MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bebek katili Öcalan neyse çok manidar bir zamanlamayla tasfiye edilen Bağdadi ve Pensilvanya’da koruma altındaki hain Gülen aynısıdır.” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, karara bağlanan “Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) medya yapılanmasının ‘darbe çağrışımı’ davası”na ilişkin yazılı açıklama yaptı.
FETÖ’nün uzun yıllar boyunca sinsi ve sistematik şekilde devlet ve toplum hayatının hücrelerine kadar nüfuz etttiğine, Türk ve İslam düşmanlığının hem maşası hem de ihanet markası haline geldiğine dikkati çeken Bahçeli, terör örgütünün 15 Temmuz 2016 gecesi devşirilmiş dar bir kadroyla darbeye heveslenerek Türkiye’yi işgal etmeye kalktığını belirtti.
“Elbette bu hain kalkışmanın bedeli teröristler ve destekçileri için çok ağır olmuştur. Türk milleti 251 şehidimizin, 2 bin 194 gazimizin devleşen ve destansı mücadelesiyle emperyalizmin kiralık katili FETÖ’yü bozguna uğratarak darmadağın etmiştir.” değerlendirmesini yapan Bahçeli, 15 Temmuz’un “milli hafızalardan asla çıkmayacak kara bir leke” olduğunu ifade etti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, FETÖ’nün, cani ve canavar bir çete olmakla birlikte “tehlikeli ve tehdit içeren karanlık bir proje örgüt” olduğunun da tüm yönleriyle bilindiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin yaklaşık 3,5 yıldır FETÖ’yle, kalıntılarıyla ve kripto damarıyla hukuki, siyasi, güvenlik ve diplomatik vasıtalarla kıyasıya ve kıran kırana mücadele ettiğine işaret eden Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu mücadele aynı zamanda bir beka ve onur meselesidir. Emperyalizmin kurşun askeri ve kanlı aparatı olan bu melun ve meşum örgütün yuvalandığı alanlardan kazınıp atılması hiç kuşkusuz yoğun ve sabır isteyen bir çabayla mümkün olacaktır. TSK, emniyet, bürokrasi, iş dünyası, eğitim, sivil toplum, yargı ve medyadaki FETÖ’cülerin tamamıyla sökülüp atılması hususunda tereddütsüz ve kararlılık ihtiva eden bir mücadelenin varlığı tarihi önem ve sorumluluktur. Bu kapsamda saygı duyulacak ve takdir edilecek sonuçlara ulaşılmıştır. Diğer taraftan FETÖ’nün siyasi uzantıları konusunda henüz mesafe alınmaması da ister istemez kafalarda soru işaretlerine neden olmaktadır. FETÖ’yle irtibat ve iltisakı bilinmesine rağmen, arkası olan, destekçileri bulunan, bürokratik ve siyasi imtiyazlarla zırha büründürülen kişilerle ilgili hukuki süreçlerin tavsaması hatta savsaklanması ciddi bir sorun olarak karşımızdadır.”
– “Yargı kararlarının millet vicdanıyla çelişmemesi mecburidir”
Türkiye’nin FETÖ musibetinin üstesinden mutlaka gelmek zorunda olduğunu bildiren Bahçeli, bu kapsamda atılan veya atılacak her adıma destek vereceklerini vurguladı.
Bazı FETÖ davalarıyla ilgili kamuoyuna açıklanan kararların milli vicdanı rahatsız etttiğini aktaran Bahçeli, İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün medya yapılanmasına ilişkin dava sürecinin de tartışmaların odağı haline geldiğini belirtti.
Bahçeli, açıklamasına şöyle devam etti:
“FETÖ’yle bağ ve bağlantıları belli ve bilinmekte olan, 15 Temmuz öncesi söz, yazı ve fiilleriyle FETÖ’nün değirmenine su taşıyan malum şahısların bazıları beraat etmiş, bazıları da adli kontrol şartıyla tahliye edilmişlerdir. Milliyetçi Hareket Partisi yargı kararlarına pek tabii saygı duymaktadır. Ancak yargı kararlarının millet vicdanıyla çelişmemesini de mecburi addetmektedir. FETÖ’yle mücadelenin sulandırılmasının yanı sıra ‘KHK faciadır’ değerlendirmesiyle birlikte mağdur edebiyatına bel bağlanması 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine büyük bir haksızlık ve hadsizliktir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcı ve amirdir.”
– “Türkiye’yi kuşatma girişimleri bütün alçaklığıyla devam etmekte”
Bahçeli, 15 Temmuz’un vahim ve kanlı gecesinin bir kenara itilip “merhamet dilenciliğiyle, vicdan istismarıyla mesafe almaya teşebbüs etmenin, dahası FETÖ’cüleri aklamaya yeltenmenin şehide şühedaya ihanet” olacağının altını çizdi.
FETÖ’nün medya yapılanmasında adı geçenlerin Türkiye’nin aleyhine nasıl faaliyet gösterdiğini akıl sağlığı yerinde olan herkesin bildiğine vurgu yapan Devlet Bahçeli, “Bu gidişle 15 Temmuz’un üzeri adeta küllenecek, sıradan bir gün olarak kalmasına hizmet edilecektir. Buna da hiç kimsenin hakkı olmadığı meydandadır. Hükümetin muazzam ve inanmış bir şekilde yürüttüğü terörle mücadeleyi engelleme gayretleri FETÖ’yü, PKK’yı, YPG’yi temize çıkarma gayeleri hiç kimsenin cüret etmemesi gereken tarihi bir yanlıştır. Üstelik dost görünümlü muhasım ülkelerin Türkiye’yi kuşatma ve kundaklama girişimleri bütün alçaklığıyla devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı 2018 Terörizm Raporu’nda, terör örgütü YPG ve PYD ile birlikte FETÖ’den de hiç bahsedilmemesinin, teröristbaşı Fetullah Gülen’in “Sürgünde bir din adamı” olarak takdiminin skandal ötesinde melanet bir projenin varlığına işaret olduğunu belirtti.
– “Mağdur Türkiye’dir, Türk milletidir”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti:
“FETÖ’yle PKK/YPG/DEAŞ arasında hiçbir fark yoktur. Bebek katili Öcalan neyse çok manidar bir zamanlamayla tasfiye edilen Bağdadi ve Pensilvanya’da koruma altındaki hain Gülen aynısıdır. FETÖ’yle mücadele, ağırdan alınmasına ve aksamasına müsaade edilmeden hukuk sınırları içinde son FETÖ’cü hesap verinceye kadar devam ettirilmelidir. Kimin suçlu kimin suçsuz olduğu objektif delillerle ortaya koyulmalı, mağduriyet üzerinden 15 Temmuz’un sorgulanmasına kapı aralanmamalıdır.
– “Başka Türkiye yoktur”
MHP’nin gelişmeleri dikkatle ve ibretle takip ettiğini bildiren Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Partimiz her fırsatta milletimize tercüman olacak, hakkın, hakikatin ve haysiyetli milli duruşun yanında sapasağlam yerini her zamanki gibi alacaktır. Zalimler milli birlik ve beraberliğimizin muhkem ve muhteşem iradesini asla geçemeyeceklerdir. Unutulmamalıdır ki, insanlık ve inanç düşmanlarına acımak günaha ortak olmak, zulme rıza göstermektir. Bu konuda hukuk ve yargı kurumlarının daha titiz davranmaları ve uyanık hareket etmeleri zorunluluk ve adalete saygının gereğidir.
Başka Türkiye yoktur. Küresel senaryolara boyun eğecek, FETÖ’nün, PKK/YPG/DEAŞ’ın ve bunların arkasındaki stratejik husumetin oyunlarına aldanıp taviz verecek bir millet de yoktur. Bilinmelidir ki, FETÖ’cüler ihanetlerinin ve döktükleri kanların hesabını birer birer vermeden hiçbir vatan ve millet sevdalısı huzur bulamayacaktır.”
Memurlar