Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin 86 yıl sonra tarihi açılışında ezan okuyan 5 müezzinden en genci olan 1993 doğumlu Alpcan Çelik, o günkü hislerini Yeni Şafak’a anlattı. “Sanki bu türlü bir fetih ruhu ile kubbeden aşıp o kiremit minarede ezan okudum” diyen Çelik, şöyle devam etti: “Fatih Sultan Mehmet Han’ın yaptırmış olduğu minarede. Oraya çıkarken duygusal olmamak elde değil. Oraya çıktık aşağıya yanlışsız baktığımızda beşerler yığın yığın, bizim insanımızda o iman sevgisi hakikaten en son safhada. O sloganlarla elhamdülillah, Allah’u ekber, la ilahe illallah ve tekbirlerle o ezanı birleştirmek gözlerimizden yaşın gelmesine sebep oldu. Ezanı ağlayarak okuduk.”
AYASOFYA AKABINDE SULTANAHMET
Dört minareden de ezan okunmasının sebebini anlatan Çelik, şöyle konuştu: “O vakitlerde hoparlör olmadığı için o denli okunuyormuş. Lakin şimdilerde gelenek olarak Sultanahmet Camii ile karşılıklı okuma devam ediyor. Ayasofya başlıyor daha sonra Sultanahmet devam ediyor. Ayasofya’dan ezan okuyan müezzin ile Sultanahmet’ten ezan okuyan müezzin karşılıklı okuyor. Biz Allahu Ekber dedikten sonra Sultanahmet Allahu Ekber, diyor. Buna çift ezan diyoruz. Sultanahmet meydanı, Ayasofya meydanı çift ezanla inliyor.”
TARTI GENÇLERE YÖNELİK
Vatandaşların kendisine yaklaşımından da bahseden Çelik, “Ben caminin gençlik koordinatörü gibiyim. Gençlerle buluşma, gençlerle sohbet, muhabbet bir nevi genç müezzinin misyonu, vizyonu ve edası hakkında hoş çalışmalar yapacağız. Benim yüklü gençlere yönelik hizmetlerim olacak” diye konuştu. Görevlendirilmesiyle ilgili de hislerini paylaşan müezzin Alpcan Çelik, “Gönülden istedik ancak en kıymetlisi Cenab-ı Hakk’ın nasip etmesi oldu. 86 yıl sonra bu türlü bir his yaşamak çok farklı bir şey. Rabbime şükürler, bu türlü bir mabette bizlere bu vazifesi nasip etti. Bizler de bu vazifesi en iyi halde yapmak için elimizden geleni yapmaya çalışacağız” dedi.
Memurlar