Koronavirüs salgınında ikinci dalga ile gayret eden Türkiye’de uygulanan kısıtlamalarla birlikte hadise sayılarında besbelli bir düşüş yaşanmaya başlasa da uzmanlar, kısıtlamaların gevşetilmesi için bu sayıların da şimdi kâfi olmadığını söylüyor.
İstanbul’un en büyük pandemi merkezlerinden biri olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde PCR olumluluk oranları yüzde 20’lerden yüzde 5’lere düştüğüne işaret eden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, “Son 10 gündür olay sayılarında çok bariz bir azalmanın olduğunu gözlemliyoruz. Bu ikinci pikte merkezimizde günlük 2 bine yakın PCR testi yapıyorduk ve müspetlik oranı da yüzde 20’lerin üzerindeydi. Şu anda birinci müracaat polikliniğimize ortalama 350-400 müracaat oluyor ve testlerdeki müspetlik oranı da yüzde 5’lere düştü. Hem müracaatta, testlerdeki olumluluk oranlarında bariz bir düşüş var. Fakat yeni tespit edilen hadise sayısı, iyileşen hadise sayısının hala üzerinde. Onun için bu önlemlere bir müddet daha devam edilmesi gerektiği kanaatindeyim” dedi.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARI RİSK ÖNCELİKLERİNE NAZARAN AŞILANACAK”
Eskiye dönüşün lakin aşılamaların başlamasıyla mümkün olabileceğini belirten Prof. Dr. Gönen, aşı konusunda Türkiye’nin çok tecrübeli bir ülke olduğunu vurgulayarak “Yeter ki aşılar gelsin. Sıhhat Bakanlığı aile hekimlikleri, halk sıhhati grupları, özel, kamu, üniversite hastanelerinin hepsine aşı yapma yetkisi verdi. Biz de hazırlıklarımızı ona nazaran yapıyoruz. Aşılar geldikten sonra Avrupa ülkelerinden bile daha kısa müddette Türkiye genelinde bu süreci muvaffakiyetle bitirebiliriz” diye konuştu.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de Türkiye genelinde olduğu üzere aşılamalara öncelikle sıhhat çalışanlarından başlanacak. Bunun için hazırlıklarını tamamlamak üzere olduklarını belirten Prof. Dr. Gönen, şu bilgileri verdi: “Çalışanlarımız için 4 bine yakın aşı talebimiz oldu. Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kolu’nun koordinatörlüğünde çalışmaları yürütüyoruz. Çalışanlarımızı da yüksek, orta ve düşük risk kümesi olarak klasifiye ederek sırayla aşılamaya alacağız. Birinci evvel yüksek riskli küme yani ağır bakım ünitelerinde, acil servislerde ve Kovid servislerinde çalışan doktor, yardımcı sıhhat çalışanı, hemşireler, paklık elemanı üzere tüm işçimizi aşılayacağız. Daha sonra da Kovid olmayan servislerde çalışanlar ve akabinde temel bilimler üzere daha geri planda çalışanları aşılayacağız.”
“5 AŞI POLİKLİNİĞİNDE GÜNDE 500-1000 VATANDAŞA AŞI YAPILABİLECEK”
Sıhhat çalışanlarının akabinde vatandaşların aşılanmasında da bölgeye hizmet verecek büyük bir hastane olduklarını anlatan Prof. Dr. Gönen, bunun için de 5 aşı polikliniği açacaklarını ve mesai saatleri içinde günlük ortalama 500 ila 1000 kişiyi aşılayabilecek kapasitede çalışabileceklerini belirtti.
Prof. Dr. Gönen, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tabii ki aşı yapıldıktan sonra hasta çabucak gönderilmeyecek. En az 10-15 dakika bekletilecek. Acil komplikasyonu olup olmadığı, alerji olup olmadığı üzere durumlar için müşahede altında tutulacak. Buradan şunu söylemek istiyorum mart ayından bu yana hem ülkemiz, hem dünya, yüzyılın salgını ile gayret ediyor. Bu salgınla baş etmenin yegane yolu aşılamadır. Çok kayıplarımız oldu, 120 bin sıhhat çalışanı Kovid’e yakalandı, 363 sıhhat çalışanını kaybettik. Hala da kaybetmeye devam ediyoruz. Bu türlü bir durumda (aşı olmadan) sürü bağışıklığı gelişmesi için yıllar gerekiyor. Burada sürü bağışıklığın oluşturacak elimizdeki yegane silah aşı. Biz Kovid’in ne yaptığını her gün görüyoruz. Hangi dramlara yol açtığını, hangi hayatları kararttığını her gün yaşıyoruz Mart’tan beri. İlaçların da milyonda bir yan tesiri olabilir ancak burada milyonda bir yan etkiyi ön plana çıkararak insanların aşı konusunda başlarını karıştırmanın son derece yanlış olduğunu düşünüyorum.”
“TÜM NÜFUS AŞILANSA BİLE 8-10 AY DAHA KORUNMAMIZ GEREKİYOR”
Vatandaşların aşının güvenliği konusunda telaşa kapılmaması gerektiğini ve sırası gelince gönül rahatlığıyla aşılarını olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Gönen, “Birinci evvel sıhhat çalışanları aşılanacak esasen. Onun için halkımızın içi rahat olsun ve kesinlikle aşılarını yaptırsınlar. Nüfusun tamamı aşılansa bile sürü bağışıklığının oluşabilmesi için 8-10 aya gereksinimimiz olacak. Bu müddette maske, aralık ve hijyen kurallarına uyumaya devam etmek zorundayız” dedi.
Türkiye’de de uygulanacak inaktif aşı dahil dünyada acil kullanım onayı ile yapılmaya başlanan aşıların tümünün Faz 3 çalışmalarını tamamladığını vurgulayan Prof. Dr. Gönen, “Türkiye’deki erken sonuçlara baktığımızda inaktif aşının yüzde 92’lik koruyuculuğu kelam konusu. Dünya Sıhhat Örgütü aşılarla ilgili yüzde 50’nin üzerinde bir tesir varsa başarılı kabul ediyor. Aşılanmasına karşın hastalığa yakalananlar da hastalığı çok hafif semptomlarla geçiriyor. Bu da sevindirici. Esasen emel da bu hastalığı hafif geçirmek. Aşı bu mevzuda son derece tesirli. Eğitimin ertelenemez olduğunu düşünüyorum. Eğitim hayatının başlayabilmesi de başarılı aşılanmalarla olacak. Sıhhat Bakanlığı aslında 5. ve 6. sınıf tıp fakültesi öğrencilerini aşılama kapsamına aldı. Lakin biz, 4. sınıfların da bilhassa birinci basamakta aşı kapsamına alınmasını ve onların da stajlarına devam etmesini istek ediyoruz” diye konuştu.
“YARIM MİLYON HASTANIN 70 BİNİNE KOVİD NEDENİYLE BAKTIK”
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Mart ayından bu yana 580 bine yakın hasta bakıldığını ve bunların yalnızca 68 bininin Kovid hastası olduğunu anlatan Prof. Dr. Gönen, bu süreçte pek çok acil olmayan ameliyat yahut hasta takibinin aksadığını lakin olayların düşmesiyle bir arada eski rutine gerçek dönmeye başladıklarını söyledi ve kelamlarını şöyle noktaladı:
“Cerrahpaşa Tıp Fakültesi salgın öncesi Türkiye’nin her tarafından günlük ortalama 4-5 bine yakın hastaya bakıyordu. Pandemiyle bir arada bu süreçler çok aksadı. Lakin yavaş yavaş artık acil olmayan ameliyatları, polikliniklerdeki hasta bakımına da yani eski rutinimize de dönmeye başladık.”
Memurlar
