Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sabancı Vakfı iş birliğinde başlattıkları Köy Okulları Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenleri Mesleksel Gelişim Programı’na 7 binin üzerinde köy okulu öğretmeninin katıldığını bildirdi.
Bakan Selçuk, Ulusal Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Sabancı Vakfı iş birliği ile hayata geçirilen “Köy Okulları Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenleri Mesleksel Gelişim Programı”nın çıktılarını, ilkokula başladığı okul olan Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki Buyruklar Köyü İlkokulunda gerçekleştirilen toplantıda tanıttı.
Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Adnan Boyacı, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, Köy Okulları Değişim Ağı Derneği (KODA) Genel Koordinatörü Mine Ekinci’nin hazır bulunduğu toplantıya, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Güler Sabancı da canlı irtibat ile katıldı.
Merasimin gerçekleştirildiği köy okulunun bahçesinde konuşan Selçuk, “Bugün doğduğum köydeyiz. Bugün anılarımın başladığı yerdeyiz. Köy öğretmenleri ve köyde okuyan öğrencilerimizle ilgili bir mevzuda, bilhassa bu okulu tercih ettik. Zira bu heyecanın bütün köy okullarına yansıması konusunda bir niyetimiz vardı. Burada yalnızca bir Bakan olarak konuşmuyorum, buranın bir öğrencisi, öğretmeni olarak da konuşuyorum. Benim nezdimde köy okullarının çok ancak çok başka bir yeri var. Zira oradaki güç, oradaki hoşluk, oradaki çalışma aşkı, şevki bizi her vakit heyecanlandırıyor.” dedi.
Eğitimde fırsat adaleti sağlamayı çok önemsediğini lisana getiren Selçuk, “Herkese eşit davranmak sonuçta adaleti doğurmayabilir. Herkese adil davranmak eşitliği doğurur. O yüzden de köy okullarımıza her vakit ayrıcalıklı bir şeklide imkanlar sağlamayı tercih ediyoruz.” diye konuştu.
– “7 binin üzerinde köy okulu öğretmeni eğitimlere katıldı”
Köyde eğitimin ve kuralların güç, iklimin de sert olduğunu tabir eden Selçuk, lakin daima negatif şeyler söylemenin gerçek olmadığını vurguladı.
Köy okullarında öğretmen ve öğrenci bağının, öğretmen ve toplum münasebetinin çok daha sıcak olduğunu anlatan Selçuk, “Yani köy okullarının hayatı öğrenmek bakımından çok önemli avantajları da var. Bu avantajları daha da yükseltmek için köy öğretmenlerimize takviye olmak için her türlü çalışmayı yapıyoruz.” dedi.
2023 Eğitim Vizyonu’nda köy okullarına ait çalışmaların hızlandırılacağı amacının yer aldığına işaret eden Selçuk, buna ulaşmak için Bakanlığın imkanları ile hudutlu kalmayarak Türkiye’nin imkan ve birikimini kullanmayı tercih ettiklerini anlattı.
Köy okullarında birleştirilmiş sınıflarda vazife yapan öğretmenlere yönelik mesleksel gelişim programını hazırladıklarını belirten Selçuk, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bunu tam da öğretmenimizin alanda ve mutfakta neye muhtaçlığı var? Bu sorunun yanıtını ortaya koyarak çalışmayı başlattık. Projede 7 binin üzerinde köy okulu öğretmeni mesleksel gelişim eğitimlerine katıldı. Mesleklerinin birinci yılında ‘Neyi, nasıl yapacağım?’ sorusunu soran öğretmenlerimize ‘Hiç merak etmeyin, biz size dünya standartlarında bir eğitim vererek neyi, nasıl yapacağımızı çok açık ve net biçimde ortaya koyacağız.’ dedik. Birleştirilmiş sınıflarda misyon yapan öğretmenlerimiz için özel yayınlar, kitaplar çıkardık. ‘Her gün bu kitaplara bakarak okulda, sınıfta, köyde neyi nasıl yapabiliriz?’ sorusunun yanıtını bulabilirsiniz dedik. Bu çalışmalar yalnızca köy öğretmenleri için değil, bütün sınıf öğretmenleri için yararlı bir çalışma. Yani yalnızca köydeki öğretmenlerin gereksinimine yönelik bir içerik de değil, mesleğine yeni başlayan her öğretmenin, her biçimde faydalanabileceği bir içerik var bu kitaplarda.”
– “Köy okulu öğretmeni, köyde birebir vakitte liderdir”
“Güçlü Öğretmen Güçlü Gelecek” vizyonu içerisinde Sabancı Vakfının dayanağının büyük olduğunun altını çizen Selçuk, öğretmenlerin bu dayanaklarla daha iyi yetiştiklerini gördüklerini söyledi.
Dünyanın daima değiştiğini, her jenerasyon farklılaştıkça öğretmenin gereksiniminin da farklılaştığını, bu nedenle öğretmenlerin hayat uzunluğu eğitime muhtaçlığı olduğunu anlatan Selçuk, “Sadece öğretmenlerin değil, hepimizin daima öğrenmesi gerekiyor.” dedi.
Köydeki öğretmenlerin öbür bir özelliğinin bulunduğunu lisana getiren Selçuk, şöyle devam etti:
“Köy okulu öğretmeni köyde tıpkı vakitte başkandır, onlar birebir vakitte bir psikolog, sosyologdurlar. Köy öğretmenleri, mesleklerinin birinci yılında köye gittikleri için öteki deneyime muhtaçlık duyarlar ve köyde bu ahengi sağlamak için bizim bu eğitimimizin ve kitaplarımızın büyük ölçüde yararını görecekler. Bakanlık olarak başta ben olmak üzere bütün takım arkadaşlarım bu işe baş koymuş vaziyetteler. Biz bu iyi misyonlardan görev, işlerden bir iş olarak görmüyoruz. Bu işi gönülden bir iş olarak görüyoruz. Bundan ötürü da çok daha büyük bir sahipliğimiz var.”
– “Öğretmen, bütün bir köyü dönüştürebilir”
Mesleksel gelişim programına katılan öğretmenlerin “Burası bizde Ziya Hoca.” dediklerinde çok memnunluk duyduğunu ve gözünün geride kalmadığını lisana getiren Selçuk, şunları kaydetti:
“On binlerce öğretmenimiz ‘Burası bizde.’ dediğinde aslında ‘Türkiye bizde, çocuklar bize emanet.’ demek istiyorlar. Bu emanetin de şuurunda olduklarını, öğretmenlik görevinin ilahi bir görev olduğunu, bize emanet olan çocukların hakkını hukukunu korumak problemi olduğunun farkındalar. Bu nedenle, öğretmenlerimiz bu şuurla işlerini çok daha kolay yapacaklar. Bize düşen onlara hizmet etmektir, muhtaçlıklarını karşılamaktır, sorunlarını çözmektir. Bu vazifeyi keyifli formda yaparken, Allah isteği için yaparken biz daha büyük bir çaba buluyoruz. Biliyoruz ki bir öğretmene dokunursanız o öğretmen, yalnızca bir çocuğu değil bütün bir köyü dönüştürebilir.”
Selçuk, projenin hayata geçirilmesinde ve öbür eğitim mevzularında dayanağını esirgemeyen Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Güler Sabancı’ya, vakıf çalışanlarına ve KODA’ya teşekkür etti.
– “Çok hoş kazanımlara sahip oluyoruz”
Güler Sabancı ise canlı temas ile yaptığı konuşmada, Sabancı Vakfı olarak 46 yıldır bu topraklardan kazandıklarını, bu toprakların insanlarıyla paylaşmak için çalıştıklarını anlattı.
Toplumsal gelişme için yürüttükleri çalışmaların içinde en öncelikli bahisler ortasında eğitimin bulunduğunu aktaran Sabancı, “Vakıf olarak eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığı bir toplumu hayal ediyoruz herkesle bir arada. Eğitimin hakkı tartışılmaz diyoruz. Türkiye’nin her yerinde ve eğitimin her kademesinde desteklediğimiz projelerle bayan, genç ve engellilerin eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için çalışıyoruz.” dedi.
Kırsalda eğitimin niteliğinin artırılması için de KODA ile 4 yıl evvel çalışmaya başladıklarını söz eden Sabancı, şöyle konuştu:
“Bakan Selçuk’un her fırsatta belirttiği üzere köy okullarının, eğitimin göz bebeği olduğuna biz de gönülden inanıyoruz. Yaklaşık bir yıl evvel Bakanlık ile çıktığımız bu yolda çok hoş kazanımlara sahip oluyoruz. Online eğitimlerle Türkiye’nin neredeyse tüm köy okullarında hedeflediğimiz sayıda öğretmene ve öğrenciye ulaşıldığı haberini aldım ve çok memnun oldum. Yüzlerce köy öğretmeni de yüz yüze eğitimlere katıldılar. Toplumsal gelişimin teminatı, eğitimin göz bebeği olan köy okullarımızın aydınlanması için meşaleyi her vakit en üstte tutan öğretmenlerimize bir defa daha çok teşekkür ediyoruz.”
– “Nice Ziya Hocalar, kaç mühendisler, birçok öğretmenler bu köylerden yetişsin”
MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı da 7 bin dolayında köy okulunda 240 bin dolayında öğrencinin eğitim aldığını kaydetti.
Köy okullarındaki öğretmenlere yönelik ısınmadan, tarım ve hayvancılığa kadar pek çok hususta farkındalık sağlayacak, velilerle etkileşimi artıracak, birleştirilmiş sınıflardaki öğrencilerde fark yaratacak eğitimlere başladıklarını anlatan Boyacı, şunları kaydetti:
“Köyler her vakit Anadolu’da medeniyetin ışığı oldular. Köylerden yetişenler, cumhuriyetle birlikte bugünün Türkiye’sinin değişimini yönlendiren, fark yaratan beşerler oldular. Bugün sayın Bakan’ın köyünde olmak bunun en değerli göstergesi. Bu köyden, bu okuldan çıkmış Ziya Hoca, Ulusal Eğitim Bakanı olmuş, biz istiyoruz ki daha birçok Ziya Hocalar, kaç mühendisler, kaç öğretmenler bu köylerden yetişsin ve ilerlesin. Bu projeyle birlikte köylerde misyon yapan öğretmenleri desteklemeye devam edeceğiz.”
Memurlar
