Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Süreyyapaşa Göğüs Marazları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’ne hizmetli Doç. Dr. Birsen Ocaklı, 14 Mayıs’ta yaklaşık 5 yıldır hastanede beslenen ‘Max’ i ezdi ve hiç durmadan yoluna devam etti.
Hastanenin güvenlik hizmetlileri, birebir gün akşam üzeri Max’i hastanenin art bahçesinde hareketsiz bir halde yattığını görünce, köpeğin bakımını yapan ve karnesini de kendi ismine çıkarttıran Marmara Üniversitesi Diş Hastanesi’nde hizmetli Dr. Eda Sarıbeyliler’e haber verdi. Hastaneye gelen Dr. Sarıbeyliler, Max’i veterinere götürse de yaşama tutunamadı. Dr. Sarıbeyliler, Dr. Ocaklı’dan şikayetçi oldu.
Hürriyet’ten Aziz Özen’in haberine nazaran Doç. Dr. Ocaklı polise verdiği tabirinde, “Olay günü üniversitede kendi sevk ve yönetimimde bulunan aracım ile köpeği ezip geçtiğimi argüman etmişler. Ben köpeği ezdiğimi fark etmedim. Köpeği görmedim. Farkında olsam durur, köpeği veterinere götürürüm. Üzgünüm” dedi.
Dr. Sarıbeyliler’in şikayeti üzerine savcılık, ‘mala zarar verme’ cürmünden soruşturma başlatırken, evraka bakan Cumhuriyet Savcısı, hatanın uzlaşmaya tabi olması nedeniyle üst yazı ile belgeyi Uzlaştırma Bürosu’na gönderdi.
Max’e 5 yıldır baktığını söyleyen Dr. Eda Sarıbeyliler şunları söyledi:
“Max’in anası benim diyebilirim. Max çok cana yakın bir hayvan olduğu için oradaki bütün herkesin sevdiği bir hayvandı diyebilirim. Max’i gördü, görmedi bunu bilemem. Ancak sonrasında görmezden geliyor. Hem görmedin, hem bağırıyor hayvan orada duymadın, hem de otomobil bu türlü havaya kalkıyor onu da mı fark etmedin. Yani üç duyuna sesleniyor senin. Ancak o mal değil, o benim köpeğim. Onun pahası rastgele bir malla eşdeğer olamaz. Caydırıcı maddelerin olması lazım ki, kişiler bu türlü şeyler yapamasın. Ya da yaptıktan sonra da gidip meskenine yatıp rahat uyuyamasın. Uzlaşmayı düşünmüyorum ve bu kişinin ceza almasını istiyorum.”
Memurlar