Ankara Kent Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz, Çin’den getirilen aşıların 2 haftalık bir inceleme sürecinin olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Kayıpmaz, “Aşılar öncelikli olarak Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu ile Halk sıhhati Genel Müdürlüğü Laboratuvarları’nda incelemeye tabi tutulacak. İlgili kurumların onay vermesi halinde aşılar için erken kullanım müsaadesi alınacak ve aşılar sırasıyla sıhhat çalışanlarından başlayarak vatandaşlara uygulamaya başlanacak. Bu süreçler yaklaşık 2 hafta süren bir süreç. Daha sonra ocak ayının ikinci haftasından sonra aşılamaya başlanacak diyebiliriz. Lakin aşılar ülkemize geldikten sonra 2 haftalık bir sürece muhtaçlık var” dedi.
‘YERLİ AŞILARA YÜK VERMEMİZ LAZIM’
Doç. Dr. Kayıpmaz, Türkiye’ye getirilen aşının dışında öbür aşıların nasıl temin edileceğine ait ise şu bilgileri verdi:
“Bir yandan inaktif aşılardan mümkün olan en fazla dozun ülkemize gelmesi için uğraşlar devam ediyor. Bir yandan mRNA aşısının mümkün olan en fazla dozunun ülkemize gelmesi için efor sarf ediliyor. Bildiğiniz üzere 30 milyon doza kadar verebileceklerini söz ettiler. Bilhassa bizim kendi yerli aşılarımız devreye girinceye kadar ve kış aylarının kritik olduğunu düşünürsek mümkün olan en kısa vakitte bu aşıların temini ve bizim 100 milyon doz aşıyı insanlarımıza önümüzdeki aylar içinde ulaştırmamız kıymetli. Bu nedenle mümkün olan en erken tarihe, en fazla sayıda aşının ülkemize gelmesi hedefleniyor. Yalnızca bunlar değil şu anda yeniden rektör temelli aşılardan Oxford ve AstraZeneca’nın geliştirdiği aşı var. Bu aşı ile ilgili tekrar görüşmeler devam ediyor. Rusya’nın geliştirdiği ‘Sputnik V’ aşısı var. Bir yandan da onlarla ilgili süreç devam ediyor. Lakin ne olursa olsun bizim artık bu ilkbahar sonrasında artık yerli aşılara tartı vermemiz lazım. Bizim artık aşıları ithal eden değil, yerli aşıları üreten ve bu aşıları ihraç eden ülke pozisyonuna gelmemiz lazım. Bu manasıyla da uğraşlar ülkemizin saygın kuruluşlarında devam ediyor. Ümit ediyoruz ki yerli aşılarımız artık devreye girip üretilmeye başladıktan sonra bizim artık aşıda dışa olan bağımlılığımız en aza iner.”
‘MASKE TAKMAYI AŞI OLDUKTAN ÇABUCAK SONRA BIRAKAMAYIZ’
Doç. Dr. Kayıpmaz, aşılama yapılsa dahi maske takmaya devam edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Maske takmayı aşı olduktan çabucak sonra bırakamayız. Zira yüzde 60’ın üzerinde toplum bağışıklığına ulaşmamız gerekiyor ki daha rahat bir nefes alabilelim. Bunun için de aşıların yaygın olarak yapılabilir hale gelmesi lazım. Ondan ötürü da toplumdaki bağışıklık muhakkak bir seviyeye ulaşıncaya kadar biz maske, uzaklık, paklık, kalabalıklardan kaçınma, paklık olarak özetleyeceğimiz temel korunma kriterlerine dikkat edeceğiz” dedi.
Memurlar
