
– “Telefon ve internet hizmeti alamayanlar çözüm bekliyor”
MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, teklifle performans esaslı bütçeleme yönteminden performans esaslı program bütçe yöntemine geçileceğini, kamu idarelerinin hazırlayacağı performans programında yürütecekleri faaliyetlerin amaç ve performans göstergelerinin de burada yer alacağını anlattı.
Bu sayede kamu kaynaklarının hangi amaçlarla tahsis edildiğini daha açık şekilde gösteren bir bütçe sınıflandırılması uygulanacağını vurgulayan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’na ekli cetvellerde yer alan kamu idarelerinin güncelleştirilmesi de teklif edilmektedir. Söz konusu Kanun kapsamında yer alan idarelerden bir bölümünün halihazırda başka bir idareyle birleştirildiği ya da kapatıldığı halde Kanun’a ekli cetvellerde bulunmaya devam etmesi sebebiyle, cetvellerde yer alması gereken idarelerin güncellenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne geçiş sürecinde kurulan, kapatılan, birleştirilen kamu idarelerinin cetvellerdeki karmaşık halinin ortadan kaldırılmasına yönelik düzenleme yapılmakta ve yapılan değişiklikle sadece cetvellerde olması gereken idarelere yer verilmektedir.”
Düzenlemede yer alan vakıf üniversitelerinin tıp fakültesi açabilme şartlarına yönelik maddeye ilişkin de Ersoy, “Tıp eğitiminin kalitesinin artırılmasına katkı sağlanmış olacak, vakıf üniversitelerine ait mevcut 35 tıp fakültesi ise bu düzenlemeden etkilenmeyecektir.” dedi.
MHP’li Ersoy, özellikle hane sayısı az olduğu için telefon ve internet hizmeti alamayan köy ve mahallelerdeki vatandaşların ilgili mercilerden çözüm beklediklerini bildirdi.
– “Bütçe baskısı yaratılacak”
HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, iktidarın, bu kanun teklifiyle kamu hizmetlerinin etkinliğinin artırılacağını, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin sağlanacağını belirttiğini aktararak, ancak bunun sağlanamadığının görüldüğünü ileri sürdü.
Katırcıoğlu, iktidarın bütçede şeffaflık sağlanacağını söylemesine rağmen, milletvekillerinin kamu-özel iş birliğinde hayata geçirilen projelerin maliyetlerine ilişkin sorularını yanıtlamadığını iddia etti.
Kanun teklifini eleştiren HDP’li Katırcıoğlu, “Fonksiyonel bütçe sıralamasından vazgeçildiği için bazı harcamaları takip etme şansından yoksun kalacağız. Belirli harcamalar programların alt programlarına konularak gözden uzak tutulacak. Mahalli idareler ve merkezi bütçe içerisine alınmış olan denetleyici bağımsız kurullar üzerinde bir bütçe baskısı yaratılmış olacak.” diye konuştu.
CHP Grubu adına konuşan İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, bütçeye ilişkin önemli teknik değişikliklerin yer aldığı kanun teklifinin, 2020 yılı bütçesinin sunulmasına kısa süre kala TBMM’de gündeme getirilmesini doğru bulmadıklarını belirtti.
Düzenlemenin, kamuoyuna daha geniş bir zamanda anlatılarak ve üzerinde detaylı bir yasama çalışması yapılarak hayata geçirilmesini isteyen Sındır, “Komisyon görüşmelerinde bu teklif henüz yasalaşmadan kamu idarelerinin bu teklifteki öngörülen değişikliklere göre yapılmış oldukları anlaşılıyor. Böyle bir durum varsa bunu asla kabul etmiyor ve yürütmenin bu davranışını milletimiz ile Yüce Meclisimize bir saygısızlık olarak görüyoruz.” sözlerini sarf etti.
“Milletvekillerinin soru önergelerine bile cevap vermeyen iktidarın, bu teklifle şeffaflık sağlanacağı yönündeki söyleminin gerçeği yansıtmadığını” da savunan Sındır, milletin bu iktidara güveni ve tahammülü kalmadığını söyledi.
Sındır, “Teklifle yerel yönetimlerin, halkın ihtiyaçlarına göre değil de Cumhurbaşkanlığının, yürütmenin siyasi ve ekonomik programlarına uyumlu olmaları zorunlu hale getiriliyor. Bu yerelde kalkınmayı engelleyecek ve merkezi yönetimin vesayeti altına sokacak son derece yanlış bir düzenlemedir. Mahalli idarelerin bütçelerinin idari ve mali özerkliği tırpanlandığı gibi bir de saraya bağlanmak isteniyor.” ifadelerini kullandı.
– “TBMM, bütçe hakkını daha etkin kullanacak”
Şahsı adına söz alan AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, kanun teklifiyle kamu mali yönetimi alanında bütçelerin sonuç odaklı bir yaklaşımla hazırlanması, mali saydamlık ve hesap verebilirliğin güçlendirilmesinin amaçlandığını vurguladı.
Performans esaslı program bütçenin uygulama sürecinin başlatılması ve performans esaslı bütçeleme sisteminin etkinleştirilmesinin hedeflendiğini anlatan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avusturalya gibi birçok ülkede bütçeler program bütçe yaklaşımına uygun olarak hazırlanmaktadır. Performans esaslı program bütçeyle harcamaların program sınıflandırmasına göre tasnif edildiği, harcama önceliği geliştirme konusunda karar alıcıların kamu hizmetlerinin performansına ilişkin bilgilerin sağlandığı ve bu bilgilerin kaynak tahsisi sürecinde sistematik olarak kullanıldığı bir bütçeleme imkanı doğmaktadır. Bu yaklaşımla, toplumun ihtiyaç ve beklentilerinin daha etkin bir şekilde belirlenmesi ve kamu kaynakları ile kamu hizmetleri arasında daha güçlü bir bağ kurulması sağlanacaktır.”
AK Parti’li Aydın, performans esaslı program bütçenin, aynı zamanda kamu harcamalarında şeffaflığa ve hesap verilebilirliğe de katkı sağlayacağına dikkati çekerek, “TBMM’nin bütçe hakkını daha etkin bir şekilde kullanmasına imkan verecektir. Bütçenin daha sade, anlaşılır ve değerlendirilir bir yapıya kavuşturulması, üst politika belgeleri ile bütçe arasında hedef-amaç ilişkisi ile dil ve kavram birliği güçlendirilmesi hakkı sağlanacaktır.” diye konuştu.
Aydın, vakıf üniversitesindeki tıp öğrencilerinin donanımlı bir uygulamalı eğitim alabilmesi için söz konusu üniversitelerin kendine ait bir hastaneye sahip olmalarının önemine işaret ederek, bu konunun teklifte düzenlendiğini kaydetti.
Şahsı adına söz alan HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, gelecek yıla ilişkin bütçe teklifinin, henüz Genel Kurulda kabul edilmemiş bu teklifteki sisteme göre hazırlandığını öne sürerek, “Şu an bütçe aşamasına geçilecek, o bütçe aşaması zaten bu teklifteki şekliyle hazırlanıyor, dolayısıyla hemen bu teklifin geçmesi gerekiyor. Bu şöyle vahim bir durum, şimdi ‘Güçlü Meclis’ diye yola çıkıldı ancak milletvekillerinin milletvekilliğini ve Meclisi hiçleştiren bir siyaset anlayışı ve bir yönetim anlayışı ortaya kondu.” değerlendirmesini yaptı.
Kenanoğlu, kamuoyunda Meclisin kapatılıp kapatılmamasına yönelik bir anketin “işe yaramadığı gerekçesiyle Meclisin kapatılması yönünde” sonuçlanacağını da savundu.
Memurlar