Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Covid-19 aşısı olmak üzere Ankara Kent Hastanesi’ne geldi.
AK Parti Merkez Yürütme Konseyi toplantının akabinde parti sözcüsü Ömer Çelik, kameralar karşısına geçti.
Ömer Çelik’in toplantı gündemine ait yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
DİYARBAKIR ANNELERİ 500 GÜNDÜR EVLATLARI İÇİN NÖBETTE
En ufak bir sıkıntıda acil koduyla açıklama yapanların, bu anneleri hiç ziyaret etmemesi, Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari’deki annelere duyarsız kalması herkesin gözünün önünde gerçekleşiyor.
500. gününde bu annelerin vicdan nöbetine duyulan bu duyarsızlık herkesin dikkatini çekiyor.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AŞI OLACAK
Aşı ile çalışmalar başladı. İnşallah bu büyük salgından vatandaşlarımızı koruyacak aşı çalışmaları şeffaf bir biçimde milletimizin her bölümüne ulaşacak.
Toplantımızdan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da aşı olacaktır. Bunun kamuoyu ile paylaşılmasını istemiştir.
Kendileri aşı olarak, toplumdaki tereddütü ortadan kaldırmak için toplantımızdan sonra aşı olmak için ilgili yere geçecektir.
Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti bu salgından ötürü aksilikle kalan vatandaşların bunlardan kurtulması, can kayıplarının ve tüm bu vatandaşlarımız verilen sürecin sona erdirilmesidir.
Herkese verilen kod ile herkesin aşısı kendisine yapılacak halde bu süreç devam edecek.
Sayın Cumhurbaşkanımız da MKYK toplantısında açıklama yaparak bunu canlı yayından paylaşmamız talimatını verdiler.
GÜNDEMDEKİ TARTIŞMALAR
Maalesef Türkiye’deki siyasi tartışmalar, 2021’e girerken, bir ekip kirli olayları anıya getirerek, vesayet siyasetinin canlandırılmaya çalışılması son derece üzücüdür.
Birden teğe eski Genelkurmay liderinin çıkıp yaptığı tartışmayla başladı. CHP Genel Lideri ha teğe erken seçim sıkıntısı diyerek siyasi gündem oluşturmaya çalışıyordu. Akabinde baş örtüsü yasağı ile maalesef, eski bir CHP’li bakan 28 Şubat mantığını, vesayet mantığını diriltmeye çalışan açıklama yaptı.
Hiçbir darbe mazur gösterilemez, yasal değildir.
Hastalıklı mantık, ‘Erdoğan lakin büyük felaketle gidebilir’ diyerek acınası haldeki değerlendirmeler devam etti.
Temel burada üzücü olan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına Kılıçdaroğlu’nun ‘Sözde Cumhurbaşkanı’ demesidir. Gayrımeşru yapılar için bu ifadeyi kullanırsınız. Yakın tarihte 27 Nisan 2007’de kimilerinin ‘post-modern darbe’ dediği, muhtıra teşebbüsü ile gündeme gelmişti.
O zamanki askeri vesayet tartışmasında ‘Biz kelamda değil özde Cumhurbaşkanı istiyoruz.’ Bu yetkiyi size kim verdi?
Siyasi partiler, partiye mensup olan bireylerin konutudur. Türkiye Cumhuriyeti ise herkesin ortak çatısıdır. Siz Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek makamı olan, orduların baş kumandanı olan Cumhurbaşkanı’na bu türlü bir şey söylerseniz, bu Cumhuriyet kıymetlerine karşı söylenmiş olur. ‘Siyasi eleştiri’ yapıyoruz diyorlar. Genel Başkanlık makamı için değil, Cumhurbaşkanlığı makamına bu eleştiriyi yapıyorsunuz.
Bu ‘namus’ problemini çok alelade kullanıyorlar. Kimsenin bunu yapmaması gerekir. Kendiniz için de bunu kullanmayın dedim.
ABD’DEKİ OLAYLAR VE TÜRKİYE-ABD BAĞLARI
Hassasiyetle takip ediyoruz.
ABD demokrasisinin bu kademeye gelmesi tüm dünyayı şoke etti. Gelinen noktada ortaya çıkan sarsıntı, askerlerin yerlerde yattığı imaj… ABD demokrasisinin içine girdiği bedel krizinin pratiğe yansımasıdır. Her demokrasi ve ülke bunu yaşar. Siz diğerlerinin demokratik sistemlerine karşı ikili standartlar ortaya koyarsanız, oradaki bedel krizi sizin sisteminize de yansıyor.
Brexit sonrasında ABD-AB ilgilerinin nasıl olacağız, ABD’nin nereye yöneleceği tüm dünyayı etkiliyor.
Herkese ‘kutuplaşmadan kaçının’ diyenlerin nasıl bir kutuplaşma içine girdiğini gördük. Sosyolojik bir yarılma olduğunu gördük.
Senatonun basılması gayri legaldir, seçilmiş liderin misyona gelmesini engellemek gayri legaldir.
Biz bunları söylediğimizde siyasi oryantalizmin tesirinden niyet biçimi eğilmiş bükülmüş olanlar ‘Siz de seçim sonuçlarına itiraz ettiniz.’ diyorlar. Kimse dünyanın hiçbir yerinde meclisin şiddetle kapatılmasını savunamaz.
Umarız 20 Ocak’ta yeni liderin misyonuna başlaması tartışmasız halde gerçekleşir.
Türkiye olarak yeni idareyle konuşacağımız, Libya, Suriye, Doğu Akdeniz üzere konularımız var.
KÖRFEZ’DEKİ MUTABAKAT
Önemsediğimiz bir gelişme, Körfez Barışı denen mutabakattan büyük memnuniyet duyuyoruz.
Katar ile başlanan olağanlaşma, bölge için iyi sonuçlar doğuracaktır.
İhtilafların müzakere yoluyla tahlile kavuşturulmasının değerli olduğunu kıymetlendiriyoruz.
Bu noktaya gelinmesine takviye olan herkesi de tebrik ediyoruz.
Memurlar
