Atatürk Üniversitesi akademisyenleri ile Rusya ve İngiltere’den vazifeli bilim insanlarının ortak çalışma ve araştırmaları sonucunda keşfedilen 5 yeni böcek tipi, isimlendirilerek literatüre kazandırıldı.
Kurumsal Bağlantı Yöneticiliğinden yapılan açıklamaya nazaran, üniversitenin Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezinde vazifeli araştırmacılar, Rusya ve İngiltere’de vazife yapan bilim insanları ile iş birliği içinde gerçekleştirdikleri ortak çalışmalar sonucunda 5 yeni böcek çeşidi keşfetti.
Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda biyoçeşitliliği korumak üzere yürütülen çalışmalarda, Coleoptera (Insecta) grubunun Curculionidae familyasına ilişkin keşfedilen ve etimolojik olarak isimlendirilen böceklerden “asproparthenis omeri” Aras Vadisi’nde, “thamiocolus amzai” Amanos Dağları’nda, “themiocolus dieckmanni” Toroslar’da, “Larinus mumbaicus” ve “Larinus nilgiricus (Nilgri Vadisi)” Hindistan’da tespit edildi.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Yeni Kuşak Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında kurulan ve bugüne kadar birçok değerli çalışmayı hayata geçiren Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, dünya literatürüne kazandırdığı 5 yeni böcek çeşidi vesilesiyle alanında öncü merkezlerden biri haline geldiğini belirtti.
Türkiye’den tanımlanmış çeşitlere ilişkin tip gereçlerin Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi’nde koruma edildiğini aktaran Çomaklı, “Kurduğumuz merkez sayesinde hem ülkemizde hem de ülke dışında geniş çalışma alanına sahip olduk. Son teknolojiyle donatılan merkezimizde, alanında uzman akademisyenlerimiz ile biyoçeşitlilik konusunda ülkemize yeni kazanımlar sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda keşfettikleri yeni çeşitler vesilesiyle üniversitemizin isminin bilim dünyasında duyurulmasına katkı sunan araştırma merkezi çalışanlarını tebrik ediyor, muvaffakiyetler diliyorum.” sözlerini kullandı.
Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin de şunları kaydetti:
“Türlerin keşfi, taksonomik teşhis, tanımlama ve isimlendirme süreçlerini gerçekleştiren taksonomi bilimine gereken önceliğin verilmesi ve biyoçeşitlilik konusunun öncelikli araştırma alanları içine dahil edilmesi, ülkemiz biyoçeşitliliğinin korunması ismine epeyce kıymet arz etmektedir. Bu tarafta atılmış en kıymetli adımlardan biri Atatürk Üniversitesi bünyesinde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi. Böylesine değerli hizmeti üniversiteye kazandıran ve biyoçeşitlilik ögelerinin araştırılmasına katkı sağlayan Rektörümüz Ömer Çomaklı’ya teşekkür ediyor, biyoçeşitliliği müdafaa ve geliştirme ismine gerçekleştirilen keşiflerin bilim topluluğuna güzel olmasını diliyorum.”
Memurlar
